Sıfırdan Özgürlüğe: Warcraft – Büyük Şef

Yakışır

Kitapta anlatılan hikaye Warcraft evreninin orclarına yakışır cinsten olmuş. Daha evvel Richard A. Knaak’ın yazdığı Ejderhanın Günü ile başlayan serinin ikinci kitabı Büyük Şef, Christie Golden’in akıcı bir üslupla ele aldığı eserde Thrall’ın doğumundan başlayıp, büyük bir lider olduğu ana kadar olan hayat hikayesini okuyoruz. İlk bölümünden son cümlesine kadar kitap deyimi yerindeyse yağ gibi akıyor. Serinin ilk kitabını yaklaşık dört sene önce okumuştum. Şimdi tam olarak hatırlayamıyorum ama onda cereyan eden olaylar, pek tabi çok daha büyük çaplıydı. Burada ise karakter bazlı bir hikaye okuyoruz. Bunun en büyük faydası da orcların yaşam şekilleri ve şamanlar hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.

Kitaptaki favori kısmım şamanlık eğitiminin verildiği ve bir şamanın doğa ile nasıl bir etkileşim içinde bulunması gerektiğinin ele alındığı bölümdü. İnancın temelinin doğaya saygıya dayanıyor olması hayatını ormanlarda ve uçsuz bucaksız gökyüzünün altında yaşamayı seven bir ırk için en doğru neden sonuç ilişkisi zannedersem. Bunu da prensipten anlıyoruz; bir şaman elementlerden yardım isterken ortaya haklı bir sebep sunmak zorundadır. Mesela toprağın ruhundan bir zelzele yaratmasını istiyorsanız bunun makul bir sebebi olmalı. Bir tehlikeyi savuşturmak, yok yere insanların ölmesine mani olmak gibi. Asla bu gücü kendi çıkarlarınız ve hırslarınız için kullanmamalısınız. Doğanın gücüne hükmedebilmeniz için, önce ona boyun eğmeniz gerekir. Alıştığımız diğer büyü ve benzeri yöntemlerinin aksine daha ruhani bir yöntem.

thrall2

Kitap Gul’dan’ın adeta gücün karanlık tarafına uzanmak için kurduğu Gölge Meclisiyle ilgili aktarılan kısa bir anekdotla başlıyor. İlerleyen sayfalarda eylemlerinin ortaya çıkardığı sonuçlara ara ara değiniliyor. Ancak şahsen konu ile ilgili daha fazla veri olsa fena olmazdı. Az sayıda eserin günümüze çevrildiğini düşünürsek, Warcraft dünyasının tarihi hakkında benim gibi kısıtlı bilgiye sahip birisi için Gölge Meclis’in yarattığı aksiyonları bilmek daha faydalı olabilirdi. O zaman ne diyoruz: Daha fazla Warcraft okumak isteriz!

Uzun bekleyişin ardından nihayet bir Warcraft filmi izleyebildik. Barındırdığı potansiyel göz önüne alındığında daha evvelden beyaz perdede görememiş olmamız hiç de akla yatan bir şey olmasa da “Geç olsun güç olmasın!” diyerek, filmi izleyip ardından, bu romanın konu alacak olan ikinci filmi bekliyoruz. Zamanında Artemis Yayınlarının (bende 2010 baskısı var) dilimize kazandırdığı Warcraft – Büyük Şef, filmi beklemek istemeyenler için birebir.

Yorumlar