Call of Cthulhu sistemiyle ne kadar uğraştınız, ne kadar ilginiz var bilmiyorum ancak eğer kafanız benim gibi çalışıyorsa bir yerden sonra tüm o Lovecraftçı “Aa yaratık gördüm, bayıldım”, “Aa Shoggoth gördüm, kader buymuş ölelim” gibi morbid şeyler sinirinizi bozmaya başlıyor. Tam da o noktada biraz araştırmaya başladığınızda önünüze ister istemez Delta Green geliyor.

Delta Green’in çıktığı döneme biraz daha bakalım isterseniz. Sene 2000ler, yani X-files’ın gümbür gümbür popüler olduğu dönemler. Ajanlar Mulder ve Scully’nin paranormal olayları araştırdığı, az biraz 51. bölge ve devlet sistemi içindeki komplolara girdikleri bölümler izliyoruz.

Delta Green işte bu bahsedilen mevzunun biraz daha Cthulhu mitosuyla soslanmış versiyonuydu. Temelinde Chaosium’un Call of Cthulhu sistemini kullanan tek bir kitaptan ibaretti. Ki bu o dönem için, benim bildiğim kadarıyla nadir görülen bir biçimde Player’s Handbook, Dungeon Master’s Guide ve Monstrous Manual’i birleştiren bir kitaptı. Yani teknik olarak tek kitap alıp oyuna başlayabiliyordunuz. Kabul etmek lazım o zamanlarda tüm rol yapma oyunu ihtiyaçlarını fotokopiyle gördüğümüzden (veya gördüğümden), bu oldukça net bir avantaj sağlıyordu.

Burada karakterlerimiz aynı Mulder ve Scully gibi devlet görevlileriydi genel olarak. Sistem devlet görevlisi haricindeki karakterleri de oynamanıza izin veriyordu, ancak hikayenin sizi getirdiği nokta genelde FBI, CIA vb. gibi alfabe örgütlerden birisinde çalışan ve işi gereği bir yerde mitosla karşılaşıp kafayı çizen bir adam veya kadın olmanızdı. Bu arada X-Files’ın ruhuna uygun olarak uzaylılarla işbirliği halinde devlet kurumlarıyla da mücadele ediyordunuz.

Delta Green, bu versiyonunda en azından, Kamboçya’da gerçekleştirdiği başarısız bir operasyona kadar devlet içinde yeri olan bir yapılanma. Ama sistemin  karakter yaratımı ve oynama için seçtiği zamanda bu eskide kalan bir mazi halinde. Halihazırda Delta Green kafasına göre çalışan bir halde, kitap içinde “kovboyvari” olarak tanımlanıyor, kanunun dışında bir yerde mitos ile alakalı kültleri ve yaratıkları avlayan bir şekilde çalışıyor.

Bunun öncesinde ise Delta Green 2. Dünya Savaşı’nda ortaya çıkan bir örgüt. Psikolojik Savaş şemsiyesi altında kuruluyor ancak kökeni, Lovecraft’ın da Shadows over Innsmouth adlı hikayesinde de yazdığı üzere, 1920’de Innsmouth’a yapılan baskın. Daha sonra Almanların (gerçekte Hexenkartotek adıyla Himmler tarafından kurulan bir örgütleri var bu arada) Karotechia adındaki mitos güçlerini incelemek ve kullanma amaçlı kurulan yapılanmasına, İngilizlerin PISCES’i gibi, kontrentelijans faaliyeti yürütüyor.