Warcraft – Uwe Boll Halt Etmiş!

Ayrıca Azeroth’a ayak basar basmaz doğan Go’el’e (Daha sonrasında Horde’un başına Warchief olarak geçecek olan Thrall isimli bir karaktere dönüşecekmiş…) can vermesi onun aslında halkını düşünen bir lider olduğunu gösteriyordu. Her ne kadar bize Gul’dan’ın halkına yol bulmak isteyip, yanlış yöntemler kullanan bir lider olduğu hissettirilmeye çalışılsa da oyunlarda böyle değilmiş sanırım. Bildiğin adam saf kötüymüş. Aslında filmde gösterilmeye çalışılan şeyin esas kötünün herhangi bir karakter değil, direk Fel’in kendisi olarak ele alınmış olması gibi geldi bana. Bu durumu Medivh karakterinde de görebiliyoruz. Yalnız daha sonraki sahnelerde anladığımız kötü büyü Fel ile ele geçirilen kişilerin kötülüğü seçmesi Go’el’in de Fel ile can bulması ileriye dönük çok güzel bir açık kapı bıraktı. Bu durum da serinin devamı için ele alınabilinecek önemli bir konu olduğunu düşünüyorum.

Anduin Lothar ve Büyücü Khadgar’ın kimyasını çok beğendim. Durotan ve Frostwolf klanına inanılmaz saygı duydum. Filmde tüm karakterlerin gri tonlarda ele alınmasına ise bayıldım. Bu anlamda Orclardan bir karakteri örnek verebilirim. Oyunda da böyle mi bilmiyorum ama halkını düşünen ve gelenekler arasında sıkışmış adam örneği, Durotan’a başta ihanet edip, sonra ona destek çıkan “Orgrim” de ele alınmış oluyor. Garona’nın çaresizliği ve arada kalmış havası ise melez olmasından kaynaklı bir durum. Yarı insan yarı orc sandığım fakat daha sonra wikiden öğrendiğim kadarıyla (lore bilmediğimden ötürü) aslında insan değil draenei tarafının olması ve bize bu konuda çok az bilgi vermeleri, ileriye dönük bir yatırım olarak görülebilir. Lothar’ın her ne kadar lider olarak büyük vasıflar taşısa da sorumlulukları olan baba figürü olmak istememesi ve bunu kaldıramaması, Khadgar’ın acemiliği yanında aldığı kararları ve Alodi ile olan münasebetini gizliden yürütmesi, Medivh’in koruyucusu olduğu Azeroth’a ihanet etmesine karşılık ölmek üzereyken bile onları düşünmesi gibi çok güzel detaylar vardı.

Geek damarım kurusun  yukarıdaki bir çok şeyi film ara verir vermez hemen WoWwiki’ye girerek öğrendim. Karakterlerin hepsinin biyografisini ve birkaç olayı okuduktan sonra filmin ikinci yarısına girdim. Atmosfere daha hakim olduğumu hissettim. Genel olarak sosyal çevrenizde “Abi oyunu oynayan adama göre yapmışlar gitme sakın anlamazsın parana yazık.” diyen olursa gözünüz kapalı filme gidin dinlemeyin sakın onları. Böyle bir mantık bana göre değil. Git anlamaya çalış anlamadığın yerleri araştır öğren. Bence bu şekilde daha çok zevk alabilirsin. Geriye dönük oyun oynamalar ya da kitap okumaları yap. Çünkü ben filmin sonunda hikayenin hem arka planını merak ettim hem de anlatılan hikayeye bayıldım. Az önce verdiğim tavsiyeleri kendim de uygulayacağım. Ne de olsa bu benim gibi olan kişiler için “high fantasy” okumak oynak isteyenlere bir fırsat niteliğinde de olabilir. Değerlendirmek gerekiyor köreltmek değil.

anduin

Teknik kısımlara girersek, Duncan Jones’un Moon ve Source Code’unu izlemiş birisi olarak yönetmenliğini çok sevdiğimi  belirteyim. Kamera açılarını ve aksiyon dozajını çok güzel yedirmiş senaryoya. Başlangıcından sonuna kadar savaşın ve gerilimin devam etmesi inanılmaz keyif vericiydi. Karakterleri oynayan oyunculardan sadece Dominic Cooper’ı beğenmedim. Onun dışında diğer karakterlerde sergilenen oyunculuklar da çok güzeldi.

Son olarak şunu söyleyebilirim. Warcraft bilseniz de, bilmeseniz de bu film çok güzel bir film. Ne eksik, ne fazla. Warcraft çok geniş bir oyun evreni, birçok kişinin bu filme alışamayacağını da düşünüyorum. Fakat sırf oyunları oynamadım diye bu filmi anlamadığım ya da bu filmin bana göre olmadığı kanısına kesinlikle katılmıyorum. Fantastik filmlerin kıtlığında gayet eli yüzü düzgün bir filme gitmek istiyorsanız, biletinizi alın derim.

Yorumlar