This War of Mine – Hayatta Kalmak İçin Ne Kadar İleri Gidebilirsiniz?

Son günlerde internet alemini çok üzen bir oyun çıktı. Ve internet alemi, bu üzülmeyi çok sevdi. Çünkü; bu oyun alışılmışın dışındaydı ve üzülmek, bu harika deneyimin bir parçasıydı.

Indie bir oyun firması olan 11 Bit Studios’un yapımı olan This War of Mine, bir hayatta kalma oyunu. Son zamanlarda ortaya çıkan “Amerikan Tarzı” hayatta kalma oyunlarından da değil. Bin yıl önceden gelen dramayı sezdiğiniz, hayatta kalmanızın imkansız olduğu yerlerde, silahlara sarılıp ortalığın tozunu attırdığınız, herkesin ve her şeyin ölümüne dövüştüğü OYUN oyunlardan değil.

“Rather than “Press F to Feel”, this gritty survival game forces you into situations where you may have to do awful things to survive. War is hell.” – Totalbiscuit (steam’deki incelemesinden)”

“Hissetmek için F’ye bas” yerine bu cesur hayatta kalma oyunu, bunu yapmak için çok kötü şeyler yapabileceğiniz durumlara itiyor. Savaş cehennemdir.”

Bu oyunda bıçaklanınca ağır yaralanan, silahlı birini gördüğünde kaçması gereken, silahlarının mermisi bir kaç tane olup, onu da düzgün kullanamayan sıradan vatandaşları oynuyoruz. Tehlikeli isyancılar ve acımasız bir hükümet ordusunun arasında sıkışıp kalmış karakterlerimizi, uluslararası yardım gelene kadar hayatta tutmaya uğraşıyoruz.

thisWar1

Hayatta kalmak, her yerinde savaş dönen ve lojistik yolları kesilmiş bir şehrin içindeyseniz oldukça zor. Bunun güncel halini merak edenler, Suriye’de savaşın arasında sıkışmış mültecilerin halini internetten aratabilir.

Şimdiye kadar çok çok az oyunda gördüğümüz cinsten, az kaynağımızı dikkatli kullana kullana bir süre idare edebiliyoruz. Ama daha ikinci günden itibaren, bütün insanlığımızı sorgulatacak cinsten durumlarla karşılaşıyoruz. Bu da, hayatta kalmanın tahta, çivi toplayıp, fare avlamaktan daha ileri olduğunu çok iyi gösteriyor. Kapımıza gelen, anneleri için ilaç isteyen çocuklara son ilacımızı da verecek miyiz; bize katılmak isteyen yaşlı adam yük mü olur, destek mi? Sarhoş bir asker tarafından tecavüze uğrayacak olan kızı kurtarmasak da, etrafı daha mı rahat araştırsak?

thisWarOfMine1

Dünya kadar ahlaki seçim yapıyorsunuz ve neredeyse hiç birinin doğru sonucu yok gibi. Son ilacınızı yardım için verip yenisini bulamazsanız, hastalanan karakterlerinizden biri ölebilir; kurtarmadığınız kişiler yüzünden, depresyona giren karakterleriniz intihar edebilir; yanlış yerde yanlış hareketi yaptığınız için bütün grubunuz açlıktan kırılıp gidebilir.

Şahsen sevdiğim özelliklerden biri, diğer hayatta kalmaya çalışanların hepsinin katil kişiler olmayışı. Evinden bir şey çalmaya çalıştığımda, beni yakalayan adam bir kaç kez vurup, öldürmek üzereyken saldırmayı bırakıp “Bu seferlik seni affediyorum, ama bir daha buralarda görürsem öldürürüm!” deyip beni saldığında çok şaşırmıştım. Aynı şekilde Youtube’da, üç kişiyle savaşacağını (daha doğrusu öleceğini) düşünen bir kişinin, ilk öldürdüğü kişiyle beraber, diğerlerinin şoka girip oldukları yerde kaldığını görünce yaşadığı şaşkınlığı, aynen ekran karşısında ben de yaşadım.

thisWar2

Oyunda, belli bir noktaya kadar rastgelelik de var. Bazen kışın ortasında, bazen yazın başlıyorsunuz. İlk bir-iki yer dışında, neredeyse bütün mekanlarda alternatif senaryolar var. Bu da, oyunun devamlı oynanabilirliğini artırıyor. “Benim oyunumda da böyle olmuştu, şöyle olmuştu” diye anlatma imkanı doğuruyor. Böylece, herkes nasıl zor kararlar verdiğini birbirine anlatarak, oyunun dışında da travmalarını paylaşabilir.

Aranızda; This War of Mine oynamış kişiler varsa, oyunla ilgili anılarınızı okumak isterim. Özellikle de bu anılardaki kararları alırken neler hissettiğinizi mutlaka yazın.

Yorumlar