Rogue One: Star Wars’un Kulak Memesi

Rogue One’ın İsteyip de Yapamadıkları

Öncelikle herkesin film hakkında en zayıf olarak ele aldığı taraf olan müziklerine değinelim. Bence çok kötü değil ama Star Wars’un eski filmlerin öykünen bir havası var. Bu da doğal bir şey ama her filmde özgün bir müzik çıkarmayı başarmış bir film serisinde bu müzikleri duymak oldukça kulak tırmalıyor. Filmin ilk yarısı kurguyu tamamlamak açısından biraz kopuk kopuk ilerliyor ama ilk yarıdan sonrası için tam bir hikaye patlaması yaşıyoruz. Özellikle Dubai benzeri yapısıyla (anekdotta biraz da esinlenme içeriyor olduğunu belirteceğim) hikayedeki görselliği doyuran Scarif sahnelerinden sonrası tam bir aksiyon cümbüşü. Saw Gerrera’nın kullanımı da biraz meh kalmış gibi. Asilerin en “asi” görünen yüzünün bu kadar az sahneye sahip olması ve akıbeti biraz hayal kırıklığı yarattı bende.

Rogue One nezdinde Star Wars’un kitaplar ile yan yoldan genişleyebileceğini düşünüyorum ben de. Fakat Star Wars’un en yumuşak yerinin yani o filmin başında akan kayan yazıların yarattığı hikaye boşluklarının doldurulması ancak Rogue One havasında filmlerle yakalanabilir. Onun için Star Wars’un kulak memesi Rogue One’dır. Yukarıda bahsettiğim her öge ile bu boşluklar doldurulmuş ve yerine yeni boşluklar vermeden de hikayesini sonuca vardırmıştır. Bu konuda daha önce görüntü yönetmenliği ile ünlenmiş daha sonrasında yönetmen koltuğuna oturmuş Gareth Edwards’ı ve kullandığı teknikleri hayranlıkla takip edeceğimi ayrıca diğer başarısız örneklerinden de (örn. Michael Bay) bir çok konuda ayrıldığını belirtmek isterim.

Her şey bir yana, Rogue One’ın muazzam finali bir yana demek istiyorum. Darth Vader’ı ilk kez orijinal kostümüne oldukça yakın bir tasarımla ve modern tekniklerle “kanlı canlı” bu kadar aksiyon içerisinde görmek mi dersiniz, Asilerin garip, çaresiz ama bir o kadar da başarılı kaçış sahnesi mi dersiniz, yaratılan atmosfer mi dersiniz, her şeyiyle muhteşem ötesiydi.  Star Wars’a olan inancımızı geri kazandıran, The Force Awakens’ın iki buçuk saatte yapamadığını sadece 6-7 dakikada yapan bir film sekansından bahsediyorum. İki defa filme gitmiş birisi olarak bluray çıktığı anda saldıracağım sırf şu sahnenin hatırına alışveriş butonuna.

Rogue One Star Wars Anektodları

  • Jyn Erso’nun filmin başlarında işçi kampında olduğunu gördüğümüz gezegen olan Wobani’nin ismi efsanevi Jedi Obi-Wan’ın isminin bir anagramı. Ayrıca burada mahkumların taşındığı araç ise bir HAVw A6 Juggernaut yani Clone Wars döneminde bir çok savaş alanında yenilmez armada olarak görev alan bir tank. Cumhuriyet düştükten sonra savaşa da gerek kalmadığı için böyle bir işlev kazanmış olmalı.

  • Chirrut Imwe’nin Jyn Erso ile ilk karşılaşmasındaki sözleri ise oldukça önemli. Dediğim gibi Chirrut İmwe ilk Star Wars script’lerinde yer alan “Guardians of The Whills”in bir üyesi. Bu güç koruyucuları iyi dileklerini “May the Force of others be with you” şeklinde dile getiriyorlardı.
  • Saw Gerrera’nın duvarında daha önce Gareth Edwards’ın yönetmenliğini yaptığı filmlerin afişleri yer alıyor. Monsters ve Godzilla filmlerinin ana kötüleri olan Mureller’in, yönetmenin her filminde görülmesi de ilginç bir detay.
  • Bir telsiz konuşmasında “General Syndulla” ismi geçiyor. Bu bizleri iki olasılığa götürür. Refere edilen isim her iki Star Wars çizgi serilerine de atıfta bulunuyor. Bunlardan birisi Clone Wars dizisi boyunca Anakin ve Obi-Wan’a yardımlarda bulunan Twi’lek pilot Cham Syndulla olabilir. Ya da Rebels dizisinde ana karakterlerden olan ve gemimiz Ghost’un pilotu olan Cham Syndulla’nın kızı Hera Syndulla olabilir.

  • Daha önce sitemizdeki şu yazıda Gökçe’nin değindiği Djerik’e bende değineyim istedim. Zira gözden kaçmaması gereken çok güzel bir detaydı. Star Wars’un satrancı olduğunu varsayabileceğimiz oyunu, hologram olarak değilde bu sefer gerçekten  satranç formatında görmek oldukça güzeldi.
  • Scarif’in tasarımı ile MCU’dan Guardians of the Galaxy’de Nova şehir merkezinin tasarımının birbirine benzemesi tesadüf değil. Özellikle de Guardians’ın 2. filminin önümüzdeki aylarda gelecek olması da cabası.

Scarif’in ulaşım sistemi

  • Rebels dizisiyle olan bağlantılar sadece Saw Gerrera ya da General Syndulla ile sınırlı değil. Bizzat dizimizin ana kahramanlarını taşıyan gemimiz “Ghost” da Scariff savaşına katılan Asi gemilerinden birisi. Ayrıca Rebels dizisinin BB-8 kadar tatlı olmasa da şirin sayılabilecek astro droidi Chopper’da filmin içerisinde görülebilecek en bariz cameo’ydu sanırsam.
  • Hollywood’un yeni eğlencelerinden birisi de yönetmenlerin kendi filmlerinde ya da içerlerinde oldukları serilerde kendi cameolarını çekmeleri olsa gerek. Burda da Jeddah’ın yıkımından hemen önce Reaktör mühendislerinden birisi Episode 8’in yönetmeni Rian Johnson.
  • Darth Vader’ın kalesinin Isengard’da yer alan Orthanc’a olan benzerliği tam olarak Darth Vader’ın kişiliğini yansıtan bir ekleme olmuş. Kalenin bulunduğu gezegenin ise Obi-Wan ile dövüştükleri gezegen olan Mustafar olduğunu da tahmin edebiliriz.
  • Jyn Erso’nun hatırladığı anılardan birisinde Galen Erso ile Director Krennic’in Coruscant’ta konuştuklarını görüyoruz. Ayrıca arka planda bir tane de Senato korumasının kaskını görmekteyiz.
  • 4’üncü filmde Darth Vader ile diğer amirallerin-direktörlerin toplantısında Moff Tarkin’in yanındaki koltuğun boşluğunu Krennic’in doldurduğuna eminim.
  • 5’inci filmde Luke tarafından liderliği devranılan “Rogue Squadron”un isim babası ise bu filmde ortaya çıktı.

Bu yazının yazım aşamasında hepimizin ilk aşkı, prensesi Carrie Fischer 60 yaşında vefat etmiştir. CGI’la gençleştirilip bu filmin son sahnesine konulan güzide oyuncuyu saygıyla anar bu yazıyı ona atfederim. Huzur içinde uyusun…

Yorumlar