Dinozorlar ve Ötesi – Ark: Survival Evolved

Uzun zaman pasif kalmamdan sonra editörlerin taciziyle yazma işine dönmem gerektiğini fark ettim. Dönüşümü zamanımın büyük kısmını yiyen oyunlardan biri Ark: Survival Evolved ile yaparak hem yeni oyun arayanlara ışık tutmak, hem de oyunu almakta kararsız olan kişilere yardımcı olarak yapmak istedim. Oyuncularına bambaşka bir hayatta kalma tecrübesi yaşatan bu oyunu kendi deneyimlerim üzerinden aşama aşama anlatmam daha eğlenceli olur. Baştan uyarıyorum bir kere Ark’a katılırsanız ondan kopmanız zor olur.

Aşama 1: Dinozorlu Hayatta Kalma Oyunu

Ark: Survival Evolved’a, karakter yaratma ekranında seçtiğimiz başlangıç noktasında başlarız. Güney, otobur canlılarla dolu olduğu için daha güvenli ve yeni başlayanlar daha ideal bir konumdur. Fakat kaynak açısından üst seviyelerde sıkıntılıdır. Metal bulabilmek için uçan canlılardan bir kervan kurup haritanın bi ucuna gitmeniz gerekebilir bazen. Kuzey, etobur ve saldırgan canlıların yuvası olduğu için hayatta kalması güneye göre daha zordur. Kaynak bakımından haritanın en zengin kısmı diyebiliriz.

Oyuna başlarken karakterimiz önce bir kendini yokluyor. Malum organ mafyası da kaçırmış olabilirdi, böbrekler yerinde mi diye kontrol etmek gerekir. Başta dediğim gibi bu bir hayatta kalma oyunu ama bu oyunu diğer hayatta kalma oyunlarından ayıran özellik öyle zombiyle, it köpekle değil dinozorlarla muhatap olmanız. Adaya düştünüz dışarısı kar kıyamet ev lazım, evi yaptınız. Evde çocuklar aç yemek lazım, çıkıp avlanmanız lazım ama etraf dinozor dolu ortalık Jurassic Park’a dönmüş. Savaşmak için silah lazım, kıytırık bir mızrak yapıp dodo avladınız ama bu işler bu mızrakla gitmez. Gelişmek lazım, gelişmek için de etrafta ki kaynakları kullanıp devamlı üretim yapmak lazım. Kısacası, oyunda yapacağınız en temel şey hayatta kalırken yerinde saymadan sürekli ilerlemektir. Sonuna kadar böyle okla mızrakla da değil, eğer yeteri kadar azim ederseniz T-rexleri kalaşnikofla tarayan bir gerilla olabilirsiniz. Neyse konuyu çokta dağıtmadan hadi maceramıza başlayalım.

Ben kuzeyde başlamıştım. Oyuna başladığımda ilk yaptığım şey bir dodo evcilleştirmekti. İlk pokemonunu almış antrenör gibi bağlanmıştım o dodoya ama gecenin birinde raptor’un biri evimizi basıp ikimizi de öldürmüştü. Sadık dostum Shawn’ın (dodo) ölümünden sonra intikam yemini ederek üstümde ki kumaş kıyafetler ve bi ağacın dalından daha güçsüz mızrağımla evimize saldıran raptora defalarca saldırsam da hepsi hayal kırıklığıyla sonuçlandı.

Tavsiyem; kendinizi koruyacak hale gelene kadar önünüze çıkan küçük canlıları eti ve derisi için avlamanız olur. Önce evinizi kurun ve güvenliğinizi sağlayın. Daha sonra hayvan evcilleştirme işine girin. Kendi ayaklarınız üzerinde durmak için kendinize küçük bir ev yapın. Bu sırada yiyecek ihtiyacınızı karşılamak için etrafta ki küçük yaratıkları avlayarak giderebilirsiniz. Evinizi kurduktan sonra ki ilk işiniz öldüğünüz de yeniden doğma noktanız olacak yatağı yapmak. Buraya kadar geldiyseniz zaten yay kullanmaya başlamışsınızdır. Temel olarak hayatta kalacak hale geldiğiniz de ikinci aşamaya geçmiş olursunuz.

Aşama 2: Kendini Bölgenin Hakimi Sanmak

Olayın, at mızrağı hayvana hoop avcısından öteye olduğunun tam olarak anlaşıldığı kısım. Artık yaşam standartlarını yükseltmek için uğraşır hale geliyoruz. Deri zırh, bayıltıcı oklar, taktiksel avlanma hepsi bu aşamada oyuncunun en iyi dostları olur hale geliyor. Bolluk içinde yaşamak ve işlerin iyi gitmesi, oyuncunun gevşemesine, kendi gücünü gözünde abartmasına yol açıyor. Ancak evine gelecek bir saldırı veya T-rex gibi dinozorlara yapacağı saldırılarla aslında deniz kıyısında duran bir kayadan bile güçsüz olduğu gerçeğini yüzüne vuracaktır. Benim evime T-rex saldırıp tüm evimi yıkmış ve tüm dinozorlarımı öldürmüştü. Yeniden doğarak T-rex’İ farklı bir bölgeye çekmiştim ve kurtarabildiğim eşyaları kurtarmış, evimi yeniden inşa etmiştim.

Bu aşamada tavsiyem; adanın güvenilir bir kısmına küçük bir baraka kurup önemli eşyaları ve işe yarayan dinozorları yedekleyerek barakaya bırakmak olur. Bu şekilde hazırlıklı olduğunuz için  evinize gelecek saldırı sizi etkilemez. Bu aşamada kendi bölgenizi belirlemek için saldırgan dinozorların zarar veremeyeceği duvarlarla çevirmek alabileceğiniz geçici bir tedbir olabilir. Bu aşama da hayatta kalan biri oynayış tarzına göre hızlıca üçüncü aşamaya geçebilir.

Aşama 3: Sanayi Devrimi

Artık ateş icat olalı, son kızılderili öleli baya zaman geçmiş eğer bu aşamadaysanız. Yay yerine arbalet, mızrak yerine kılıç kullanmaya başlanır genelde bu seviyede ama bir yandan da oyuncunun gözü ateşli silahlarda kalır. İlk tabancamı yapmak için deli gibi metal topladığım ilk zamanı hiç unutmam. Artık saman veya tahta ev yerine kendinize metalden, patlayıcılar dışında hemen hemen hiç bir şeyden zarar görmeyen bir ev yapma zamanı gelmiştir. Metal sığınağınızı yaptıktan sonra bir önceki aşamada yaptığınız sınır duvarlarını, metal çivili tuzaklarla değiştirip çevreyi daha rahat görebilirsiniz.

Metal toplarken tavsiyem; bir Ankylo evcilleştirip, onu metal çıkardığınız dağlık alanda güvenli bir yerde bırakmanız ve uçan canlılardan kuracağınız bir filoyla metalleri evinize taşımanız. Bu şekilde hem daha hızlı metal toplarsınız hemde dağdan evinize giden yoldaki tehlikelerden uzak güvenli bir şekilde yaşarsınız. Evin etrafına çivili tuzak koydunuz, ama yetmez en iyi savunma bir yerden sonra saldırıdır. Metal çitinizin sınırlarına otomatik taret kurarak evinize yaklaşan saldırganları siz evde yokken dahi öldürebilirsiniz. Kendi istediğiniz ekipmanlara kavuştuktan sonra evinize elektrik sağlayabilir ve buzdolabı gibi teknolojik aletler kullanabilirsiniz. Böyle anlatması kolay gözükse de aslında baya zor bir aşamadır. Düzeninizi kurduktan sonrası sizin fantezinize kalmış. İster bebek dinozorlar büyütün, ister boss’lara saldırın. Ben de henüz bu aşamada olduğum için fazla tavsiye verebilecek konumda olduğumu sanmıyorum.

Maceracı Günlüğü

Maceranızda evcil dinozorlarınız olması hem işlerinizi kolaylaştırır hem de eğer benim gibi oyunlarda evcil hayvan düşkünü bir insansanız keyfinize keyif katar. Evcilleştirdiğiniz dinozorlara eyer taktığınız taktirde kaynakları onların yardımıyla çok daha verimli toplayabilirsiniz. Şimdi sizlerle kendi gözlemlerime göre hangi iş için hangi dinozor kullanılabilir onu paylaşmak istiyorum:

Meyve, Ağaç ve Saman

Bu üç malzemeyi daha verimli toplamak için oyunun başlarında bir Trike size çok yardımcı olabilir. 10 dakikada toplayacağınız kaynakları çok daha bir süre de toplayabilse de ağaç toplama konusunda tatmin edici değildir. Bu üç malzemeyi toplamak için bana göre en iyi dinozor Brontodur. Diğer dinozorlara kıyasla fazla miktarda canı ve taşıma kapasitesiyle hem savaş alanında iyi bir destek, hem de kaynak toplamada tam bir canavardır.

Et, Deri ve Yün

Oyun başlarında belki Dilophosaurus güzel bir seçenek olabilir bunun için, ama eğer imkanınız varsa hızı ve saldırı gücünden dolayı bu konu da ikinci favorim Raptor’dur. Eğer Raptor’unuz varsa güvenli bir bölgede saldırgan hale getirerek hiç yorulmadan deri ve et kazanabilirsiniz. Et ve deriyi en verimli toplayabilen canlı ise sabertooth’tur. 3 tane sabertooth edinip saldırgan hale getirdiğinizde istemediğiniz kadar deri elde edebilirsiniz.

Taş, Metal ve Obsidyen

Yukarı da bahsettiğim gibi Ankylo tam bir metal çıkarma makinesidir. Ama iş obsidyen ve taş çıkarmaya geldiğinde kesinlikle Doedicurus aradığınız canlı olacaktır.

Petrol ve Kitin

Petrol elde edebilecek en iyi canlıyı Dunkleosteus olarak gördüm. Evcilleştirmesi biraz tehlikeli ve zor olsa da hızlı bir yüzücü olduğu için deniz gezilerinde size çok yardımı dokunur. Öldürdüğünüz canlılardan en verimli şekilde kitin toplamak için sabertooth kullanabilirsiniz.

Yazı Sonu

Umarım bu yazı Ark: Survival Evolved hakkında bir fikir edinmenizi sağlamıştır. Yazının büyük kısmını yazarken yorgundum. Eğer bir yerlerde düzeltilmesi gereken yanlışlar görürseniz veya oyunla ilgili sorularınız varsa yorum da belirtirseniz yardımcı olurum.

Yorumlar