Bilgisayar RPGleri – Kişisel Bir Arkeoloji: Bölüm 1

Girizgah

Bu yazıda temel olarak kendi kişisel deneyimlerimden kaynaklı olarak; bilgisayarda oynanan rol yapma oyunlarının tarihçesine değineceğim. Aklımdaki yol güzergahı platform bazlı olarak konuşursak:

C64-> Amiga-> Playstation -> PC -> Nintendo DS

şeklinde olacak. Bu çizelge herhangi bir üstünlük belirteci değildir bu arada belirteyim.

Şimdi geçin bakalım kamp ateşinin etrafına, soğuk Nisan gecesi bizi bekliyor…

Commodore 64

Commodore 64 dönemi oldukça ilginç bir dönemdi bilgisayar oyunu ve oyuncuları için. Bilimum bilgisayarcılardan kasete doldurulmuş oyunları anneme aldırtıp, eve gelip Kafa Ayar Programı ile cebelleştirdikten sonra oynadığım oyunlardı bunlar. Düşünün, dergi yok, internet yok, hatta size o oyunu tanıtacak herhangi bir bilgi kaynağınız henüz yok. Commodore firmasının Türkiye distribütörü Teleteknik’in çıkarttığı ve şaşırtıcı olmayan bir isme sahip Commodore dergisi, ilk bilgisayar dergilerinden birisi olmakla beraber, ilk bilgisayar oyunu dergisi değildi. Buna benim nezdimde ulaşan ilk dergi 64’ler oldu nitekim.

Neysemney, bu bağlamda benim genç dimağıma giren ilk oyun Commodore 64 ve Amiga’ya çıkmış olan Pool of Radiance adında, SSI firmasının çıkarttığı oyundu. Görünüm olarak da şöyle bir şeydi:

pool

Görebileceğiniz üzere şu anla kıyasla çok ilkel görünmekte. Dahası da var, bu oyunlar normalde orijinal aldığınızda (sanırım) yanında journal ve kod tekerleği gibi şeylerle geliyordu. Crackerlar bir şekilde oyunun oynanmasını sağlasa da, SSI akıllı firma olduğundan şöyle şeyler oluyordu:

You met Drizzt! (Atıyorum)
Read Journal Entry 223

Hangi Journal? Nerede Journal?! Hayır olsa biz de okuyacağız, yalan tabii ingilizce yok bir şey yok, yaş henüz rakamla sayılabilecek kıvamda. Lakin durumu anlamışsınızdır. Bu oyunlar genel olarak bir şeyler yapamayıp, ama bir şeyler yaptığımızı sandığımız döneme denk geliyor.

Açıkçası bu oyunu da ben oynamadım. Aklımda kalmasının sebebi de 64’ler dergisinin bir sayısında bu oyunun kapak olması ve journal entryleri Türkçeye çevirmiş olmaları. Öyle ya insana ilginç geliyor:

Bilinsin ki, Phlan Valisi öldürülen her ork için 10 platinum ödeyecektir!

veya

Ben Yarash the Sorcerer’ım…

poolofRadiance

Diye başlayan günce başlıklarını okumak. Ya da bana ilginç geliyordu. Bu sırada Murat (MAC) Adanç abimiz de aynı dergide daha henüz kimse bilmez, bahsetmezken FRP nedir, Hobbit kimdir, Bilbo nedir, Frodo yenir mi gibi konulardan bahsederek bizim gibi genç dimağları zehirliyordu ;).

Yorumlar