Video Oyunu Türleri: Brick Breaker

Merhaba oyunseverler. 35 yıllık bir gamer olarak Kahramangiller ekibine katıldığımdan beri en çok istediğim şeylerden biri video oyunu türlerinin evrimini incelemek ve bu bağlamda geçmişten günümüze en sevdiğim oyunları tekrar anmaktı. Sonunda güncel oyunların da katkısıyla, en eski oyun türlerinden Brick Breaker, yani tuğla kırma oyunlarının tarihine göz atarak bu yazı dizime başlıyorum.

Bu kadar eski bir türün tarihçesini ve evrimini anlatmak için en iyi yol, doğrudan oyunlardan bahsetmek sanırım. Çünkü türü tanımlayan ilk oyun olan Breakout yayınlandığında, henüz evlerimizde bilgisayar falan yoktu; hatta bu dönemin oyunlarının yapıldığı makineler de bilgisayar değil, ekrana şekiller yansıtan çip setleriydi. Bu çip setleri de neye izin veriyorsa o oyunlar yapılıyordu.

1976 – Breakout

En eski oyun firmalarından Atari’nin (zaten bu yüzden arcade salonlarına atari salonu demez miydik?) antik oyunu Breakout, basit ama çok önemli bir oyundur. Atari’nin ilk oyunu Pong’un (hani şu ekranın kenarındaki iki dikdörtgen ile masa tenisi oynadığınız oyun) daha geliştirilmiş bir versiyonu olarak piyasaya sürülmüştür. Oyun Atari’nin sahibi Nolan Bushnell’ın fikrinden doğmuştur. Bir mahkumun ayağındaki güllesini atarak hapishane duvarlarını kırışını temsil eden ilk Breakout, Steve Wozniak ve Steve Jobs tarafından yazılmış ve arcade makinesi olarak tasarlanmıştır. Ekrana sıvanan farklı renklerdeki selofanlarla renklendirilen siyah beyaz oyun, gerek yazılım, gerek kontrol, gerekse çip tasarımı açsından kendinden sonraki pek çok oyuna ilham olacaktır.

İlkinde en yalın haliyle piyasaya sürülen Breakout’un devam oyunu 1978 tarihli Super Breakout, çoklu top (ekrandaki bir kareye hapsolmuş topu serbest bırakarak) gibi bazı özellikleri de barındırmaktaydı. 80’li yılların ilk yarısında arcade salonlarının vazgeçilmezi olmuştu.

1978 – Gee Bee

Arcade salonlarının favorisi Breakout’a ilk cevap, 2 yıl sonra rakip Namco’dan gelmişti. 1978 tarihli Gee Bee, olaya biraz pinball havası da katarak ve üç taraflı tuğla dizilen bir bölüm tasarımı ile ilk Breakout klonu olmuştu. Breakout’a oynanış olarak oldukça benzeyen oyunun bugün fazla adı anılmasa da daha sonraki oyunlar için bir adım olmuştu.

1986 – Arkanoid Serisi

Dijital teknolojinin gelişmesi ile birlikte Breakout unutulmaya başlayınca 1986’da Taito arcade salonları için yeni bir Breakout klonu geliştirdi. Breakout’a göre oldukça gelişmiş bir oyun olan Arkanoid’de, bir uzay gemisini terk ederek uzayda kaçan Vaus adındaki bir kapsülü yönetiyorduk. Çocukluğumda Commodore 64 ve Amiga 500’de çok yaygın olarak oynanan oyunda genel kalitenin yanı sıra pek çok yenilik vardı. İlk kez vurdukça açı değiştiren topun olduğu oyunda, yukarıdan düşen power-up’lar da ilk kez kullanılmıştı. Çubuğu uzatma, çift top, ateş etme ve bölümü direk geçme power-up’larının yanı sıra bir yenilik de 33. bölümde çıkan oyun sonu boss’uydu. Doh adındaki size ateş eden bu boss’un kendisi oldukça kolay olsa da ona ulaşmak zor olduğu için oldukça popüler olmuştu. Akıllarda kalan müziği de tuz biberiydi.

Hemen ertesi sene çıkan ikinci Arkanoid: Revenge of Doh’da ise yok edildikten sonra geri gelen tuğlalar ve iki yeni boss oyuna eklenmişti. Ayrıca bu türde ilk level editörü de Revenge of Doh’un PC versiyonunda çıkartılmıştı. Arkanoid oyunları, gerek arcade salonlarında, gerekse ev bilgisayarlarında uzunca bir süre krallığını koruyacaktı. Arkanoid’i pek çok firma taklit etti ve böylece brick breaker’lar yeni bir video oyun türü haline geldi. Taito yıllar sonra bir kaç devam oyunu daha yaptı ama bu sırada çıkan pek yaman rakiplerinden gün yüzü göremedi.

1989 – Off the Wall

Arkanoid’in başarısından etkilenen Breakout’un yapımcısı Atari’nin türe boyut getirme iddiasındaki arcade brick breaker’ı Off the Wall, çubuğu aşağıdan sol duvara almış ve bölüm geçmeyi tüm tuğlaları bitirmeye değil, bir çıkış kapısına topu ulaştırmaya bağlamıştı. Power-up’ları da kullanan oyun, kontrollerinin ve fizik tepkilerinin sorunlu olması dolayısıyla beklenen başarıyı yakalayamadıysa da ilginç yenilikleriyle hatırlanır.

1991 – MegaBall

Döneminde çıkan pek çok brick breaker’ın arasında, sadece Amiga’da boy gösteren ve bizim buralarda oldukça popüler olan MegaBall’un ayrı bir yeri vardı. Diğerlerinin aksine çok daha yüksek çözünürlüklü, büyük oyun alanlı ve güzel grafikli MegaBall’da bir kaç yeni power-up’ın yanı sıra ekstrem bölüm tasarımları dikkat çekiyordu. Tuğlaların içinden geçen hayalet top, mıknatıslı çubuk, yerçekimli top gibi pek çok yeni power-up’un bulunduğu oyunda ayrıca ilk kez negatif power-up’lar da hayat bulmuştu.

1995 – Kirby’s Block Ball

Yalnızca Game Boy’da çıkan ve ünlü GB karakteri Kirby ile dekore edilen Block Ball, çok özel bir oyun gibi görünmeyebilir. Ama ekranın üç tarafında birden kontrol ettiğiniz çubuk, gizli bölümler ve bolca boss dövüşü ile sıkı ve yenilikçi bir oyundu.

1996 – DX-Ball Serisi

PC oyunculuğunun durmak bilmeyen yükselişine denk gelen bu yıllarda, brick breaker türünün PC’lerde iyi bir örneğinin olmadığını düşünen Michael Welch, MegaBall’u PC’ye portlamış ve DX-Ball adı altında freeware olarak yayınlamıştı. Bunu yaparken, yan tuğlalara hasar veren ateş topu, küçük ve büyük toplar, top hızlandırma ve yavaşlatma gibi yeni power-up’lar da eklemişti. Bedava olmasının da etkisiyle oldukça yaygınlaşan DX-Ball’a pek çok ücretli devam oyunu da gelmişti.

2001 – Ricochet Serisi

Grafiklerin alıp başını gittiği ve brick breaker’lar da dahil pek çok eski oyun türünün popülaritesini yitirmeye başladığı yıllarda, dönemin indie oyun firmalarından Reflexive, çok daha modern ve gerçekçi bir sci-fi tarzda grafikleri, modern fizik motoru ve komplike oyun tarzıyla nefis bir brick breaker yaptı. Ricochet Xtreme adındaki ilk oyunları ciddi bir başarı yakalayan Reflexive, pek çok devam oyunu yapacak ve internet üzerinden kullanıcı içeriğini haftalık olarak paylaşarak uzun yıllar oyuncu kitlesini koruyacaktı. Çubuktan ziyade eliptik kalkanlı bir aracı yönettiğiniz Ricochet serisinde, top açıları iyice çeşitlenmiş, fare ile oynanabildiğinden dolayı hız artmış ve tonla yeni tuğla ve power-up türü eklenmişti. Tek yönden kırılabilir tuğlalar, belli zamanlarda kırılabilen tuğlalar, üçgen ve yuvarlak gibi farklı şekillerdeki tuğlalar, patlayan tuğlalar, hareket eden tuğlalar, asit topu, 8’li top, düşmeye karşı bariyer, sonraki oyunlarda çok katlı bölümler, ışınlanılabilir odalara kadar sayamayacağım yenilik vardı.

Kontrol ettiğiniz aracı farklı renk ve desenlerle boyayabildiğiniz seride, daha sonra başarım sistemi de eklenmişti. Benim ciddi bir fanı olduğum seriden bugün aklımda kalan hoş detaylardan biri de Tool şarkılarından esinlenilen bölüm isimleriydi.

2004 – BreakQuest

PC için yayınlanan 2004 tarihli BreakQuest, dönemin popüler tarzı olan şirin vektörel grafiklerinin arkasında, Ricochet’in yaptığı her şeyin daha gelişmiş versiyonunu da içeriyordu. Dev bir oyun ekranı, tüm objelerin birbirini etkileyebildiği bir fizik motoru, sayısız power-up, bir sürü geliştirilebilir özellik ile çok sıkı bir oyun olan BreakQuest’in en çok aklımda kalan özellikleri, hoş bölüm tasarımları ve hem topunuzun, hem de çubuğunuzun farklı şekillere dönüşebilmesiydi. Bir de distopik bir korpokrasiye baş kaldırdığınız tuhaf hikaye örgüsü.

2009 – Magic Orbz

Görüntü ve atmosfer olarak bir devrim niteliği taşıyan Playstation brick breaker’ı Magic Orbz, olayı üçüncü boyuta taşıyordu. Tuğlalar yerine gemileri, kaleleri ve bilimum film seti benzeri yeri yıktığınız oyunu sıkı bir fizik motoru destekliyordu. PS3’de oldukça popüler olan oyun maalesef diğer platformlara çıkmadığı için pek çok oyuncu oynayamasa da tür için iyi bir mihenk taşıdır.

2009 – Shatter

Modern brick breaker’lar arasında en iyi satan oyunlardan Shatter, Ricochet’in daha dinamik ve üç boyutlu grafikerle renklendirilmiş bir versiyonuydu. Steam’de çıkar çıkmaz ses getiren oyunu, ben de hemen alıp bitirmiştim. Power-up’ların yanı sıra sürekli devam eden çift top, topların yönünü değiştirme, bolca patlayıcı tuğla gibi bir sürü yardımcı özellikler sayesinde oldukça kolay ve hızlı geçilen bölümlerde ana hedef en yüksek puanı toplamaktı.

Shatter, brick breaker’ların Arkanoid’den beri sahip olduğu bulmaca hissiyatından uzaklaşsa da, özellikle yön değiştiren bölüm tasarımları – ki yuvarlak bir tuğla setinin etrafında döndüğünüz bölümler bile vardı – sayesinde arcade salonu hissiyatını geri kazandırarak başarılı oldu. Benim için Shatter’ın en başarılı tarafıysa dinamik boss levellarıydı. Normal bölümlerin aksine sıkı bir el-göz koordinasyonu isteyen Shatter boss’ları, oyunu gerçekten oynamaya değer kılıyor.

2011 – Wizorb

Steam’de ilk çıktığında atladığım bir diğer brick breaker da Wizorb’du. Belki brick breaker türünü, başka bir türle birleştiren ilk oyun da budur – ki bu tür de RPG’dir. Evet oldukça saran bir oyun olan Wizorb’da klasik bir şeytani güçlerce yerle bir edilen kasabayı yeniden inşa etme öyküsünü, brick breaker olarak oynuyoruz. Normal bölümleri Arkanoid’den çok farklı olmayan oyunun zorluğu bir dolu (ve birbirinden farklı) boss dövüşlerinde. Size yardımcı olması için ise bölüm aralarında geliştirdiğiniz özelliklerinizi temsil eden kasabanız var. Büyüler, kalıcı power-up’lar derken oldukça eğlenceli bir oyun olan Wizorb’un zayıf tarafı ise, fizik motorunun da, kontrollerinin de, Ricochet’den sonra çıkan oyunların aksine Arkanoid kadar naif olması. Yine de yenilikçi bir oyundur Wizorb. Steam’den sonra tost makinesi hariç her elektronik aygıta çıkması da bunun kanıtı.

2018 – Doughlings

Tür birleşimi derken bu konu da bir ilk de, Türk oyun firması Hero Concept‘ten geldi. Bu sefer brick breaker türü, bir diğer action-puzzle türü olan bubble-shooter, yani balon vurma oyunları ile birleşti. Bu ilginç konsept, yukarıda saydığım oyunların pek çok iyi yanının yanısıra, pek çok yeniliği de beraberinde getiriyor. İyi yanlar derken, sadece sıkı bir fizik motoru, akıllı tasarlanmış bölümler, harika müzikler ve dört dörtlük çalışan kontrollerden bahsetmiyorum. Bir dolu power-up, RPG-vari bir karakter gelişimi, iyi çalışan bir level editörü de dahil. Oyunun ana mekaniği elbette en büyük yenilik. Ama çubuğunuzu bir karakterin temsil etmesi ve bir sürü süper kahramana dönüşebilmeniz de işin bonusu. Bence diğer bir iyi tarafı da, aşırı hızlı bir puan savaşı oyunu yerine, türün bulmaca-vari kökenlerine dönmesi. Geçenlerde oyunun tanıtım yazısını bizzat yazdım:

Doughlings: Arcade – Tuğla Kırma Oyunlarına Modern Bakış

Doughlings, şimdilik bu türün geldiği son nokta, ama bence brick breaker türü kolay kolay bitecek bir tür değil. Umarım bu eski ama güncel oyun türünü size en iyi bir şekilde tanıtabilmişimdir. Bundan sonra da böyle niş türler başta olmak üzere pek çok türe girmeyi planlıyorum. Beklemede kalın.


Not: Kapak görselinin kaynağı https://www.deviantart.com/art/Arkanoid-Tribute-290427461

Bu yazı, "Video Oyunu Türleri" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar