Yabani Polisiye Özel Sayısı

Yabani Polisiye özel sayısına girmeden önce biraz altyapı geçeceğim. Kusuruma bakmayın can çıkar huy çıkmazmış.

Yabani

Üstünden çok zaman geçtiği için en baştan başlayacağım.

Güzel yurdumda çizgiromanın (kısaca çr) yeri ve önemi belli. Yeri öğretmenler odasındaki muzır neşriyat çekmecesidir, önemi de yoktur :D.  Çocuklara çr satmanın hali ortadayken, yetişkinlere çr satmak yine karşılaştırmalı olarak teşebbüs etmeye değer bir projedir. Ben bildim bileli ortada her zaman bir adet büyüklere çr derleme dergisi olmuştur. Birkaç yıldır bu nöbeti Yabani dergisini tutuyor. Yayıncısı da zaten sitemiz yazarlarından Devrim Kunter.

Yabani uzun süre aylık ince paperback ciltli olarak çıktı. Amerikan tipi kahraman öykülerinden çok, kıta Avrupası tipi Les Humanoïdes Associés öyküleri barındırdı. Bilimkurgu, Fantastik edebiyat, Distopyalar falan derken spekülatif edebiyatın her türüne kucak açtı. Reelde etkisi ne oldu bilmiyorum ama bir düzine yazar/çizeri yeni okurlarla buluşturduysa ve birkaç yüz çocuğun ahlakını bozduysa bence ziyadesiyle başarılı olmuştur.

Daha sonra ortam şartları değiştiği için Devrim daha kalın ama düzensiz “doldukça çıkan” ciltlerle yola devam etmeye karar verdi. Bu ciltleri türler ve temalar üzerinden organize ediyor. Şu aralar çıkan cildin türü polisiye.

Hmm pastel palet ve suluboya. <3

Polisiye

Macera tabanlı edebi türler arasında en olay örgüsüne odaklı olanı polisiyedir. İşte uzaylıymış, orkmuş, fizikmiş, büyüymüş bunlarla hiç muhatap olmadan; bildiğimiz insanların, bildiğimiz toplumlarda yaşadığı çatışmaları konu alır. Merkezi gizemi bir kez açığa çıkınca cami altındaki dükkanı önünde tavla oynayan esnaf amcanın bile anlayacağı kadar sıradandır. Rammstein grubunun vokalisti ve söz yazarı Till Lindeman’ın dediği gibi “Sapık olan ben değilim ki; en uç şarkıların konularını bile gazetelerden gördüm.

Polisiyenin alamet-i farikası plot twist’tir. Polisiyenin merkezi gizemi bir plot twist ile açığa çıkmalıdır. Maksat gizemin vuruculuğunu artırmaktır. Flashaback’ler olsun, foreshadowing’ler olsun, arka plana detay saklama olsun, diğer öğeler ekseriyetle plot twist’i, plot twist de gizemi derinleştirmeye ve güçlendirmeye hizmet eder.

yan not: yazarken aklıma geldi galiba günümüz pop kültüründeki spoiler saplantısı da polisiye geleneğinden geliyor. Polisiye gerçekten de sadece gizem ve gizemin kontrollü şekilde açığa çıkması ile yürüyen bir tür. Polisiye eser spoiler’lanırsa gerçekten de çoğu insan için bir anlamı kalmaz. Mesela spoiler’landığı için çok ağlanan fantastik veya bilim kurgu eserler gerçekten değer kaybetmiş midir? Yoksa ortada dönen kavga bir sosyal kontrat kavgası mıdır? Diyelim ki takribi 70 yıl önce falan ilk gerilim filmleri ortaya çıktı. Bu esnada da “bakın beyler bu filmlerin sonunu söyleyince işin büyüsü kaçıyor, ayıp etmeyin çenenizi kapayın.” diye bir yazısız mutabakat oluştu. Bugün doğan insanlar bu mutabakata tabi midir? İşbu mutabakat ortaya atılırken türü bile var olmayan, nasıl biteceği de çekilmeden belli olan kahraman filmleri de bu mutabakatın kapsamında mıdır?

Oh! kan gövdeyi götürüyor en sevdiğim.

Yabani Polisiye Özel Sayısı İnceleme

Polisiye nedir, Yabani kimdir kısaca özet geçtiğimize göre Yabani polisiye özel sayısına gelelim.

Yabani bir derleme olduğu için çizgiler kısa kısa ve çoğu öyküye daha yakın. Çoğunun bir adet gizemi var. Bu bir adet gizemi farklı farklı edebi gereçlerle okura sunuyorlar. Derlemede kötü iş yok, hikayelerin her biri en azından bir veya iki polisiye demirbaşını başarı ile icra ediyor. Öte yandan yıllardır ısrarla polisiye yazanların daha idmanlı olduğu komşularıyla karşılaştırmalı bakınca anlaşılıyor, ona mahal verecek bir çeşitlilik var. 

Gavurun “gendered violence” dediği bir olay var. Ben bunu cinsiyet şiddeti diye çevireceğim. Fail ve kurbanın toplumsal cinsiyetleri arasındaki çatışmadan kaynaklı şiddete böyle deniyor. Cinsiyet şiddetini  konu edinen öyküler ağırlıkta. Arada bir adet çevre,  bir adet de arazi rantı öyküsü göze çarpıyor. Belli ki Türkiye’nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesi ile doruğa varan cinsiyet kavgasının yankıları derlemeye şekil verecek kadar güçlü devam ediyor. Türkiye’de yetişkin çr’si okuyacak insanların kalburüstü eğitimli beyaz yakalar ve yaratıcılar olduğunu düşünürsek en büyük meselenin cinsiyet şiddeti olması da şaşırtıcı değil. Polisiye türünün insanların bireysel korkularına oynaması bire bir burada da gördüğümüz bir olgu.

Cinsiyet şiddeti tabi ki soyut bir kavram değil, tanıdığımız bildiğimiz yerlerden vuruyor. Bir yerde aile draması olarak boy gösteriyor. Diğer tarafta sebepsiz homofobi olarak hortluyor. Diğer yanda çürümüş geleneklerin modern dünyada başa bela olması ile somutlaşıyor.  toplum dengelerinin tepetaklak olması gibi daha yan konular da var ama hepsini birbirine bağlayan ana damar cinsiyetli şiddet.

Bazı öyküler plot twist’i olayları komikli şakalı bir yöne çekmek için kullanıyor. Diğerleri toplumsal mesaj veriyor. Kimisi dümdüz okurun “Ehehe! muzır neşriyat okuyorum” güdüsüne hitap ediyor. Polisiye seven herkes kendine uygun bir şeyler bulacak.

Görseller çok çeşitli. Bir tarafta Gırgırda karikatür olsa sırıtmayacak çizimler var, öte yandan düpedüz fumetti çizgileri. Devrim Kunter’in kendine has karanlık üslubu da var Kedi Gözü öyküsünün sulu boyayı andıran pastel paletli estetiği de var.

112 sayfa dolu dolu içerik işte alın okuyun.

Bu yazı, "Yabani Dergi Tanıtımları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar