Dipten, Zirveye ve Ötesine – Bir Vampirin Özgeçmişi

Lafı biraz uzattım sanırım, eski günleri çok nadir hatırlarım, bu yüzden susmak bilmiyorum sanırım başlayınca. Şanslıyım demiştim değil mi? Evet, öyleydim. Çünkü on yedime girdiğimde, ki bu 1866 yılına tekabül etmektedir, İngiltere Amatör Spor Kulübü kuruldu. Ve benim hikayem de böyle başladı. Spor kulübünün açılış töreninde ve sonrasında hep oradaydım, sadece izliyordum. Elimden bir şey gelmiyordu elbette, yine de teorik bilgiler insana bir şeyler kazandırırdı her zaman.

Muazzam bir pazar sabahıydı, bütün Londra’nın etrafındaki sis çekilmişti sanki o bahar gününde. Büyük bir iş vardı ve tatil günümüzün mahvoluşu demekti bu, gerçi pek tatil yaptığım da söylenemezdi, yine de maç izliyordum işte. Yine de iş büyüktü, Queensburg markizinin kullandığı sayfiye evlerinden birinin bahçe işleri için çağrılmıştık, o dönemlerde krikete ve boksa ilgi büyüktü. İlki beni ilgilendirmese bile Queensburg markizi ile ortak ilgi alanımızdı boks. Elbette demircide çalışan genç bir adam olarak, vücut yapım oldukça zinde ve yapılıydı. Ki ilk ergenlik çağlarımda yetimhaneden ebatlarım sayesinde çıktığımı da hatırlatmak isterim. 1.90 boyunca iri yarı hantal bir çocukken, ilk mesleğim sayesinde adele ve pazularım amatör bir boksörü aratmıyordu. Her neyse…

Kulübün genç yetenekler aradığını biliyorduk, herkes biliyordu. Ringler yeni pazar alanlarıydı ve birilerinin dövüşmesi gerekiyordu. Yine de, artık eldivenler ve kurallar vardı. Gönüllüydüm tabii ki o gün Markizi bahçede gördüğümde ustamdan yiyeceğim dayağı hesaba katmadan, yanına fırladım. Havalar sebebiyle kollarımı açıkta bırakan kalın keten bir yelekten başka bir şey giymiyordum, açıkçası giyecek çok şeyim de yoktu zaten, bu da yeni boksör adayını onaylaması için ona birkaç dakika daha kazandırırdı eminim ki. Yanına gidip isteğimi dile getirdim, durumumu anlattım, ne kadar çok istediğimi…

Archibald William Douglas.. Huzur içinde yatsın.

vampire2

Oldu da.. Komik ama küçük tesadüfler hayatı şekillendiren şeyler, hayal ettiğin şeye bir sonraki köşe başında rastlayabiliyorsun ve bunu almak senin elinde. Eğer kabul etmeseydi, o geceyi temiz bir dayak yiyerek geçirecek ertesi gün işe kaldığım yerden devam edip, hafta sonu yeniden maçları izlemeyi bekleyecektim. Ama oldu…

Bu dönemde geçen hikayeler oldukça karmaşık ve uzun, bütün bunları istesen de anlatamam sana. Çünkü gün yaklaşıyor, gece bitmeye yakın, tüm tazeliğini yitirmeye başladı bile. Yine de beni bütün bu yola sürükleyen şeyleri anlatmadan yapamam.

Birçok müsabakada bulunmuştum, spor kulübünün kayıtlı bir sporcusuydum. İngiltere içerisinde yer alan birçok müsabakada önce çeyrek finallerde boy gösterdim, sonra yarı finallerde. Tanınmaya başlamıştım bile, üstelik açılan boks okullarının sayısı günden güne artıyor, herkes yapılan müsabakalarda kendi okulundan çıkan öğrencinin şampiyon olmasını istiyordu ve herkesin bir göz bebeği vardı. Ben de, kendi okulumun göz bebeğiydim..

Kral Archy… Şampiyon Archy..  Ama o gün asla gelmedi..

Son müsabakam, bir gece öncesinde yapmam gereken her şeyi yapmıştım. Son antrenman, düzenli bir yemek, dua ve uyku. Her zamanki gibi hepsi tamamdı. Her şey.. Ertesi gün maçtan önce, soyunma odasının dışında ayak sesleri yankılandı. İlk defa karşılaştığım bir manzaraydı bu, maç öncesi bir karışıklık mıydı yoksa rakibimle ilgili bir sorun muydu bilmiyordum. Toy bir adamdım bazı konularda…

Yorumlar