Star Wars Bölüm 7: The Toys Awaken

Açıkçası Disney’in Legends adını vererek rafa kaldırdığı genişletilmiş evren (EU) okurları için bu tip detaylar çok önemli, ama filmde pek doyurucu şekilde ele alınmıyor. Bana öyle geliyor ki; filmin ana ögeleri belirlenmiş (hangi karakterler var, hangisi ölecek, hangisi erecek) ve bunların etrafına bir film çekilmiş, ancak ucu başı hiç mi hiç oturmuyor. Bir noktada Poe’nun öldüğüne inandırılıyoruz, sonra açıklamasız Poe meydana çıkıyor (tabii meraklı dostlarımız açıklamayı bulmuş olabilir, orijinal senaryoda Poe o sahnede gerçekten ölüyor ve Finn’in firar bahanesi olarak SW’nin tozlu raflarında yerini alıyormuş, ancak Abrams’ın Isaac’e sempatisi nedeniyle değiştirilmiş). Bu şekilde birçok senaryo ögesi havada asılı kalmış. Aynı Abrams’ın eski eserlerinden Lost’ta olduğu gibi. Daha detayına girmek mümkün ama kısaca sizin anlayacağınız öykümüz inandırıcılık sorunları yaşıyor.

Kayıp Sahneler

Tabii ki yapımcılar da bu durumun farkında. Abrams, birçok açıklayıcı sahneyi, hatta bazı karakterleri, işleri gizemli tutmak ve birdenbire olan şeylerin etkisini artırmak için filmden çıkardıklarını söylüyor ve örnek olarak Maz Kanata’nın kahramanlarımızla birlikte direniş karargahına geldiği sahneleri kestiğini söylüyor. Böylece önemli görünen bir karakter, kahramanlarımız dönüp bakmaya bile tenezzül etmeden havaya karışmış oldu. Abrams aslında her gün birçok farklı sahne için açıklama yapmaya devam ediyor ama bu açıklamalar genellikle “böyle daha güzel oldu” niteliğinde. Sevgili Lawrence Kasdan ise daha ikna edici: Bu filmi özellikle basit tuttuk, soruların çoğunun cevabı bölüm 8 ve 9’da ortaya çıkacak.

Larry amcamın sözünü doğru kabul ederek, filmin asıl değerine geçebiliriz: görsellik. Filmin hem maketleri, hem de bilgisayar grafikleri inanılmaz derecede iyi. Kimi eleştirmener “old-school” falan demiş ama açıkçası halt etmişler. Tüm teknoloji dibine kadar kullanılmış ve her anlamıyla, bugüne değin çekilmiş en iyi görselliği olan fantastik filmle karşı karşıyayız. Tamamıyla CGI, 3 önemli karakter eşsiz. İmparatorluk ile isyancıların savaşının izlerini dibine kadar taşıyan Jakku’nun manzaraları da öyle. Sadece gezegen tasarımlarını görseydim, nerdgasmın doruklarına çıkar, filmin muazzam bir derinliğe sahip olduğunu düşünürdüm. Kostümler, efektler, silahlar, hele ki droidler de aynı şekilde özene bezene yapılmış. Daha filmden çıkmadan bir Maz Kanata, bir de Flametrooper figürü alasım geldi.

g2

Ancak tasarım konusunda da bir eleştirim var; bir ürün tasarımcısı olarak, her izlediğim Star Wars filminde yeni ve etkileyici uzay gemisi tasarımları görmek benim için paha biçilemez. Ama maalesef Bölüm 7’nin gemi tasarımları da, senaryosu gibi, büyük oranda orijinal üçlemeden kopya. Az sayıdaki yeni tasarımı da zaten fazla görme fırsatımız olmuyor. Umuyorum ki ileriki bölümlerde bu telafi edilir. Burada bir not düşmeden olmaz: Bu bahsettiğim durum aramızdaki X-Wing oyuncularını ve FFG’i üzecek (recolored Lambda class shuttle satışlarının pek patlayacağını düşünmüyorum) ama maalesef gemi maketi/oyuncağı pazarı, figür ve aksesuar (kılıç, kask) pazarının yanında önemsiz kalıyor, bu yüzden yapımcıların gemi tasarımlarına, belki de bir aşinalık unsuru olarak, fazla dokunmadıklarını düşünüyorum. Yalnız her şeye rağmen trench run gibi güzel tasarlanmış bir hava savaşı bekliyordum, Starkiller’a yapılan plansız programsız saldırı biraz hayal kırıklığı oldu.

Yorumlar