Stephen King’in En İyi Romanı: “O”!

Bill Denbrough, kardeşi George’u kaybetmenin acısını yaşamaktadır, üstelik aile içinde asla dile getirilmese de, o yağmurlu gecede kardeşini dışarı yolladığı için annesiyle babası hep onu suçlamaktadırlar. Daha da kötüsü, Bill küçük yaşta geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle kekemedir. Normalde hafiftir ama heyecanlanınca çok artar. Ağzını açana kadar Bill çocukların en karizmatik ve otoriter olanıdır. Bu da onu çetenin doğal lideri yapar.

Çetedeki tek kız olan Beverly Marsh, belki de Bill’e bu yüzden aşık olmuştur. Yine erken yaşında şiddet ve istismarla tanışmış her kız çocuğu gibi, çevresindeki erkeğin onu onayladığını ve iyiliğini istediğini görmek ihtiyacındadır. Sık sık içen ve onu döven babasının da onun iyiliğini istediğine inandırmıştır kendisini. Aslında oldukça cesur bir kızdır ve çok da güzeldir.

ıT_1

Ben Hanscom, okulun şişmanıdır. Her okulda bulunan “en şişman” ve sürekli dalga geçilen çocuktur. Ama aslında çok zekidir. Diğerlerinin rakip olamayacağı bir matematik zekası vardır. Güzel Beverly’ye umutsuzca aşıktır, sevilmeyi beklememektedir aslında.

Richie Tozier, grubun şaklabanıdır. Bunlardan da her okulda bir tane olur, ama King özellikle bu karakterde kendini aşmıştır. Sürekli taklit yapan ve günlük konuşmalarda dramatik film replikleri kullanan “dört göz” bir çocuktur. En sorunsuz ev yaşamı onundur, ailesi onu çok sever ve ilgilidir. Richie’nin şakaları, çetenin en zor anlarında bile kahkahalar yaratmayı başarır.

Eddie Kaspbrak, hastalıklı bir anneye sahip normal bir çocuktur. Ama kadın onu “zayıf” olduğuna ve sürekli annesine ihtiyaç duyacağına inandırmıştır. Eddie astımlı değildir, ama inhalatör taşır, çünkü küçük yaştan beri annesi onu düzgün nefes alamadığına inandırılmıştır. Çocukcağızın rahatsızlığı panik atak gibi çalışır, heyecanlandığı zaman inhalatörüne ihtiyaç duyar.

Stan Uris, belki gruptaki en normal çocuktur, Yahudi olması dışında. Haliyle okuldaki diğer çocuklar tarafından pek sevilmemektedir. Stan hakkındaki bir diğer ilginç nokta, daha o yaşta temizlik hastası olmasıdır. Özellikle kanalizasyonlardan nefret edecek, ama arkadaşlarının hatırı için geri çekilmeyecektir. Stan grubun en zekisi değildir belki, ama en serin kanlı, aklı selim ve mantıklı düşünebilen üyesidir.

It_2

Mike Hanlon ise, başka bir okulda okuyan küçük bir zencidir. Zaten 50’li yıllar ve zenci deyince sanırım zavallının sorununu anladınız. Derry’nin en büyük zorbası Henry Bowers, Kaybedenler Kulübü’nün hepsinden nefret eder ve hepsiyle görülecek hesabı vardır, ama zenci nefreti bambaşka bir şeydir. Henry, o yaz, çocuklara zarar vermenin peşindeki “O”nun sayesinde Mike’ın ayakkabılarına patlayan fişekler koymak isteyecek kadar ileri gidecektir.

Çocukların bir araya geliş öyküleri bence her rol yapma oyunu yöneticisine sayısız ilham verecek türdendir. Her birinin iç dünyası o kadar güzel yansıtılmıştır ki, bitmesini istemezsiniz. 1100 sayfa boyunca her sayfayı çevirdiğinizde hevesiniz artar. Yukarıda bahsettiğim 27 yıllık döngü, kurgunun en vurucu yanıdır. Hem sağınızdaki, hem solunuzdaki bir aynaya bakar gibi, hikayenin bir 1958 yazında, bir 1985 yılında geçen kısmını okursunuz. Evet, tahmin ettiğiniz gibi. Çocuklar, 11 yaşındayken “O”nunla kapışırlar. “O”nu öldürdüklerini düşünürler. Ama işler hiç de öyle değildir. Zaten onlar da içlerindeki şüpheden kurtulamamış ve ellerini camla keserek kan yemini etmişlerdir.  Evet, kan kardeş olarak yemin ederler. King’in eski ritüellerden aldığı bu ilhamları genel olarak tüm kitaplarında görürsünüz, okültik öğeleri hikayeye yedirmekte onun kadar iyisini görmemiş olsam da, tekrar söylüyorum bu romanda kendini aşar. 27 yıl sonra, “O” yeniden uyanır. Hayatındaki ilk ve tek yenilgiyi ona yaşatanlar, artık çocuk değillerdir. Ve “O”, intikam istemektedir.

Mesele şu ki, 1958 yazından sonra çoğunun ailesi Derry’den taşınmıştır. Bu kopuş, biraz başka bir King hikayesi olan Stand By Me’yi andırır. (Fırsat bulabilirseniz River Phoenix’in oynadığı filmini izleyin, çok başarılıdır.) İnsanlar zaman zaman bu etkileri hissederler, bazıları taşınır. Ancak bence King, Derry’yi anlatırken kokuşmuş, muhafazakar Amerikan kasabalarına atıf yapmaktadır, derinlemesine işlenmiş bu tür kasabaları pek çok ünlü romanında (Salem’s Lot, Needful Things) görmek mümkündür. Yedi çocuktan altısı kasabadan taşınarak bu kokuşmuşluğu üzerinden atmış ve her biri gösterişli bir hayata kavuşmuştur.

it_9

Bill Denbrough, ünlü bir yazar olmuş, Beverly’ye çok benzeyen bir film yıldızıyla evlenmiştir. Beverly Rogan artık sükseli bir moda tasarımcısıdır, ancak kocasından sürekli dayak yemektedir. Ben Hanscom ünlü bir mimardır. Richie Tozier ünlü bir DJ olmuştur. Eddie tıpkı annesine benzeyen bir kadınla evlenmiş, ünlüleri limuzinle gezdirme hizmeti vermektedir. Stan Uris ise Atlanta’da çok başarılı bir hesap uzmanı olmuş, bir öğretmenle evlenmiştir.

Yorumlar