Metal Aksamlı Bir Muamma: Buick 8

“Buick’ler her yerde…”

Daha önce hiç, sırf uğursuz, tekinsiz görünümü nedeniyle nefret ettiğiniz bir eşyanız, bir oyuncağınız oldu mu? Yani size sanki cansız olmasına rağmen soluk alıp veriyormuş, size sırıtıyormuş, ona bakmadığınız zamanlarda hareket ediyormuş, hatta yer değiştiriyormuş gibi gelen bir şey? Ya da belki çok daha beteri, kötülüklerine bizzat şahit olduğunuz, size her seferinde bir şekilde zarar vermeyi başarabilen, sonuçta başınıza gelenlerin sadece bir tesadüf ya da kaza mı yoksa doğaüstü olayların sonuçları mı olduğunu merak ettiğiniz herhangi bir nesne oldu mu? Neyse ki benim, küçüklüğümde böyle bir oyuncağım ya da eşyam olmadı ama daha sonraları, her giydiğimde o günümü mutlaka kötü geçirdiğim en azından bir giysim olmuştur. Veya hepimizin mutlaka, öylece ortadan kaybolan, sanki “yer yarılıp yerin dibine geçmiş” ya da “buharlaşıp uçmuş” eşyalarımız da olmuştur.

buick-8-0

Hayatta bazı olayların açıklaması yoktur. Kendi varoluşumuzu bile açıklayamadığımız, devasa uzay üslerine ve atmosferi delip geçen insanlı ya da insansız uzay araçlarına karşın evrende bir başka gezegende yaşam olup olmadığını bilemediğimiz, en basitinden bir kuyrukluyıldıza bile anlam veremediğimiz bir dünyada, sanırım birçoğumuz “doğaüstü” diye açıklayabileceğimiz olayların büyük kısmını görmezden gelir ya da saçma buluruz. Ya unutmaya çalışır ya da gece yattığımızda belki ışığı açık bırakmamıza neden olacak şekilde aklımızdan çıkaramasak da fazlaca çaba sarf ederek gülüp geçmeye çalışırız. Sonra da tekrar bize her şeyin normal gelmeye başladığı, her şeyin unutulduğu bir zaman gelir. Neyse ki insan unutur ve her şeye alışır.

Buick 8 (orijinal ismiyle From A Buick 8 – ki bu, Bob Dylan’ın From A Buick 6 parçasına bir atıftır) Stephen King’in 2002 senesinde, geçirdiği ciddi trafik kazasından sonra yazmış olduğu ve nereden geldiği bilinmeyen, tuhaf bir arabanın bir grup polise yaşattığı doğaüstü deneyimleri anlatan bir roman. Yazar, 1983 senesinde yayımlanan ve okurlar tarafından çok sevilen eserlerinden biri olan Christine’den sonra, bir kez daha “yaşayan” ya da “şeytani” özelliklere sahip diyebileceğimiz bir arabayla tanıştırıyor bizi kurgusunda. Evet, bu kez karşımızda kırmızı-beyaz renkte, 1958 model bir Plymouth Fury yerine gece mavisi bir 1953 model Buick Roadmaster var. Hem de kocaman farları, aşırı parlak cilası, gerçekte mümkün olamayacak büyüklükteki direksiyonu ve sanki ona önden bakan birine sırıtıyormuş gibi görünen ama üretiminde mümkün olamayacak tuhaflıklara sahip ızgarasıyla.

Size de sırıtıyormuş gibi gelmiyor mu?

Buick 8’in hikâyesi bu kez, yazarın “en iyi bildiğim ve en çok sevdiğim yer” dediği Maine yerine Batı Pennsylvania’da geçiyor (yine tıpkı Christine’de olduğu gibi). Ancak bu kez bunun nedeni daha farklı. King, kitabın sonunda yer alan notunda da belirttiği gibi, bu romanın taslağına 1999 kışında, eşi Tabitha King’le birlikte Florida’dayken, Tom Gordon’a Âşık Olan Kız bittikten hemen sonra başlamış. (Benim de iki yorumu peş peşe getirmiş olmam tamamen tesadüf, ya da …?) Daha sonra eşi uçakla Maine’e gitmiş ve kendisi uçmaktan nefret ettiği ve araba kullanmaya bayıldığı (bir de yanında çok sayıda kitap, gitar, bilgisayar aksamları ve giysiler olduğu için) arabayla gitmeye karar vermiş.

King’in bir diğer canavarı, Christine.

King’in bir diğer canavarı, Christine.

Giderken Batı Pennsylvania’da küçük bir benzin istasyonunda durmuş ve pompacı çocuk depoyu doldururken o da istasyonun arka tarafındaki tuvalete gitmiş, sonra da hâlâ çamurla karışık kar sebebiyle kaygan olan bir bayırdan inmeye, aşağıda gürül gürül akan dereye ulaşmaya çalışmış. Fakat ayağı kaymış ve dereye düşmekten son anda kurtulmuş. İşte romanda da bir kısmını kullanacağı ve kendi deneyiminden yola çıktığı bu sahne, hikâyenin geri kalanına da şekil vermiş. Fakat tam taslağı geliştireceği sıralarda o korkunç trafik kazasını geçirmiş. (Bilmeyenler için, King 19 Haziran 1999’da, minibüsünün arkasında kıpırdanan köpeği tarafından dikkati dağıtılan bir sürücünün arabasının çarpmasıyla derin bir çukura düştü ve 2002 senesinde onu yazarlığı bırakma açıklaması yapma noktasına dek getiren korkunç acılar çekti.)

Yorumlar