Modern Zaman Masalları Anlatan Bir İlk Kitap: Alemlerin Çöpçatanı

Özellikle takip ettiğim, okuma tercihlerimde ilk sıralarda yer alan bilimkurgu ve fantazya türleri dahilinde yerli üretimler, metinler görmek daima sevindirici olmuştur. Çoğunca yurt dışında yapılan işlerle yetinen bizler için önemli gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Bu alanlarda eser veren her yeni yazarımıza da elimizden geldiği kadarıyla burada yer vermeye çalışıyoruz. Zira çeviri eserlerle dolu olan zihinlere ülkemizde nelerin yapıldığı, yazıldığı ya da çizildiğinden bahsetmek elzem diye düşünüyorum.

Bu seferki yazımın konusu olan Alemlerin Çöpçatanı tam da bu girişe uygun bir kitap olarak elimin altında ve zihnimin bir köşesinde yer alıyor. Ömer Faruk Yazıcı’nın kaleme aldığı öykü kitabı, masal gibi dili ve akışıyla her türlü okuru cezbedecek türde bir içeriğe sahip. İçinde neler yok ki… Yazıya devam etmeden evvel Paris Yayınları’nı ayrıca kutlamak istiyorum. Yayın politikasını çok beğendiğim, piyasaya sürdüğü her kitabı ilgiye layık işler üreten bir yayınevi. Alemlerin Çöpçatanı gibi farklı ve iyi eserlerinin devamını diliyorum.

Ve şimdi…

Masallar Diyarı Adeta

Kitabın içeriği çoğunlukla fantastik diyebileceğim öykülerden oluşuyor. Yazar bu türde alışıldık olanı -diyar faztazyası- yerine kendi hayal gücünü damıtmayı tercih etmiş. Şehri, insanları, hayatı olduğu haliyle alıp hayal gücü ile karıştırmış. Nelerin o zihinde üretilip bizlere ulaştığını görünce açıkçası memnun oldum diyebilirim. Bu anlamda misal Raşotli’nin Kızı Nanışın çok iyi bir öyküydü. Bir kedi hakkında olması onu hem sempatik hemde merak uyandırıcı kılıyor. Bir ailenin adeta en bilge üyesi haline gelmiş Nanışın adındaki bir kedi üzerine sevimli ve masalsı bir öyküydü. Bu verdiğim örneğin haricinde kitabın önemli bir kısmında bahsettiğim Urban Fantasy tadında öyküler yer alıyor.

Sanıyorum doğru kelimeyi buldum: Masalsı. Kitabın bütününe yayılan anlatım son zamanlarda gördüğüm en dinlendirici ve huzur verici olandı. Yazar, kelimeleri zorla yan yana dizmekten uzak, keyif aldığını hissedebildiğimiz ve okuru hikayenin huzur ortamına dahil etmeye istekli bir tempoda kalemini kullanmış. En beğendiğim noktada bu oldu. Eğer ki ilk okur konumunda olan yazar kendisi o rahatlığı bulamıyor ise kitabın ya da öykünün bitmiş olmasından bahsetmek doğru olmaz. Birbirinden farklı türlere ev sahipliği yapan bir kitap için önemli nokta bunları başarıyla harmanlayıp okura sunması. Bu kitapta bunu görebiliyoruz.

Çöpçatmak?

Kelime manası için Google hazretlerinin “match maker” gibi bir şey söylediği çöpçatanlık müessesi ile ilgili olan ve kitaba adını veren Alemlerin Çöçatanı ‘kutsal kişi’ anlatısı olarak karşımıza çıkıyor. Huzur ve mutluluk veren, bireylerin refahını daim kılan bir kimseden bahsediliyor. Adeta bir ütopya mimarı, doğa ana kadar kutsal bir kadın. Bu öykü ile ilgili tek sıkıntım kısa olmasıydı. Yazarın tercihleri hakkında tabi ki söz söylemeye hakkım yok. Benimki yalnızca okura has oburluktan ileri geliyor. Zira okudukça daha fazla şey öğrenmek istediğim, daha fazla dahil olmak istediğim bir öykü olmuş. Kimlerin çöpünü çatmamış ki…

Bu ve kitabın geneli için söyleyebileceğim bir diğer şeyde her bir öykünün kendine has dili, havası, farklılıklara sahip oldukları. Ekseriyetler hepsi bir diğerinden bağımsız kaleme alınmış. Devamlılık söz konusu değil. Yani bir önceki öyküye bağımlı olmadan özgürce yazılmış. Tatmin edici bir durum. Belli bir konsepti olmayan öykü derlemeleri ile ilgili problemlerden biri de bu. Farklı olduklarını düşünsek de zaman zaman birbirinin devamı gibi metinlerle karşılaşıyoruz. Alemlerin Çöçatanı bu noktada hoşuma giden, daldan dala atlamayı tercih eden bir akışa sahip. Bu şuna benziyor; birbirinden son derece farklı türlerde en sevdiğiniz şarkıları peş peşe dinlemek gibi.

Bilimkurgu Bile Var

Ömer Faruk Yazıcı her türde öyküyü kitabında bir araya getirmiş. Özellikle fantazya ve korku türlerinde hikayeler görüyoruz. Ancak bilimkurguda bundan nasibini almış. Mesela kitabın ilk öyküsü olan Ağaçlar. Kitabın genel çizgisinin az biraz dışında, bana John Wyndham’ın Triffidlerin Günü adlı kitabını anımsatan bilimkurguya dahil edilebilecek bir öykü. Ama bir o kadar da masum. Evet sanırım doğru kelime bu. Gelecekte ağaçların egemen tür olduğu bir dünya hakkında kısa bir öykü -insanlığın korkulu rüyası- başlangıç olarak güzel bir tercih. Kısa öykü olması hasebiyle bittiği nokta önemliydi ve doğru yerde neticelenmiş.

Ama kitabın en iyi öyküsü hangisiydi diye bakacak olursak açık ara Modern Zaman Cinleri derim. Esasen tek bir öykü olmayan, birkaç farklı anlatının bir araya gelmesi ile oluşmuş bir metin. Az evvel bahsettiğim devamlılık durumunun kitap içerisindeki tek örneği ayrıca. Kahramanımızın başından geçen bir dizi olay ve tanıştığı bazı doğaüstü varlıklar hakkında bir öykü. Söz konusu varlıklar 21. yüzyıl cinleri olarak isimlendirilebilecek varlıklar. Ki envai çeşit olduklarını söylemek lazım. Bir tanesi İnsanları Kapıp Çöllere Götüren Cin. İsmi ile ‘vay’ dediğim, bittiğinde ise ‘iyiymiş bu’ dediğim bir metindi.

Bunun gibi daha başka garip anlatılar daha var. Yazarın kitap için final vermeyi uygun gördüğü öykü açıkçası ne kadar devam ederse etsin kendisini okutacak cinsten. Biyografik bir havada olduğunu düşündüğüm öyküyü anlatım olsun yaratcılık olsun her manada beğendiğimi söylemek isterim.

Sonuç İtibariyle

Kitaba dair olumsuz bir şey söylemek zor. Özel bir eser olduğunu ve benzer anlatıları sevenlerin tercih edeceklerini düşünüyorum. Bunun dışında bazı öykülerin fazla kısa olduğunu düşünmedim değil, daha da uzun olsa da olurmuş. Ancak ne dedik yazarın tercihlerine saygımız sonsuz. Bunun dışında dil konusunda evet gayet akıcı ancak hepsi birbirinden farklı öyküler için alternatif biçimler denenebilirdi.

Kitabın içerisinde yer alan çizimler Büşra Nur Fatsa imzasını taşıyor. Eserin havasına uygun tarzda sade ve sempatik olmuşlar. Kapak tercihi noktasında biraz sade olmuş. Lakin içerik önemliydi ve bir ilk kitap için başarılı olduğunu söylemek isterim.

Paris Yayınları etiketi ile piyasaya çıkan Alemlerin Çöpçatanı, okuyormuş hissi veren anlatımı, kendine özgün içeriği ile kesinlikle bir şansı hak ediyor!

Benzer Yazılar

Yorumlar