A’dan Z’ye Warhammer 40K Evreni – Giriş

Warhammer 40k evreni, açıkça söylemek gerekirse yazmaya korktuğum bir evren. Ancak sanıyorum ki 100-120 tane kitabını okuyup, tüm beğenimi değiştirmiş bu evren hakkında yazmamak kendi adıma bir günah olarak gördüğüm bir şey.

Bu yazı dizisinde masaüstünde oynanan oyundan bahsetmeyeceğim. Benim temel hedefim, size Black Library (BL) tarafından basılan kitaplarla oluşturulmuş Warhammer 40k evreni hakkında bilgi vermek. Aranızda kaç kişi “Benim hayatımın hedefi BL kitaplarının hepsini okumak” diyor bilmiyorum, ama isim vermeden romanlardan bahsedebilirim.

Ne ki Bu Warhammer 40.000?

Warhammer 40.000 veya kısaltarak kullandığımız biçimde Warhammer 40K, günümüzden 40000 sene sonrasında geçen bir hihaye evreni. Her tarafta savaşın kol gezdiği, bilimin mitik bir sanat haline geldiği, birey olarak insanın değerinin saçınızdaki kepek kadar olduğu bir evren. Günümüze gelene kadar bir çok revizyondan geçtiğini ve bu geçmiş revizyonlara isterseniz bakacağımı söylemek isterim. Yani koka kola içen space marine’lerdan bahsetmeyeceğim bu yazıda. Benim odak aldığım nokta, BL’in şu anda gördüğü hali. Ama okur isteği gelirse, neden olmasın?

warhammer04

Kaos Space Marineler Bin Atlı Gibi Şenken

Bu evrende bir sürü medeniyet var. Başta İnsan imparatorluğu (Imperium of Man) olmak üzere, Orklar, Eldarlar, Kaos (son kitaplarla beraber “medeniyet” haline geldi bu taraf. Dan Abnett’in yazdığı Gaunt’un Hayaletleri’nde bunu görebiliyorsunuz), Tau, Necrontyr olmak üzere 6 tane ana medeniyet aklıma geliyor. Dark Eldarlar falan da var, ama onları Eldarları anlatırken yazmak istiyorum.

Bu medeniyetlerden hangisi “iyi” diye sorarsanız… Hiç birisi diye yanıt verebilirim rahatlıkla. İnsan İmparatorluğu baştan aşağı totaliteryen yapıda bir medeniyet. Her gün milyarlarca insan evrenin her bir yerindeki savaşlarda ölüyor ve bu sadece bir dipnot olarak geçiyor. Psyker dediğimiz, Warp’a hassas insanlar (büyü olarak okuyun diyeceğim, tam olarak öyle değil) en iyi ihtimalle Kara Gemiler (Black Ships of Terra) ile Dünya’ya götürülüp İmparatorun yaşam destek sistemi olarak kullanılan Altın Taht’a yem ediliyorlar. Bu da sapıklıklarından değil, uzay seyahatinde kullanılan Astronomican adındaki nirengi noktasını hayatta tutmak için. Aralarından şanslı olanlar psişik olarak damgalanıp İmparatorluk Muhafızlarında yanlarında en ufak bir şüpheli hareketlerinde beyinlerine mermiyi veya lazeri çakacak korumalarla görevlendiriliyorlar.

Orklar? Orklar zaten savaş, onların deyimiyle “Waaagh!”, neredeyse oradalar. Yönetim kademesi kim büyükse o yönetir şeklinde olan bu arkadaşlarda yükselme genelde üstteki sizden daha büyük orku öldürmeniz ile oluyor. Gretchin iseniz, yani en ufak orklardansanız, kötü durumda başka bir orkun midesine inebiliyorsunuz.

warhammer05

İmparatorluk Kruvazörlerinden Dictator sınıfı bir gemi. Evet bildiniz bunun bir boy büyüğü daha var.

Eldarlar? Eldarlar kendi hedonistlikleri yüzünden Slaanesh adındaki bir kaos tanrısını doğurmuş bir ırk.Evet adamlar artık nasıl seviştilerse, nasıl sapıklaştılarsa ortaya KAOS TANRISI çıkıyor. Bu tanrının/tanrıçanın (zira kendisi hermafrodit ve haz tanrısı/tanrıçası) doğum sancıları sırasında da şu anda Kaosun gözü dediğimiz (Eye of Chaos) normal uzay-zaman kurallarının hiçe sayıldığı yer oluşuyor. Burası eskiden Eldar uzayıyken şimdi kalan Eldarlar gezegen gemilerinde (craftworld) galakside hayatta kalmaya çalışıyorlar. Ha, bir de her Eldar wraithbone dediğimiz bir kolye taşıyor. Bu kolye olmadan ölürlerse ruhları Slaanesh tarafından yeniliyor afiyetle.

Kaos… kaos zaten hep olan bir güç. Ki son on bin yıldır ellerinde Horus isyanıyla beraber İmparatorluğun süper askerleri de olduğundan ötürü gayet hatrı sayılır bir kudrete sahip oldular. Horus isyanı? Horus İmparator efendimizin Space Marinelerin başında olması için yarattığı Primarchlardan ilki. Primarch? Şimdi Space marine dediğimiz arkadaşlar, normal insana genetik terapi ve ek organlar takılarak oluşturulan süper askerler. Primarch dediğimiz ise İmparator’un Dünya’daki genetik laboratuvarında kendi DNA’sı ile oluşturduğu canlılar. Ve Horus bunlardan en kudretlisiydi. Tabii anlatacağım üzere bazı arkadaşların (Abaddon, Horus Ezekyle ve tabii ki Erebus) çabasıyla Kaos tarafından aklı çelinip babasına karşı isyan etmesiyle olan bir olay bu. O dönemdeki Space Marinelerin yaklaşık yarısı, diğer yarısına isyan ediyor. Sonuç? Sonuç neşe dolu. İmparatorumuzun yaşam destek sistemine girmesini sağlayan şey de bu zaten. 4 Kaos tanrısının güç verdiği Horus, babası tarafından öte tarafa tokatlanmadan evvel kendisine ölümcül bir yara vermeyi başarıyor.

warhammer02r

Blood Ravens Chapterından bir space marine abimiz. Eldeki Warhammer’a dikkat.

Tau ise görece olarak yeni bir medeniyet. Kitaplarda teknolojik olarak acayip ileride resmediliyorlar. Taşınabilir raytopları olsun, sınırlı yapay zekalı drone taşıyan gemileri olsun ve diğer uygarlıklara nazaran daha toleranslı olmaları gözönüne alındığında böyle de görünebilir, ama kendilerine uymayan toplulukların sterilize edildiği, indoktrinasyon kamplarından da bahsediliyor.

Bu yazı, "A'dan Z'ye Warhammer 40K Evreni" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar