Farklı Türdeki Uyarlamalar Başarılı Oluyor

Bunlara yine en iyi örnek, Guardians of Galaxy ve Deadpool. Deadpool zaten tamamen komedi aksiyon filmi, GoG da çok fazla komedi unsuru taşıyor.

Bu türe önemli bir örnek olarak da Captain America: Winter Soldier’ı verebiliriz. Net bir şekilde bir ajan (polisiye) filmi olan Winter Soldier’ın halen pek çok mecrada en iyi Marvel filmi olarak anılması sürpriz değil.

Benzer şekilde Daredevil ve Jessica Jones hem birbirlerinden, hem de Marvel sinematik evreninden bir o kadar uzaklar. Punisher da bir o kadar farklı olacağa benziyor. Daredevil doğru ve çok net bir şekilde aksiyon, suç ve drama olarak geçiyor. Jessica Jones’da benzer temalara sahipken kadın izleyicilere daha fazla hitap ediyor. Supergirl dizisi ise daha genç izleyiciler ve yine kadın izleyicilere yönelik yapıldığını belli ederken, Arrow ve Flash’ın temaları hep Supergirl’den hem de birbirlerinden daha farklı. Arrow daha karanlık atmosfer ile suç türüne yakınlaşırken, Flash’ın bilim kurgu yönü çok daha fazla ağır basıyor.

Çizgi roman uyarlamalarının temelde aksiyon, sıklıkla fantazi (bilim kurgu) olacağı aşikar bir durum. Fakat komedi türüne çok iyi giden karakterler mevcut ve denendiklerinde, iyi sonuçlar verdikleri görüldü.

Polisiye-casusluk türünde de iyi örnek olduğu, daha fazlasının çıkabileceği zaten kendini belli ediyor.

Romantik ya da korku türünde de uyarlamalar mutlaka denenmelidir diye düşünüyorum. Bunların da kendi içinde alt dalları olabilir. Bir Cyborg filminin, mutlaka Ironman gibi aksiyon-macera türünde yapılması için bir gereklilik yok. The Lawnmover Man benzeri korku bilim kurgu olmaması için hiç bir engel göremiyorum. Eğer filmi yapılırsa Martian Manhunter’in Alien/Prometheus gibi korku öğeleri içermesini mutlaka isterim.

İyi Adam, Kötü Adam, İyi Adamın Kankaları

Şu motifi de biraz sarsmak gerekiyor. Hele Marvel’in çoğu uyarlaması bu şekilde ilerliyor. Bir kahraman, bir kötü adam ve kahramanın yancısı karakter(ler) oluyor. Kahramanı başta kahramanlık yaparken görüyorsunuz, sonra kötü adam gelip durumu sarsıyor ya da anlatım güçlüyse tepetaklak ediyor. Sonra kankaların da yardımı ile kahraman kazanıyor.

Bir anlatım bu kadar düz olmamalı, gri noktalar olmalı. Kötü adamla empati kurulabilmeli ya da empati kurulabilecek karakter değilse de (ki çizgi romanda normal insanın empati kuramayacağı çok kötü adam var, normaldir) motivasyonları anlaşılır olmalı.

Burada istisna olabilen nadir kötü adamlar var ki bunların başında Loki geliyor. Dizilerde ise doğal olarak bunu en iyi sergileyen Wilson Fisk/Kingpin olmuştu. Agents of Shield’daki Ajan Ward’da dikkate değer bir karakter olarak görülebilir.

Bunların dışında, özellikle de yakın dönemde yukarıdaki beklentilerimi karşılayan pek az kötü adam olmuştu. Heath Ledger’in Joker’ini tabi ki ayrı bir yere koyuyoruz.

Bu temaları en net işleyen de şüphesiz Thor serisidir.

İyi adamın kankaları konusunda da artık aşılması gereken noktalar var. Şunu kabul etmeliler ;

“Her filmde sosyal çevre (ya da aile) sahibi olmanın, arkadaşlığın, güvenin mesajını verme kaygısı olmamalı”

Bazı kahramanlar hatalar yaparak, bazıları içsel olarak ve bazıları da tamamen rastlantı eseri doğru davranış kalıbına ulaşabilirler. İlla kendilerini ateşleyecek, yönlendirecek, fikir belirtecek, akıl verecek, iyi ya da kötü örnek olacak, başına bir iş gelip kahramanı harekete geçmeye zorlayacak vs. türünde yancılara ihtiyaç olmayabilir. Bırakın da kahraman filmi kendisi götürsün, dış müdahale olmadan hikayeye etki etsin.

Dövüş Sahneleri

İtiraf edeyim, benim için halen en kıymetli uyarlamaların başında Batman 2 (The Dark Knight) geliyor. Keza Marvel için Winter Soldier’dan bahsediyorum.

Bunlarda aklımda kalmış hiç bir dövüş sahnesi yok. Zihnimi dikkatle yoklarsam bazı dövüş sekansları hatırlayabilirim o kadar.

Ağzına ağzına vuruyorlar işte…

Evet çizgi romanlarda da sayfaların büyük kısmı dövüşle geçebilir, evet filmlerde de dövüş olacaktır, olmalıdır da. Neticede süper güçleri, süper teknolojileri, emirlerinde sayısız savaşçı olan kötü adamlara karşı mücadele eden süper kahramanları izliyoruz. Belli noktalarda dövüş sahnesi olmaması imkansız. Fakat filmin tüm kurulumunun bu dövüş sahneleri üzerine yapılması beni rahatsız ediyor.