Elfen Lied; Türkçesi “Elf Şarkısı”. Japonya’nın Kamakura şehrinde laboratuardan kaçan Lucy adlı kızı, Kuota ve onun kuzeni Yuka adında iki yerli gencin bulması ile başlıyor. Görünüşü her ne kadar insana benzese de Lucy bir insan değil. İnsanlardan görünüşte ayırt edilebilecek tek özelliği kafasından kulak benzeri bir çıkıntının çıkıyor olması. Bana elften çok yarı-elfleri anımsatıyor bu uzuvlar, ancak Lucy’nin insanlardan tek farkı bu değil.

Lucy bir “Diclonius”. Evrim sürecinde yeni bir tür; insanlar gibi ancak üç farklı özellikleri var. Bunlardan birincisi yukarıda bahsetmiş olduğum kulak benzeri çıkıntılar. İkinci ve Diclonius’ları besin zincirinin en başına oturtan özellikleri ise “Vektör” adı verilen görünmez iki elinin daha olması. Vektör eller istenildiği zaman objelerden geçebilen , kesebilen veya katı bir obje gibi itip çekebilen formlar alabiliyor. Bu da onları durdurulması güç yırtıcılar haline getiriyor. Üçüncü özellikleri ise Diclonius’lar kendi aralarında telepati ile iletişim kurabiliyorlar.

Ben çıkıntıları antenlere benzetiyorum, telepatik konuşmayı buna bağlıyorum. Kimi yerde bu çıkıntılara boynuz yazmışlar ancak onlar boynuz değil, neredeyse kulak gibiler.

Erkek başrol karakterimiz Kuota, üniversite için Kamakura şehrine gelir. Yuka’nın ailesi, eski restoranları olan Kaeda evini temiz tutmak ve Yuka ile beraber yaşamak kaydı ile kullanmasına izin verir. Yanlış anlaşılmasın, Yuka’ya abilik etsin diye 🙂 başka amaçları yok yani.

Yuka kafası karışık bir kız, Kuota ile arasında çok yaş farkı yok. Profil olarak bakarsak; uçuk kaçık bir şeyi bulunmayan iyi kalpli bir kız çocuğu. Saflığın temsilcisi değil tabi ki sadece sıradan bir vatandaş kendisi..

Biri Vahşet mi Dedi?

Gelelim neden +18 olduğuna; Elfen Lied yoğun kan ve şiddet içeren bir anime. Belki de onu bu kadar özel yapan gayet masum bir senaryonun, vahşetle bezenmiş olmasından geçiyordur. Elfen Lied’i izleyen herkesin ilk yaptığı şey benzer bir anime aramak oluyor.

Ancak nafile, Elfen Lied gibi bir anime bulmanız pek mümkün değil. Yeni animeler arasında adayları yok değil tabi, Tokyo Ghoul ve Akame ga Kill’in ilk bölümlerini izlediğimde dedim “İşte geldi.. Sonunda Elfen Lied kıvamında güzel iki anime..” Tabi sonrasında bozulmalar oldu ama bu başka bir başlığın konusu.

Artıları

• Lucy karakterini tanıdıkça ying-yang’ı madalyonun iki yüzü gibi ying bir tarafta yang bir tarafta olarak göreceksiniz ve bunu çok başarılı yapmışlar.
• Normal shonen animeleri kıvamında güldürüp, ağlatıp, merakta bırakan özelliklerinin yanı sıra bol kan ve şiddet de ayrı bir zevk katmış animeye.

Eksileri

• Anime malesef 13 bölüm ve bir OVA’dan oluşuyor. Dediğim gibi bitince ilk yapacağınız şey benzer bir anime aramak olacaktır. Tavsiyem Akame ga Kill, Deadman Wonderland veya Tokyo Ghoul ile bu isteğinizi hafifletmek olacaktır.