Batman/Superman: Dünyalar Arası, adından da anlaşılacağı gibi Batman ve Superman’in baş rollerini paylaştığı bir çizgi roman. Dünyalar Arası cildi, ilk cilt olup New 52 bünyesinde Ağustos 2013’te yayınlandı ve Türkçe halini JBC Yayıncılık sayesinde ülkemizde bulabiliriz. Bu cilt, Batman/Superman serisinin ilk dört sayısının ve bir de Justice League (23.1 Darkseid) sayısının bir araya getirilmiş halidir. Yazar Greg Pak çoğunlukla Marvel Comics bünyesinde özellikle X-Men ve Hulk serilerinde yazarlık yapmış, hatta bağımsız sinema filmi Robot Hikayeleri’nin yazarlık ve yönetmenliğini yapmış birisi. Baş çizer Jae Lee, DC, Marvel ve Image gibi büyük çizgi roman firmalarıyla çalışmış deneyimli bir çizer. Yazar ve çizerler kısmına bakınca dikkat çeken bir isim daha var: Yıldıray Çınar.

New 52 öncesi Superman/Batman başlıklı bir seri vardı. Hatta Public Enemies, Apocalypse gibi animasyon uyarlamaları yapıldı. Bu seride ufak bir isim değişikliği yapılması, eski seriyle ilgili kafa karışıklığının azaltılması açısından iyi olmuş. Önemli olan içerik kısmıysa ciddi ölçüde farklı. Diğerlerinin aksine, hikaye New 52 de görmek istediğim şekilde hem Batman hem de Superman toy hallerinin karşılaşmasıyla başlıyor. İlk olarak Clark Kent’in Gotham’a gelmesiyle Gotham’ı görüyoruz. Çizimler ve Clark’ın anlatımıyla gotik ve acımasız bir yer olarak okuyucuya güzel bir şekilde aktarılıyor. Can alıcı bir çizim ve metinle karakterlerin kendilerine ve yetiştiği ortama bakıyoruz. İki sayfalık bu kısım, karakterlerin yetişme tarzlarına, yaşadıkları yerlere ve iç dünyalarına öyle güzel bir anlatımla değiniyor ki, hayran olmamak elde değil. Adaletin Şafağı filminde de değinildiği gibi, karakterlerin temsil ettiği gündüz ve gece hissini kuvvetli bir şekilde hissettiriyor. Metropolis’te bu sefer Batman ve Superman kimlikleriyle ilk kavgaya tanık oluyoruz. Bu kısımda iç sesler çok güzel bir şekilde iki karakterin rakibini tartmasını ve hislerini veriyor. İşler burada biraz sarpa sarıyor hem karakterler açısından hem de bana göre kurguda. Bu kısma kadar karakterleri bir araya getiren süreç hikayenin bundan sonrasına iyi bir zemin oluşturacak kadar güçlü değildi. Kavganın ortasında kendini Smallville’de ve karşısında farklı bir Batman bulan Superman’in afalladığı kadar okuyucu olarak ben de afalladım. Güzel bir gelişim gösteren hikayede bu kısmın kopukluk olduğunu düşünüyorum.

Hikayenin devamında Earth-2 ve başka Batman/Superman ikilisini tanıyoruz. Bu ikili Prime Earth’ten gelen Batman ve Superman’e kıyasla yetişkin. Özellikle bu ikilinin çocukluktan tanışmış olmasını anlatan farklı bir hikaye görmek hoşuma gitti. Bu dünyada Kent ailesi hayatta olduğu için Prime Earth’ten gelen toy Superman’in acısını gözler önüne seren vurucu metin ve çizimler var. Bu büyüklükte karakterlerin olduğu hikayede Darkseid’in ortaya çıkacağının bilgisinin verilmesi tabi ki şaşırtıcı değil. Bu bilgiyi ileten ve karakterleri Earth-2 ya getiren Kaiyo ise ilginç bir tip. Darkseid’in yaşadığı Apokolips’ten gelme. Earth-2 deki halleriyle yeteri kadar dövüşüp ve yeteri kadar öğüt aldıktan sonra kendi boyutlarına geri dönüyorlar. Sıra dışı bir şekilde beraber hareket etmeyi öğrendikten sonra tabi.

Justice League sayısının olduğu kısım Apokolips’te geçiyor. Darkseid’in orijin hikayesi ve karakterin iç dünyasına ufak bir bakış olarak oldukça hoşuma gitti. Ayrıca Kaiyo’nun gözünden de Darkseid’i gördük. Hikaye boyunca Kaiyo’nun hareketlerini anlamlandırmak açısından bu sayının cilde eklenmesi güzel olmuş. Çizimler arasında uçurum olması bu konudan rahatsız olan okuyucular için pek iyi değil tabi.

Hikaye yer yer zayıf hissettirdiği oldu. Yazarın amacı karakterleri sağlam bir şekilde tanıtmak gibi duruyor ve hikayeyi bunun için bir araç gibi kullandığını düşünüyorum. Bu açıdan yaklaşırsak (bu açıdan yaklaşılmalı bence) gayet kaliteli bir seri olacağının sinyalini veriyor.  Çizerin kalitesine ayrıca değinmek istiyorum. Çizimin anlatımda metin kadar ön planda olduğu bir eser ortaya çıkarmış. Metine mercek tutmuşcasına sahneleri betimlemiş. Çizimdeki detay odaklı günümüz çizgi romanlarından sıyrılıp bir film yönetmeni edasında anlatıma direkt etki etki etmiş. Kendisini tebrik ediyorum. DC bu iki karakterini eşleyerek farklılıklarını kullanıp karakterlerin betimlemesini derinleştirmeyi seviyor. Cilt 1 itibarı ile Batman/Superman bu işi layığı ile yapmış.