Batman: Öldüren Şaka, Yeniden…

Çizgi roman yazar, çizerlerinin çizgi romanlar hakkında yazı yazmasını doğru bulmasam da konu Alan Moore olunca her zaman istisna yapabilirim.

İnsanlara en sevdiği film ya da çizgi roman sorulduğunda genellikle gençlik dönemlerine denk gelen eserleri söylerler. Öldüren Şaka da benim için öyle, gerçi Alan Moore beğenmediğini söylese de bunun bir yaratıcı yazar kaprisi olduğunu düşünüyorum.

“Batman: Öldüren Şaka” 1991 yılında oldukça küçük bir formatta ve sansürlü olarak Bando yayınları tarafından yayınlanmıştı. Fakat o küçük, şimdikilere göre kalitesiz baskılı, ikinci okumada dağılıveren kitap, eserin kuvvetini hiç bir şekilde azaltmamış, benim de hafızama kazınmıştı. Daha sonra İngilizcesini alma fırsatım oldu, 2008’de Baykuş yayınevi ve bu yıl da (2015) JBC Yayınları tarafından tekrar basıldı.

Yazının içeriğinde kitap hakkında oldukça fazla bilgi (SPOILER) olacak, şimdiden uyarayım!

Kitabın kapağı bize aslında oldukça büyük bir ipucu veriyor. Okuyucunun (büyük ihtimal acı çekerken ya da ölürken) fotoğrafını çeken bir psikopat hemen akla “Röntgenci” filmini (Peeping Tom – 1960) getiriyor. Bu kapak Joker’in psikolojisini derinlemesine izleyeceğimiz hikayenin başlangıcı.

killingJoke5

Çizgi roman anlatım konusunda büyük üstad diyebileceğimiz Alan Moore hikayenin girişindeki bir kaç sayfayı yazısız yapmış, yine de olan biten açıkça anlaşılıyor. Daha doğrusu okuyucuyu görsel olarak hikayeyi takip etmeye zorluyor.

killingJoke4

Hemen ardından diyalog giriyor ve Batman ile birlikte okuyucu da konuştuğu kişinin Joker olmadığını anlıyor. Buraya “Bir dakika sen Joker değilsin! Joker vücudunu boyamıyordu.” filan yazılsaydı bu sahnenin ne kadar ucuzlaşacağını tahayyül edin istiyorum. “Okuyucu anlamaz” klişesi üreticileri kötü işler yapmaya itmesin.

killingJoke3

Daha sonra Joker’in geçmişi anlatılmaya başlanıyor sürekli geçmişe gidip zamanımıza giden sayfalarla. Burada geçmişte geçen sayfaları sepya tonlarında yapılmış, her geçişte de mekan ya da tema bağlantısı kurulmuştur. Joker’i derinlemesine inceleyip onun hareketlerini anlamak üzerine kurulu bir hikayenin aslında oldukça dikkatli yazılması gerekiyor. Joker’in acılarına “normal” bir insan olduğu hallerine empati kursak bile zamanımıza yapılan her geçişte Joker bir zalimlik, bir kötülük yaptığı için bu empati tam da gerçekleşemiyor, haline acısak bile kendimizi onun yerine koyamıyoruz. Bu noktada Joker’i aslında Batman’in yaratmış olduğu fikrinin de oldukça ilginç (ve sanırım ilk) olduğunu belirtelim. Hatta sonraki yıl çekilen ilk Burton “Batman” filminde bu konu daha da ileri götürülmüş Bruce Wayne’in ailesini öldüren kişinin Joker olduğu anlatılmıştı. Filmde bu yüzden Batman ve Joker arasında “Ben seni yarattım ama sen beni daha önceden yarattın.” gibi konuşmalar geçiyordu.

killingJoke1

Joker’in zalimlikleri derken yine bir ilk, Barbara’nın omuriliğinin kırılması da (Jason Todd’un ölümü aynı yıl daha sonra yazıldı) bu hikayede geçiyor. Bu konuda Alan Moore’un sonradan pişman olduğunu, editöre sorduğunu ve editörün onu bu konuda dizginlemediğini söylediğini ekleyelim.

Sonrasında Joker Müfettiş Gordon’u kaçırır ve onun akıl sağlığını yitirmesine yol açacağını düşündüğü psikolojik baskılar uygular. Batman yetiştiğinde Gordon delirmek üzeredir ama adalet duygusundan ödün vermez, Joker’in kitabına uygun şekilde yakalanmasını ister. Joker’le hesaplaşmak için en uygun yerin terkedilmiş bir sirk olması da gayet güzel tabii ki. Son kavgadan sonra Batman Joker’e yardım elini uzatmak ister, hikayenin başında olduğu gibi. Joker’de herkesin bildiği fıkrayı anlatır (benzer bilinen bir fıkrayı Watchmen’de de Rorschach anlatır). Sonuç kolay kolay göremeyeceğiniz bir sahne Batman ve Joker beraberce kahkalarla gülmeye başlarlar.

killingJoke2

Bu noktada okuyucuların düştüğü bir ihtilafı da paylaşalım Batman’in bu sahnede Joker’i öldürdüğünü düşünen ciddi bir kesim var. Barbara’nın genel evrende kötürüm kalması es geçilse bile buradaki görsel anlatım sayesinde bu tezin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Hikayenin başlangıcında Joker yakalanmıştı ve kaçmıştı sonunda ise tekrar yakalanıyor. Sonra tekrar kaçacak, Batman tekrar peşine düşecek ve tekrar yakalanacak. Bu kısır döngü sonsuza dek sürecek. O yüzden kitabın son karesi ile ilk karesi aynıdır. Madem öyle kitap biter bitmez kapatmayın ve başa dönüp tekrar okumaya başlayın.

Yorumlar