Son Cadı Avcısı – Vin Diesel Bu Kez Direksiyona Değil, Baltaya Sarılıyor!

Modern hayatın içerisine sıkıştırılmış fantastik hikayeler her zaman favorim olmuştur. Neil Gaiman’a olan hayranlığım da buradan gelir. Çizgi roman alırken Marvel ya da DC değil de Fables‘ı tercih etmemin, dolayısıyla bilgisayarıma Wolf Among Us yükleyip oynamam da bu yüzdendir. Sıkıntıdan ölmek üzere olduğum bir cumartesi akşamında da, film mi izlesem acaba diyerek IMDB’yi kurcalarken; “Vin Diesel’in bi’ cadılı filmi vardı, sahi ne oldu o?” diyerek başladım izlemeye.

İlk izlenimim, sırf Vin Diesel oynuyor diye, bol görsel efektli, senaryodan yoksun pur-i pak bir aksiyon filmi görmekti ama ne yalan söyleyeyim, şaşırttı.

Açıkçası filme başladığımda Vin Diesel dışında pek tanıdık bir sima görmeyi beklemiyordum. Beklentilerimi o kadar düşük tutmuş olmalıyım ki, önce Michael Caine’i, ardından Elijah Wood’u ve hemen sonrasında Game of Thrones’la hayatımıza giren Ygritte (Rose Leslie)’i filmde görünce biraz şaşırdığımı ifade etmeliyim. Kadro bence gayet sağlam, hem geçmişinde fantastik filmlerde yer almış kişiler, hem de yeni simaları bir arada bulmak hoşuma gitmedi değil.

By Iron and Fire! (Tanıdık geldi mi?)

By Iron and Fire! (Tanıdık geldi mi?)

Bir Engizitör Olarak Vin Diesel!

Engizitör dediysem, Vin Diesel’i bu filmde izledikten sonra, kendisini herhangi bir Warhammer filmi çekilirse, orada bir Engizitör olarak görmek istememden kaynaklı elbette. Tip olarak cuk oturacağını söyleyebilirim. Bunun dışında asıl meseleye gelirsek; Kaulder (Vin Diesel), aileleri Cadı Kraliçe tarafından gönderilen kara vebaya kurban giden bir grup ve kuzey taraflarının kilise tayfası olan “Haç ve Balta”nın adamlarıyla birlikte olayın içine, Cadı Kraliçe’nin mekanına arz-ı endam ederek bu olayı kökünden bitirmek isterler. Başarılı olurlar da, lakin bu aslında filmimizin sonu değil, başlangıcı. Zira, Cadı Kraliçe ölmeden önce son bir lanet okuyarak, Kaulder’a hiç huzur bulamayacağı yalnız ve sonsuz bir yaşam armağan eder.

Kaulder kazandığı bu sonsuz hayatla, Haç ve Balta’ya hizmet etmeyi sürdürerek, insanlık ve büyü kullanıcıları arasında bir barış sağlanana dek savaşmaya devam eder. Günümüze gelindiğindeyse cadılar, belirlenen kurallar çerçevesinde büyü yapmaya devam etmeye, modernize olup normal bir hayat sürmeye başlamışlardır. Bu barış ve dengenin yılmaz koruyucusu da, tabi ki ölümden nasibini bir türlü alamayan Kaulder’dan başkası değildir. Kurallara uymayanları önce cadı mahkemesinde yargılayıp, sonrasındaysa onları infaz etmek yerine, insan haklarına uygun bir şekilde hapsetmektedir.

Elbette, filmimizin hız kazanması adına tüm bu dengelerin bozulması, Kaulder’ın aksiyonun dibine vurması, geçmişte hesabını kapatamadığı kişileri tek tek aradan çıkarması gerekmektedir. Nitekim, öyle de yapar.

Böyle tatlı tatlı oturduğuna bakmayın, yine dağıtıyor milletin ağzını yüzünü.

Böyle tatlı tatlı oturduğuna bakmayın, yine dağıtıyor milletin ağzını yüzünü.

Başarılı Görsel Efektler, Güzel Kurgu, Ortalama Oyunculuk

Yukarıda okuduğunuz bölüm, sıradan sinema sitelerinde bulabileceğiniz nükteli bir anlatıma sahip olsa da, tamamen sizleri ısıtmak adına böyle giriş yapmak istedim. Zira, bundan sonra yazacaklarım SPOILER içerebilir ve filmi biraz da, sizler, bizler ve hatta kendisi de bir D&D oyuncusu olan Vin Diesel’in anlayacağı türden anlatmaya girişeceğim. Biraz biraz tabi…

Öncelikle, bu kadar güzel kadroya sahip bir filmde, neden ortalama oyunculuk diyecek olursanız, açıkçası bunun sebebini yine Vin Diesel’e bağlıyorum. Tamam, kendince güzel bir abimiz fakat ekrana çok donuk bakmıyor mu sizce de? Boş bir surat ifadesi, dayak sahneleri dışında hayatı slow motion yaşaması beni biraz rahatsız ediyor. Bazen filmlerini izlerken, nasıl oldu da bu adam oyuncu oldu sorusunu kendime soruyorum, sonra Fast & Furious diyerek susuyorum.

Michael Caine’de herhangi bir değişiklik yok, Nolan’ın Batman’inde Alfred neyse, 36. Dolan olarak bu filmde de o. Henüz yeni parlayan bir oyuncu olarak Rose Leslie’nin oyunculuğu durumu biraz kurtarıyor gibi olsa da, Elijah Wood’un ortalama oyunculuğu durumu yine ortalarda bırakıyor. Diğer NPC kıvamındaki figüranlar ve kötü adamların oyunculukları ideal. Zaten bir beklentim yoktu.

Yorumlar