Life Is Strange: Hayat Garip, Hortumlar Falan

DONTNOD ve Square Enix işbirliği ile başlayan Life is Strange serüveni, 20 Ekim Salı günü serinin son bölümü olan “Polarized“ın yayınlanmasıyla sona erdi. Halihazırda oyunun takipçisi olanlar üç; tüm bölümler yayınlandıktan sonra bir oturuşta oynamayı sevenler ise sekiz aylık zorlu bir bekleyişin ardından istediklerine kavuştular.

Ben oyunla biraz geç tanışmış olsam da, üç aydır bekleyenlerdenim. “Dark Room” isimli dördüncü bölüm dev bir ters köşe eşliğinde bittiğinden, sayılı gün bu kez hiç de çabuk geçmedi. Daha da kötüsü, Life is Strange: Polarized, bu zor bekleyişin hakkını ne yazık ki veremedi.

Oyun, Oregon eyaletinde yer aldığı bilinse de yapımcıların açıklamalarına göre hayali bir kasaba olan Arcadia Bay’de geçiyor ve ana tema zamanda yolculuk. (Bu arada kararlı hayranlardan biri oyundaki Easter-Egg’leri kullanarak çoktan bu kasabanın ilham kaynağını keşfetmiş durumda: Sahiden Oregon’da yer alan Tillamook Bay. )

life-is-strange-1

Kasabadaki en önemli yer, son derece iyi bir sanat okulu olan Blackwell Academy ve başkahraman Max Caulfield, bu okulun fotoğraf bölümüne girmeye hak kazanmış genç bir kız. Yapımcılar bu soyadı ile bir başka yatılı okul çocuğu olan sevgili Salinger’ın Holden Caulfield‘ına selam çakmış. Bu teorimi güçlendirecek bir başka gönderme ise Max’in yurt odasında asılı duran bir “The Winger and The Cow” posteri (Yapı Kredi Yayınları tarafından Çavdar Tarlasında Çocuklar olarak Türkçe’ye çevrilen kitabın orijinal adı The Catcher In The Rye‘dır.).

life-is-strange-2

Tüm bu güzel ayrıntılara rağmen Max tam olarak bana kendini sevdiremedi, ancak dertlerinin doruğunda ve hala ergenlik çağında bir kız olduğu hesaba katılırsa, bu karakteri tasarlayanlar adına çok büyük bir başarı. İnsanlara davranış biçiminden gerçek Max’i tanımak pek mümkün değil. Neyse ki, oyunun bize Max’in günlüğünü okuma seçeneği sunuyor. Yaptığınız seçimlere ve oyundaki gelişmelere göre de bu günlük sürekli güncelleniyor. Sabırlı ve detaylara meraklı bir oyuncuysanız bu günlüğü çok eğlenerek okuyacağınızı düşünüyorum.

Max’ten sonra oyundaki en önemli karakter ise Chloe Price. Çocukken babasını kaybetmiş olan Chloe, Max’in olamadığı her şey: Dışa dönük, hareketli, asi ve gürültülü. Bu arada Blackwell’i kazanmasıyla birlikte yeniden Arcadia’ya gelen Max’in, aslında tüm çocukluğunu burada geçirdiğini ve bir zamanlar Chloe’nin en yakın arkadaşı olduğunu eklemekte fayda var. Taşınmayla birlikte bağlantıları kopan bu kızların hikayesi, Max’in okula başlaması ile kaldığı yerden olmasa da, devam ediyor. Chloe, Max’in zamanı geri alma gücünü keşfetmesindeki en büyük sebep.

life-is-strange-3

Şimdi spoiler vermek yerine, mekanizmanın nasıl işlediğini anlatayım. Oyun, zamanı geri almak üzerine kurulu ve bu bazen size bağlı bir seçenek, bazense hikayenin devam etmesi açısından yapmak zorunda kaldığınız bir şey. Benim tavsiyem, özellikle diğer karakterlerle konuşurken olabildiğince zamanı geri alıp konuşmanın alabileceği tüm şekilleri görmek. Bu hem gidişat açısından önemli detay bilgiler öğrenmenize (fen öğretmeni Ms. Grant’in Arcadia Bay’in eski sakinlerinin Kızılderililer olduğunu söylemesi gibi) yol açıyor, hem de hikayeyi zenginleştiriyor. Ayrıca bazı nesnelerle zamanı geri alarak ekstra etkileşimlerde de bulunabiliyorsunuz.

Yorumlar