Contratiempo: Bir İspanyol Suç Filmi
Adrian Doria varlıklı bir iş adamıdır. Asya pazarı ile yaptığı ticari anlaşmaları ve yüksek teknoloji şirketi nedeniyle Yılın Adamı seçilmiştir. Bir gün bir dağ oteli odasında yanında fotoğrafçı sevgilisi Laural Vidan’ın cesedi dururken polis tarafından tutuklanır. Kendisine güvenilir bir savunma yaratmak için kendi avukatı Felix tarafından tavsiye edilen tanık hazırlama ve adli bildirimlerde uzman deneyimli bir avukat olan Virginia Goodman ile tanışır. Adrian’ın ifadeleriyle olaylar daha karmaşık bir hal alır…
İspanyol Sineması Bu İşi Biliyor
Contratiempo (The Invisible Guest) filminin yönetmeni son zamanlarda İspanyol Sineması’nın parlayan ismi Oriol Paulo. yönetmenin bazı filmlerini mutlaka izlemiş ya da duymuşsunuzdur. Los ojos de Julia (julia’nın Gözleri) filminin senarsiti, El cuerpo (Ceset) filmini ise yöneten Oriol Paulo özellikle gizem, suç ve polisiye unsurlarını ustalıkla kullanmasıyla dikkat çekiyor. Son yıllarda İspanyol sineması yükselişte. Bunun temel nedeni çok iyi oyunculuklar, yönetmenler ve senaryolar olması. Özellikle gizem unsurları ve finaliyle ters köşe yapan filmlerde oldukça başarılar. İşte bu ögelerin ustalıkla birleştiği son İspanyol yapımlarından biri olan Contratiempo’da oldukça ses getirdi. Filmin başrolleri Mario Casas, Jose Coronado, Barbara Lennie, Ana Wagener olmak üzere eşit şekilde bu dört oyuncuya paylaştırılmış.
Contratiempo’yu yakından incelemeye başlamadan yani spoiler vermeden öne çıkan hatlarıyla değerlendirmek istedim. Çünkü “küçük bir ipucu bile filmin büyüsünü bozabilir” dedikten sonra başlayalım. Filmimize yakından bakacak olursak; Zengin, başarılı bir iş adamı olan Adrián’ın avukat Virginia ile davanın gidişatı hakkında konuştuklarıyla başlar. Adrian eşini aldattığı sevgilisinin cesedi başında bir otel odasında polisler tarafından bulunur. Bütün deliller katili Adrian olarak gösterir. Avukatıyla birlikte savunma ifadesi hazırlarken olayların içine dahil oluruz. Bundan sonraki gelişmeleri ve ortaya çıkan gerçekleri flashbackler yardımıyla izleyiciye sunulur. Zekice kurgulanan film seyirciyi kolayca avucunun içine alır ve gizem unsuru en hat safhada verilir. Avukat Virginia Goodman’ın sürekli “Detaylara ihtiyacım var, Bay Doria” demesi filmdeki söz konusu davanın çözümü yolunda ortaya çıkan her ayrıntıda “gerçeklik de değişebilir” sinyallerini verir niteliktedir.
Filmin Dönüm Noktası
Adrian sevgilisiyle yaptıkları son kaçamakları adeta kabusa dönüşür. Dönüş yolunda yaşadıkları trafik kazası tüm yaşantılarını değiştirir. Kazada kendileri bir yara almaz ama diğer kaza yapan araçtaki kişi ölür. Bu olayı örtbas etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bunun üstüne Adrian’ın sevgilisi Laura’nın sığındığı evde onu çok büyük bir sürpriz bekler. İşte bu noktada hem kendilerinin hayatı değişir hem de başka hayatlar onlarınkine bağlanır. Aralarında bir suç bağı ve gizem oluşur. Ne yaparlarsa yapsınlar bu olayın sonuçlarından kaçamazlar. Adrian’ın ifadeleriyle filmi onun gözünden görürüz. Kimin neyi nasıl planladığını çözmeye çalışırız. Ama yapbozun hep bir tarafı eksik kalır biz tatmin etmez ya da şöyle diyelim bir basitlik, kimin suçlu suçsuz olduğu ortada gibi gösterilir. İşte burada avukat Virgina Goodman’ın yönlendirmeleri, eksik parçaları birleştirmeye çalışıp çözmesi bize farklı bir bakış açısıyla olayları değerlendirmemizi sağlar. Adete köşeye sıkıştırır gibi soruları ve sürekli ayrıntılı bir şekilde olayı dinlemek istemesi farklı bir senaryoya biz sürükler. Bu kez de Adrian’ın sevgilisi Laura’nın gözünden filmi izler ve değerlendiririz. Gerçeklik yer değiştirir. Acaba hangisi bizim için gerçek olandır?
Filmi Adrain ve Laura dışında bir başka kişiler gözünden de değerlendirme ve yargılama şansımız olur. O kişileri izleyince zaten anlayacaksınız. Burjuva yaşamını ve adaletsizliği yer yer eleştirerek hissettiren yapım bizimde sorgulamamızı ve üstüne düşünmemizi istiyor. Adrian’ın anlattığı her ayrıntıyla avukat yeni bir senaryo oluşturarak müvekkilinin savunmasını nasıl yapacağını belirlemeye çalışırken bir şeylerin ters gittiği mesajı bizlere veriliyor. Aslında gözümüzün önünde olan şeylerin ayrıntısına inmediğimiz için çoğu şeyi kaçırırız. Filmin en vurucu noktası kesinlikle bu. Filmin başında gösterilen Laura’nın bi ton parayla cesedi başında yakalanan Adrian suçlu mu? katil o mu? Değilse kim nasıl öldürdü? Neden oradaydılar? gibi soruların cevabını flashbackler yardımıyla yorumlayarak çözmeye çalışmak ve hangi hikayenin doğru olduğunu bulmak izleyiciyi filme iyice bağlar. Hepimiz bir detektif olup birçok teori atmaya başlarız. Peki gerçek olan hangisidir?
Değerlendirme
Contratiempo özellikle kurgusu ve senaryosuyla dikkat çeken bir film. Yapım genel olarak suç-gerilim-gizem üçgeni şeklinde olsa da olayların ardında büyük bir dram ve intikam öyküsü yatmaktadır. Aslında bu faktörler oyuncular tarafından iyi sentezlenip başarılı bir iş ortaya çıkmış. Çünkü her karakter sanki bir şeyler saklıyor ya da gerçeği değiştirip kendince yorumluyor gibi gösterilmiş. İzlerken herkese ve her şeye karşı kuşkuyla yaklaşıyorsunuz. Filmin amacıda aslında bunu finale kadar taşımak ve bunu çok iyi başarıyor. Burada filmin kurgusu dışında yönetmeni ve oyuncularında hakkını teslim etmek lazım. Oyunculuklara hiç değinmedim şimdi biraz bahsedecek olursak özellikle avukat Virginia Goodman rolündeki Ana Wagener çok iyi bir iş çıkarmış. Oyunculuklar genel olarak başarılı diyebilirim. Adrain ve avukatın birbirlerine meydan okurcasına ayrıntılardan yola çıkarak kurguladıkları olay örgüsü beyin yakan cinsten. Çünkü filmdeki gerçeklik sürekli değişen bi hal içinde. Zeki diyaloglarla bezenmiş filmimiz hem ayrıntılara odaklanmamızı isterken bir yandan bu diyalogları kafa karıştırıcı gibi gösterip bizi finale hazırlıyor. Son dakikaya kadar gizemini koruyan film vurucu bir final yaparak aslında gözümüzün önündeki gerçekliği nasıl göremediğimizi bizlere yansıtıyor.
“Şeytan ayrıntıda gizlidir” lafı tam bu film için geçerli diyebilirim. El Cuerpo (Ceset), Los ojos de Julia (Julia’nın Gözleri) gibi filmleri severek izleyenler için birebir. Hollywood filmlerine taş çıkartırcasına başarılı bir tür örneği olan Contratiempo kesinlikle izlemeye değer. İzlerken sonlara doğru illa ki finalini tahmin eden kişiler vardır, “Bu da bir şey mi? Daha şok edici ne final sahneleri gördük biz” diyenlere katılırım o ayrı. Herhalde bu filmden daha iyi, finaliyle tokat etkisi yaratan bir sürü film var, saymakla bitmez. Ama hani bazen “sonu bize oha dedirtsin”, “sürpriz final sahneli filmler”, “ters köşe yapan filmler” diye arama yaparız ya, işte bu yapımda tam o türden arayanlar için ilaç gibi geleceğine eminim olduğum bir film. Bu arayışta olan kişilere şiddetle tavsiye edilir efendim.
Not: Filmin IMDB notu; 8.0