9. Blackadder Serisi

• Tür: Komedi, Tarihi
• Dönem: 1983-Forever*
• Sezonlar: 4+Özel Bölümler**
• Bölüm/Sezon: 6
• Bölüm Süresi: 30 dakika
• IMDB Puanı: 8.3-8.9***

*Ciddiyim, izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
**Teknik olarak her bir ‘sezon’ aslında, tek sezonluk farklı bir dizi, çünkü konu ve karakterler çerçevesinde bağımsızlar (sayılır).
***Her bir sezonuna farklı puanlama var.

Blackadder her bir sezonu, tarihin farklı bir döneminde yaşamış, aynı soydan gelmiş “Black-Adder” lakaplı bir adamı anlatıyor. Birinci sezon; “The Black-Adder” 15. yüzyılda. İkinci sezon; “Blackadder II” Kraliçe I. Elizabeth döneminde. Üçüncü sezon; “Blackadder the 3rd” 18-19. yüzyılda ve dördüncü sezon “Blackadder Goes Forth” (Fourth, yani ‘dördüncü’ kelimesiyle kelime oyunu yapmış uyanıklar) Birinci Dünya Savaşı döneminde geçiyor. 2000 yılında ‘Milenyum’ kutlamaları için yapılmış bir özel bölümde (Blackadder: Back & Forth), günümüzün Blackadder’ı bir zaman makinesi yapıp, geçmiş Blackadder’ları görmeye gidiyor – o derece bir İngiliz kült klasiği bu dizi.

Evet, artık bu karmaşık kısım bittiğine göre, biraz daha detaylı bahsedebilirim. Rowan Atkinson, hepinizin Mr. Bean diye bildiği adam (Nasıl içim yanıyor bilemezsiniz, o kadar çok kişi bu güzide insanı sırf “Haaa Mr. Bean’i oynayan adam” olarak tanıyor ki fena oluyorum o cümleyi her duyduğumda. Eğer siz onlardan değilseniz bir yorum ekleyin, az ben de mutlu olayım!); Blackadder karakterini canlandırıyor, ilk sezonda bir moron olsa da, ilerdeki sezonlarda daha zeki bireyler canlandırıyor. Tony Robinson, Blackadder’ın hizmetçisi Baldrick isminde, dünyanın en leş insanlarından birini oynuyor. Dizide House’tan tanıdığınız Hugh Laurie ve ilk yazımdan hatırlamanızı umduğum, Stephen Fry ikilisi de, sonraki sezonlarda baş rol karakterleri arasında.

Neden Öneriyorum?

Çünkü; eğer kült ingiliz dizilerinden bahseden bir yazı dizisi yazıyorsam ve Blackadder’dan bahsetmezsem, beni bir daha İngiltere topraklarına almazlar – bu bir. İkinci önerme sebebim ise çok basit: Blackadder serisi inanılmaz bir seri. Açın Wikipedia’dan kronolojik sırasını bulun, izleyin. Size orada burada ikinci, üçüncü, beşinci sırada geldiğinden bahsedebilirim ama bunların hiç bir önemi yok. Çünkü; Blackadder’ı dünyanın kaçıncı en iyi komedisi olduğu için değil, Blackadder olduğu için izlemelisiniz. Bu serinin İngiliz alt-kültürüne olan etkisi, bir James Bond, bir Doctor Who kadar var ve sırf bu yüzden izlemelisiniz.

Evet, bu haftaki dizilerimiz bu kadar. Haftaya kadar kafanızı iyicene kurcalayacak, kahkahalar attıracak ve merakla izletecek bu üç dizimizle keyifli seyirler diliyor, bir sonraki yazı için hazırlıklara başlamak için, düşünme köşeme çekiliyorum.

İyi seyirler.