Percy Jackson Serisi

Percy Jackson’a çok ayrı bir bölüm ayırmak istedim. Zira, yukarıda bahsini ettiğim gibi temel olarak ilham alacağımız yapımlardan birisi Percy Jackson. Percy Jackson’ı ilk sıraya almamızın en önemli sebebi, modern dünyada Scion’ların kendilerini nasıl “normalleştirdikleri” ve bu milenyuma nasıl ayak uydurduklarını en iyi görebileceğiniz eser. Zaten ilk film olan “Şimşek Hırsızı”da Percy Jackson’ın nasıl bir kahraman olmaya başladığını görüyoruz. Bir miktar spoiler olabilir, dikkatli olun.

Gittiği müze gezisinde gördüğü antik yunan yazıları okuyabildiğini fark edip, başına gelenlerin normal olup olmadığını sorgulamaya başlayacakken, bir grup Harpy’nin saldırısına uğrayan ve çocukluğundan beri tanıdığı en yakın arkadaşı tarafından kurtarılan Percy, bir anda kendini aynı dünyada fakat bambaşka varlıklarla birlikte bulur. En yakın arkadaşı onu tanıdığı günden bu yana koltuk değneğiyle gezmesine rağmen, şimdi dimdik ayaktadır ve keçi bacaklarına sahiptir. Aynı şekilde koltuklu sandalyeye mahkum görünen okul müdürünün ise belden aşağısı at formundadır. Modern dünyada bu suretle gezemediklerinden, kendilerini gizlemek adına bu tarz akılcı bir çözüm bulmuşlardır. Oyunlarınızda bir Satyr’i halktan gizlemek için işi “büyü” deyip geçiştirmekten daha etkili bir kullanım olduğuna inanıyorum açıkçası.

Medusa’ya bakıp taş olmamak için akıllı telefonun kamerasından yararlanmak. Aradığımız ruh bu!

İlerleyen bölümlerde, diğer Scion’larla yani farklı Tanrı/Tanrıçaların çocuklarıyla birlikte eğitilecekleri gizli bir kampa götürülür. Bu noktada gerçek kimliğini bulmaya başlayan Percy, bir diğer yandan kendi gibi olanlarla temel eğitimlerden geçip, bir yandan da babasıyla ilgili gerçekleri öğrenmektedir. Elbette, bu esnada kendisine sahip olduğu Birthright’lar verilir. Percy Jackson’la ilgili en çok hoşuma giden kısım da bu. Var olan bütün Birthright’ların bir şekilde modernize edilmiş olması. Örneğin; Percy’nin sahip olduğu kılıcın normalde bir tükenmez kalem formunda olması ve dilediği zaman kılıç halini alması. Aynı şekilde kalkanı da bir kol saati şeklinde. Bunun yanı sıra, Hermes’in meşhur kanatlı ayakkabılarını duymuşsunuzdur. Percy dışında bir başka Scion olan Hermes çocuğunun kanatlı ayakkabıları da “Converse” markadır.

Scion’ın temelini çok güzel örneklediğini söylerken, aslında mitolojik olayların nasıl modernize edileceğine dair oldukça iyi bir ilham kaynağı oluyor Percy Jackson. Bu yüzden, ilk sıraya koymanızı öneriyorum.

Diğer Yapımlar

Amerikan Tanrıları

Diziyle ilgili çok fazla spoiler vermek istemiyorum fakat özellikle son yani 5. bölümden sonra artık Bay Çarşamba’nın Odin olduğunu öğrenmiştir. Diziyi Scion’dan bağımsız bile takip etseniz, kendi içerisinde yeterince başarılı fakat bir Scion sever olarak izlediğinizde, artık eski ve unutulmuş tanrıların düştükleri durumları göz önünde bulundurup, düşük fantezi oyunlarınız için kullanabilirsiniz. Slav ölüm tanrısının bir mezbahada inek öldürdüğü, kız kardeşlerinin artık fal bakarak geçimini sağladığı bir dünya üzücü olsa da, çok farlı bir deneyim yaratıyor. Ayrıntı isteyenler diziden öte, kitaba yönelirse daha iyi olacağını düşünüyorum. Ha Keza, Anansi Çocukları da aynı şekilde bir Scion için başlangıç hikayesi olmak adına ziyadesiyle etkili olacaktır.

Clash & Wrath of Titans

Zeus’un oğlu Perseus’un kahramanlığa ilk adım atışı ve tanrılarla olan mücadelesini konu alan birbiriyle bağlantılı iki film. Antik çağda geçiyor olsa da, Scion için gerekli referansların bir çoğuna sahip diyebilirim. Zira, ilk filmde Perseus’un bir Scion olarak ebeveyni tarafından nasıl uzaktan gözetildiğini, sahip olduğu birthright‘ları ve artifact‘lerı nasıl kazandığını ilk filmde gördükten sonra, (ki kendisine gönderilen bir kılıç, bir pegasus yani creature, bir de “guide” mevcut.) ikinci filmde artık Hero seviyesini geride bırakıp, Demi-God olarak God mertebesine yükselmeye yaklaştığı dönemi görüyoruz.

Immortals

Açıkçası çok başarılı bulduğum bir yapım değil, lakin bizzat Pantheon’un dünyanın kaderiyle nasıl ilgilendiğini ve bir ebeveyn’in nasıl kendi Scion’ını nasıl gizlice gözetip yol gösterdiğini görmek adına güzel. Filmdeki “Titan”ları normal Titanlarla karıştırmayın. Bu noktada film beni hayal kırıklığına uğratmıştı fakat yine filmde çeşitli artifact’lerı görüp oyunlarınızda kullanabilirsiniz.

Şu ana kadar hep Yunan mitolojisi üzerinden örnek verdik sayılır. Zira, en revaçta olan yapımlar bunlar. Fakat diğerlerine doğru odaklanmak istersek eğer; Mısır’ı ele aldığımızda en az Yunan Pantheon’u kadar ilham kaynağı olabilecek birkaç eser var.

Gods of Egypt

Yukarıdaki bağlantıdan filmin geneliyle ilgili yazıya ulaşabilirsiniz. Hatta, yazının son kısmında da Scion’a iyi bir referans olabileceğinin altını çizmişim. Burada da özetleyecek olursam eğer, yine geçmiş dönemde tanrıların kendi aralarındaki savaşını konu alan film, tanrılarla birlikte hareket eden bir ölümlüyü de içeriyor. Biz bu karakteri bir Scion olarak kabul edelim, zira yaşadıkları göz önünde bulundurulduğunda tipik bir Scion senaryosundan pek farkı yok. Filmle ilgili görsel efekt bolluğundan mütevellit önerebileceğim kısım, Mısır’a özgü çeşitli mitolojik varlıkları iyi gözlemleyebilecek olmanız. Gerek dev yılanlar, gerekse türevli devasa böcekler göz önünde bulundurulduğunda kendince iyi olmasa da, sırf ilham alabilmek adına hayatınızdan birkaç saat silebileceğiniz kadar da kötü bir film değil.

Mumya Serisi ve Akrep Kral

Türk televizyonları sağ olsun, Mumya deyince aklımıza tipik bir aile macerası geliyor gelmesine ama hem seyir anlamında güzel, hem de kötücül bir varlığın durdurulmasına dair güzel senaryo örneği olabilecek macera tadında yine Mısır’a has bir güzelleme Mumya serisi. Malumunuz, şimdi Tom Cruise’la filmin yeni versiyonu çekiliyor. Yine de eski seriye baktığımızda Mısır’ın antik yapısı, piramitlerdeki gizli geçitleri açabilecek artifact kıvamında eşyalar ve silahlar, bununla birlikte modern çağda geçen bir mitolojik hikaye. Bence Mısır Pantheon’u için ideal diyebilirim.

Görsel efektler kötü olabilir ama malzeme kaliteli.

Yine Mumya’yla birlikte ismini duyduğumuz ve ardından kendi serisi çekilen Akrep Kral da aynı şekilde senaryolarınızın Mısır ayağı açısından iyi bir ilham kaynağı olacaktır. Mumya gibi modern dönemde geçmese de, barındırdığı mitolojik ögeler açısından Mumya’yı biraz geride bırakıyor.

Norse mitolojisiyle ilgili açıkçası aklıma çok fazla örnek gelmiyor. Vikings dizisi açısından bir şey diyemeyeceğim, zira olaylar gerçeklere dayalı ve fantastik çok öge barındırmıyor (diye biliyorum, itiraf etmeliyim diziyi izlemedim.). Fakat, Vikinglere dair bir örnek vermem gerekirse, Beowulf animasyonu en azından senaryolarımızın “Hero” ayağında yardımcı olacaktır. Neticede ortada kötücül bir varlık ve bu varlığın arkasında kötü bir cadı, üstüne bir de onu yenmeye gelen bir kahramanla yoldaşlarının hikayesi mevcut. Daha ne olsun? Mutlaka hatırlayamadığım örnekler olacaktır, bu noktada yardımlarınızı bekliyorum. Marvel’ın Sinematik Evrenindeki Thor için tamamen yorumsuzum.

Kısa örneklerle devam edecek olursak, açıkçası Uzak Doğu sineması konusunda çok deneyimli sayılmam. Pek tarzım olmadığından sıklıkla takip etmiyorum lakin söz konusu Uzak Doğu sineması olunca, mutlaka ve mutlaka aşırı fantastik dövüşlü tanrısal olayların yaşandığı filmler mevcuttur. Çin Pantheon’u Celestial Bureaucracy’e gelirsek de, Jackie Chan ve Jet Li’nin baş rolleri paylaştığı Forbidden Kingdom ve son dönemlerde Matt Damon’ın “The Great Wall” filminden öteye örnekle gelemeyeceğim. Belki aşırı uçtulu kaçtılı dövüş sekansları yer aldığı ve destansı dövüş sahneleri bulunduğu için Hero filmini önersem çok absürd kaçmaz diye düşünüyorum.

Bunun dışında Loa Pantheon’u için Vodoo’yu görmek adına Mage oyunlarına ilham kaynağı olabilecek bir eser olarak Constantine’in dizisini örneklemiştim. Afrika Pantheon’u açısından iyi olacağını düşünüyorum. Hiç yoktan Baron Samedi’nin adını duyuyoruz. Aztek Pantheon’uyla ilgiliyse söyleyecek pek bir sözüm yok.

TV ve Sinema üzerinden en belirgin örneklerimizi burada sıraladım fakat aslında tüm bunların yanında “altın” değerindeki bir başka tavsiyem de, özellikle Aztek ve Loa gibi pek bilinmedik Pantheon’lar için bulabileceğiniz her “Belgesel” fazlasıyla yararlı olacaktır. Zira günümüz döneminde, günümüz yaşantısı içerisinde gerçekleşen olaylar olduğu için belgesellerden edindiğiniz arkeolojik gelişmeler oyunlarınızda kullanmak için bulunmaz fırsat diyebilirim.

Şu ana kadar atladığım ve kaçırdığım örnekler varsa, lütfen yorumlarda buluşalım. Bu yazıyla ilgili içimde “Bunu nasıl unutursun!?” dedirtecek türden bir his var. Bunu benim yerime fark edeceğinize inanıyorum. Böylelikle yazıya ekleyip, kaynaklarımızı geliştirmiş oluruz.