Kayıpların Aranacağı Alem-i Fantastik: Başkabiryer

Daha önce çizgi roman yazılarımda da tekrar ettiğim üzere, bu sektörde ana akım seriler yerine piyasaya yeni çıkan, orijinal bir fikirle okuru karşılayan eserler daha çok ilgimi çekiyor. Senaryo olsun çizimler olsun öncelik farklı bir şeyler anlatan yapımlarda. Misal geçenlerde okuduğum, ancak yazmak için vakti şimdi bulabildiğim Başkabiryer (Elsewhere) adlı seri gibi. Konusu ayrı çizimleri ayrı güzel. Cidden konusu çok güzel.

Türk-Amerikan ortak yapımı bir eser elimizdeki ve çizim tarafı bizde, Sümeyye Kesgin’de. Daha evvelden neler çizdi ne yaptı diye merak edenleriniz varsa şöyle bir link bırakıyorum. Profesyonel anlamda bir hayli başarılı iş çıkardığı aşikar. Özellikle Image Comics sevenler daha bir ilgi gösterecektir.

Neresi Burası Arkadaş

Kimse bilmyor. Korvath adındaki bir dünya burası. Tanıdığımız dünyaya nazaran daha fantastik olduğu kesin. Atmosfer bunun işaretleri ile karşılıyor bizi. Ve direkt olarak gözümüzü resmen aksiyona açıyoruz. Birbirlerine zincir ile bağlı iki adet kanun kaçağı, hükümlü Korvath’lının hapisten kaçış sahnesi ile başlıyor hikaye. Adamlarımız tam kaçtık, kurtulduk derken izlerini kaybettirmek için girdikleri ormanda yardım isteyen bir kadın sesi duyarlar. Daha biz zor kurtulduk, boşver gidelim der ama yine de yardım için sesi takip ederler. Yaklaştıklarında karşılarına onlara yabancı ırktan, zor durumda bir kadın bulurlar. Paraşüt ile bir ağaçta asılı halde yardım bekleyen misafir kim olsa beğenirsiniz. Havacılık tarihinin en tanınmış ve korkusuz kadın pilotu Amelia Earhart…

Google amcadan kim olduğunu kısa bir araştırma ile öğrenebileceğiniz Amelia hanım, ne olup bittiğini anlamadığı bir uçak kazası sonucunda kendisini bu yabancı dünyada bulur. Karşısında ise en az kendisinin onlara olduğu kadar ona yabancı iki kişi ile karşılaşır. Nerede olduğunu, yardıma gelen ikilinin kim olduğunu anladıktan sonra…

Burdan sonrası bir hayli fantastik bir şekilde cereyan ediyor. Zira burası dünya değil, Korvath. Burası hepimize yabancı. Burası Başkabiryer…

Sırra Kadem Basmak Dediğin

Bu seride tam olarak bunu okuyacağız, şimdiden söylemesi. Senaryosu Jay Fearber tarafından yazılan eser, zamanında esrarengiz şekillerde ortadan kaybolan ve bir daha izine rastlanmayan, tarihe mal olmuş insanları konu ediniyor. En başta bahsini açtığım farklı olma durumu tam olarak buydu işte; özgün bir senaryo ile okuru karşılamak. Zaman zaman duyduğumuz, netice alınamayan kayıp vakaları böyle ilgi çekici ve hayalgücü ile beslenen bir seride kendisine yer buluyor. Okuyup haberdar olduğumuz ve haliyle merak ettiğimiz olayları fantastik boyutlara taşıyor. Bunun içinde ilk misafirimiz okyanus aşırı uçuşlara imza atan ilk kadın pilot Amelia Earhart. Onun kaybolma hikayesi ise 1937 yılında yanında yardımcısı Fred Noonan ile çıktıkları uçuşta Howland Adası açıklarında sırra kadem basarlar. Gerisi ise tamamen hayal dünyası…

Seri boyunca bir dolu sürpriz isimler ile karşılaşacağımızı bilmek, hikayenin çok daha renkli ve heyecanlı hale geleceğinin işareti. İlerleyen sayıları beklemeye ben şimdiden başladım.

Senaryoya dair söyleyeceklerim aşağı yukarı böyle. Klişeleşmiş temaları temcit pilavı gibi okuyucuya dayamayan her seriye bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Popüler kültürün en kıllı tarafı da bu tüketim alışkanlığı. Özgün, kendi kimliği olan, çok satan olmasa bile kült olma potansiyeli olan hikayeler görmek gittikçe zorlaşmışken Başkabiryer gibi eserleri dikkate almakta fayda var.

Çizimlere Gelince

Sümeyye Kesgin demiştim en başta. Serinin çizimleri için Fearber iyi ki onunla çalışmayı tercih etmiş dedirtti. Ki Sümeyye ile çalışmak için istekli olan ve proje kovalayanın da Fearber olması ayrıca sevindirici. Bilimkurgu-fantastik melezi atmosferi çizimlerinde başarıyla yansıtmış. Karakterlerin tasarımları, yeniden yorumlanması kısmı yine tatmin edici. Özellikle Amelia’nın çizimleri karakterindeki o gücü dışa vurur nitelikte. Korvath adlı dünyaya ait daha fazla görsel görmeyi daha fazla istiyorum ama. Önemli bir şahsa ait olduğunu anladığımız kale çizimi misal çok beğendim. Bunun gibi daha fazla çizim görmeyi istiyoruz. Bu noktada beklentilerim biraz büyük. Zira yapabileceklerini daha görmedik.

Çizgi romanlarda görmeye alıştığımız, -bir dolu mecrada olduğu gibi- çoğunluğu oluşturan erkek çizer olayında ‘kadın çizerlere de yer var’ın en güzel temsili olmuş. Özellikle bu seride beraber çalıştığı kişiler Image Comics kısmında bir hayli tanınan ve tecrübeli isimler.

Fasikül şeklinde, kiloda ve pahada hafif olacak şekilde yayınlanan eser bu tarz yeni ve özgün serilere kapısı açık olan Sırtlan Kitap etiketi ile okurla buluşuyor. Hatta size bir de iyi haber; bu yazı yayınlndığı tarihte serinin ikinci fasikülü ya çıkmış ya da matbaa aşamasında olacak. Başkabiryer, bilinmeze keyifli bir yolculuk, emin olun…

Yorumlar