Müziğin En Kara Hali: Black Metal

Black Metal Camiasında Sansasyonel Olaylar ve Ölümler

Her ne kadar Euronymous ve Varg karizmalarıyla liderlik pozisyonlarını doldursalarda adını sıkça duyuran başka kimseler de vardı. Bunun da en bilineni Mayhem’in vokalisti “Dead”‘di (Per Yngve Ohlin). Her grubun fanlarının geneli tarafından kabul edilen bir efsane kadrosu vardır. Megadeth dediğimizde ah nerde Marty Friedman, Nick Menza diyorsak Mayhem’de de bu kadro Dead, Euronymous, Necrobutcher ve Hellhammer dan oluşuyordu. Ancak tüm Black Metal camiası içinde en farklı ve en garip tip kesinlikle Dead’di. Dead, gruba Mayhem’in Deathcrush albümünden sonra katılmış İsveçli biriydi. O sıra kendisi Morbid grubunun December Moon isimli albümünün vokalini üstlenmişti. Euronymous’la mektuplaşarak gruba katılmaya karar veren Dead, beş parasız bir şekilde Norveç’e gelip işsizlik maaşıyla güç bela yaşamaya başlayarak blackmMetal camiasına giriş yaptı.

Ancak Dead’de bazı sorunlar vardı, sürünme sınırındaki bu yaşam, onun zaten arzuladığı bir şeymiş gibi duruyordu. Zaman içinde hem Mayhem üyeleri, hem diğer grupların üyeleri Dead’den biraz çekinmeye, hatta belkide biraz korkmaya başlamışlardı. Black metal sesini bulan nasıl Euronymous ise, Black Metal gruplarının sahne şovlarını bulan kişi Dead’di. Dead, konserlerden bir hafta önce kıyafetlerini toprağa gömüp konserden hemen önce çıkarıp bu elbiseleri giymeye, ölü gibi gözükmek için corpse paint yapmaya (corpse paint’i bu niyetle ilk kullanan kişi Dead’dir) ve bazen sahnede kendini kesmeye başladı.

Bu duruma belki de en çok sevinen Euronymous’du. Gerçekten kafadan psikopat bir Black Metal vokalistine sahipti ve bu Mayhem’in efsanelerini arttırıyordu. İşte tam bu noktada bizim ülkemizi de etkileyecek bir şey oldu. Mayhem, Norveç dışında konser vermeye karar verdi. İlk konser Leipzig’de (Almanya) olurken ne düşündüler ya da nasıl düşündüler, hatta ne gibi bir fan kitlesini umdular bilinmez. Mayhem efsane kadrosuyla ikinci Norveç dışı konserini başta İstanbul diye planlanmasına rağmen daha sonra değiştirilerek İzmir’de verdi. Tabii konser çeşitli sabotajlara uğrayıp yarıda kesildi. Ancak şu an İzmir’de bu olaya tanık olmuş olanlar hala 90’larda buraya satanist tipler geldi diye anlatmaktadırlar.

Geri Norveç’e dönen kadro, eski yaşantısına devam etti. Ancak Varg Vikernes’le Euronymous arasında gerilim günden güne artıyordu. Fanlar emirler alıp bazen kendileri bazen de idol saydıkları grup üyeleriyle kilise kundaklamaya devam ediyorlardı. Ancak bu sırada Dead, evde yalnız olduğu bir zamanda bileklerini kesip sonrada ağzına silah dayayıp intihar etti. Dead’in ölüsünü ilk bulan kişi Euronymous’du. Bu zaten beklediği bir şey olduğundan mıdır, başka bir sebepten midir bilinmez, ambulans ya da polisi aramak yerine fotoğraf makinasını aramaya koyulmuş ve görüntünün resmini çekmiştir. Hatta o resim Mayhem’in bir canlı konser albümü olan Dawn of the Black Hearts da kapak resmi olarak kullanılmıştır.

Dead

Dead

Black metal camiasında yeni bir efsane oluşmuştu. Herkesin beklediği üzere Dead intihar etti, yeni bir vokalle hem Mayhem, hem diğer gruplar yoluna devam etti. Ancak yıl 1993 olduğunda artık Varg’la Euronymousun arası iyice açılmıştı. Kilise kundaklamalar artmış, suçlular hala bulunamamıştı. İşte tam bu anda Varg bir gazeteciyle röportaj yapmaya karar verdi. Müzik üzerine giden bir konuşmada Varg bu kiliseleri yakanların kendileri olduğunu söylemiş ve gazeteci tarafından polise ihbar edilmişti. Bu kilise yakmaların sebebine gelince, tamamen tarihle alakalı. Günümüzden yaklaşık 1000 yıl önce Hristiyanlar buralarda yaşayan Paganlara zorla din değiştirip Hristiyan yapmasına karşı bir intikam hareketi niteliğinde olduğunu söylemişti. Black metalin 2 liderinden birinin inanışı tamamen Paganizm üstüneydi. Euronymous ise Ateistti. Müzik türünün satanizmle ilişkilendirilmesi biraz heyecanlı fanlardan biraz bu heyecanlı fanların üstünde otorite kurmak isteyen diğer grup üyelerinden başka bir şey değildi aslında.

Yorumlar