Rol Yapma Oyunlarınıza İlham Olabilecek Eserler – Vampire The Masquerade

Bir önceki yazımızda, her ne kadar ilham verici kaynak bulma kıtlığı çekmeseniz de, rol yapma oyunlarının ağa babası olduğundan mütevellit, D&D incelemiştik. Rol yapma oyunlarının bolca adam dövüp, büyü yapma kısmını es geçecek olursak eğer; “rol yapma” kısmı devreye girdiğinde, World of Darkness ve Vampire The Masquerade’ın bu konuda daha ağır bastığını söylesek yanlış söylemiş olmayız. Yine de, gördüğünüz, izlediğiniz, okuduğunuz her yapım acaba bu oyuna hitap ediyor mu? Yani, Twilight seviyorsanız, boş verelim bu işleri. Lakin, bir önceki cümleye gülüp geçtiyseniz, devam edelim.

Açıkçası, her ne kadar başlığımız “Vampire: The Masquerade” olsa da, aslında tüm Vampire temalı WoD oyunları için düşünebilirsiniz. Yani Vampire: The Requiem, Vampire: The Masquerade vs. Hatta, öncesinde yeni ve eski Wod ile ilgili bilgi almak için; Maskeli Baloya mı Gidelim? Ağıt mı Yakalım? yazısını gözden geçirmenizi tavsiye ederim.

Vampire The Masquerade

Kitaplar

Söz konusu vampirlik olunca insanın aklına ilk önce “Dracula” geliyor değil mi? Aynen öyle. Bram Stoker’ı buradan saygıyla anarken, Dracula’yı gerek filmi, gerekse kitabıyla öneriyorum. E tabi, olmazsa olmazlarımızdandır zaten. Bunun yanı sıra, “Vampir” deyince özellikle 2010’larda patlak veren bir vampir romantizmi vuku bulmuştu fakat neyse ki, kısa sürdü. “İçlerinde güzel olan bir şeyler yok muydu yahu?” derseniz, True Blood dizisine ilham olmuş, Charlaine Harris’in Sookie Stackhouse karakterine kurguladığı kitap serisi, bir nebze olsun fena değildir diyebilirim. En azından o mantar gibi türeyen, saçma sapan romanlar arasında (ki bir kısmını iyi kötü, kütüphane raflarında görüp, bir kaç sayfa okuduktan sonra, ardından lavaboya gidip elimi iyice dezenfekte etmişliğim vardır) en iyisi diyebilirim. Zaten True Blood dizisi de, bunu bizlere gösteriyor.

Tüm bunların dışında, bir de Anne Rice var ki, taçsız kraliçemiz, bizlere vampir külliyatının en başarılı eserlerini sunmuş olan muhteşem kadın. Romanları hala okunmakta ve şüphesiz ki, yarattığı her karakter ayrıca güzeldir. Vampirle Görüşme, Pandora, Vittorio, Karanlıklar Kraliçesi gibi ölümsüz eserleri henüz okumadıysanız, okuyunca bayılacağınıza eminim. Bu arada, Vampire: The Masquerade gibi entrika dolu bir oyundan ziyade Vampire: The Requiem gibi bir oyun için muhteşem kaynaklar olduğunu belirteyim ki, sonrasında beklentileriniz boşa çıkmasın.

Evet. Tom Cruise, Brad Pitt, Kirsten Dunst. Eh, filmde Antonio Banderas'ta mevcut.

Evet. Tom Cruise, Brad Pitt, Kirsten Dunst. Eh, filmde Antonio Banderas’ta mevcut.

Bu arada, söz konusu tüm World of Darkness’ın tüm tarihçesinin, dünyamızın tarihçesinin eksik parçalarının doğaüstüyle tamamlandığı düşünülürse, alternatif kurgulara sahip tarih romanları işinizi görebilir. Bunlara bir örnek vermem gerekirse; Ernst W. Heine’ın Alamut’a Dönüş romanı temelde Haçlılar ve Haşşaşiler arasındaki dini irade savaşını anlatır gibi görünse de, Camarilla ve Sabbat arasındaki sonu gelmez savaşın, bir diğer deyişle Jyhad’ın çok güzel bir örneğidir.

Sinema & Tv

Bu ikisini bir arada incelemek lazım gelir diyorum zira söz konusu yapımları ayıklayıp, daha düzgün olanları elden geçirerek süzmek gerek diyorum. Klasiklere yöneliyorum gibi gelecektir fakat güzel olduklarını kabul etmek gerek. Anne Rice’ın aynı isimdeki romanlarından beyaz perdeye aktarılmış olan ve adeta bir yıldızlar geçidi diye tanımlayabileceğimiz Interview with the Vampire (1994) bu konuda ilk olarak önereceğim film diyebilirim. Hemen ardından, yine aynı yazarın Queen of the Damned (2002) de fevkalade bir kurguya sahip, ilk film kadar başarılı olmasa da yine de sizleri tatmin edecektir.

dra

Bu arada, Dracula’nın kitabı gibi, filmini de es geçmeyiniz. Hayır, 2014 yapımı ve Luke Evans’ın canlandırdığı Dracula’dan söz etmiyorum burada. Gary Oldman’ın canlandırdığı Bram Stoker’s Dracula (1992) ziyadesiyle başarılı bir film olabilir. Ama bahsini ettiğim bu da değil. Ben sizlere; 1931 yapımı, korku klasiklerinin başında gelen Bela Lugosi’nin Dracula’sını tavsiye ediyorum. Teatral oyunculuğun tavan yaptığı, Bela Lugosi’nin rolüyle bütünleşerek artık kişisel yaşantısında da Dracula’yı bizzat özümsediği o muhteşem filmden bahsediyorum. Bu arada, Vampire oynayan biri bahsini ettiğim filmi izlediğinde, eminim ki benim yakaladığım gibi yaklaşık 7 ya da 8 farklı disiplinin kullanımını görecektir. Burada, Celerity gibi temel bir disiplinden değil, Dementation gibi birçok vampir filminde göremeyeceğiniz türden bir disiplinden bahsediyorum.

Küçük bir dipnot: Bu arada, Bela Lugosi orijinal World of Darkness kitaplarından L.A. By Night kitabında yer almaktadır ve gerçekten de ölmemiştir(!)

Bu yazı, "Rol Yapma Oyunlarınıza İlham Olabilecek Eserler" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar