Gecenin en karanlık anı, güneşin doğmasından hemen önceki anıdır. Tüm umudun tükendiği, karanlığın en yoğun olduğu anlarda, en ufak bir ışık kurtuluşun, yeni bir başlangıcın habercisi olabilir.

Mutantlar için bir felaket olan M Hanesi (House of M) ile çöken karanlığın artık sona erdiğine inanan X-Men, gözünü dünyadaki ufak bir noktaya çevirir: Bu, karanlıkta parlayan bir umut ışığıdır. Dünyadaki mutantları tespit etmeye yarayan “Cerebra” uzun bir aradan sonra ilk kez yeni bir mutant tespit etmeyi başarmıştır. Ekibin görevi ise bellidir: Yeni mutantı bulmak!

ABD’de 2007-2008 yıllarında Mesih Üçlemesi adı altında (Messiah Complex, Messiah War ve Second Coming) çıkan seri, ülkemizde Marmara Çizgi tarafından iki cilt olarak basıldı. Bu serinin ilk kitabı olan Mesih KompleXi, geleneksel X-Men’in modern X-Men’e dönüşünün ilk adımı. Bana kalırsa bu seri, bir değişim hikayesi.

Peki yıllardır savaşılan eski düşmanlar ve onlara karşı duran eski dostların varlığı, hala nefret edilen ve hala korkulan mutantların kendileri ve insanlık adına mücadele etmesi değişmemişken, X-Men’in niçin değiştiğini iddia ediyorum?

Açıklayalım.

Sen Yürüt Ben Ateş Edeyim

Mesih KompleXi’, sadece yeni bir umudun -Hope adındaki mutant bebeğinin- doğumundan fazlasını konu ediniyor. Bu hikaye; seneler boyu, X-Men’in lideri olmak için yetiştirilen Cyclops’un dizginleri eline aldığı andan itibaren ilk ciddi meselede ona müdahil olan Charles Xavier’ın, yönetimi tekrar eline alma denemelerini barındırıyor.

Bir baba olarak gördüğü Xavier haricinde; Wolverine dahil, kendini tüm X-Men üyelerine lider olarak kabul ettiren Cyclops, aldığı sert kararlarla kendisinin Profesör X’ten farklı olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Bir lider olarak ırkının problemlerini, kişisel meselelerinin üzerinde tutup yeri geldiğinde acımasız hükümler veriyor.

Hal böyle olunca da hikayenin oldukça doyurucu  aksiyon kısmının yanı sıra, bol bol analiz ve tespitlere gebe ikinci bir boyutu ortaya çıkıyor (Not: Bu yazıyı, “Daddy Issues” demeden bitirmek için kendime söz verdim). Mesih KompleXi, bütünsel olarak incelendiğinde alegorilerin ve ironilerin hüküm sürdüğü, oldukça derin ve önemli olayları barındıran, satır araları tıka basa dolu, etkileyici bir hikaye.

Eski Düşmanlar Demiştik?

Kitap boyunca Mutant Mesih Hope’u ele geçirmek isteyen birçok grupla karşılaşıyoruz. Bunların çoğu da X-Men’in eski düşmanları.

Mr. Sinister’ın saha ekibi olan Marauders, mutantları yok etmek için fanatik dinciler tarafından kurulan Purifiers, liderliği Lady Deathstrike tarafından yürütülen yarı robot Reavers,  Weapon X projesinin yan ürünlerinden olan, mutant avlayarak beslenen Preadator X ve mutantları üstün ırk olarak görerek dünyanın sahibi olduğuna inanan Exodus önderliğindeki Acolytes, hikayede X-Men’in karşısında yer alıyor.

Belirtmekte fayda var ki, daha öncesinde Apocalypse’in yarattığı Mahşerin Dört Atlısı’ndan biri olan Gambit de Mesih KompleXi sırasında Mr. Sinister’a katılmış halde. X-Men’in hedefinde ise sadece düşmanları yok. Hikayede kilit önem taşıyan ve Cyclops’un öz oğlu Cable da vurucu ekibin radarındaki isimlerden.

Çizimler, Renklendirme ve Çeviri

Mesih KompleXi, okuyucunun eline geçer geçmez karanlık bir hikaye sunacağının mesajını veriyor. Oldukça başarılı tasarlanmış kapağındaki tek can sıkıcı nokta, Wolverine. Neden bilmiyorum, ancak Wolverine’in kapaktaki çizimi bir türlü içime sinmedi. Onun haricinde gerek hikaye gerek atmosfer, okuyucuya karanlık bir dönemin tüm gerginliğini yansıtıyor. Kitap, Çizgi Romanların DemirÇağı’na uygun bir şekilde karamsar ve şiddete eğilimli özellikler taşıyor.

Çevirisini İlke Keskin’in, editörlüğünü Egemen Görçek’in üstlendiği bu cildin de hemen başında oldukça tatmin edici bir önsöz yer almakta. R. Umar Gürsu ve İlke Keskin imzalı tanıtım yazısında M Hanesi  (House of M) sonrası Avengers’ın ve X-Men’in yaşadığı önemli olaylar yeteri kadar detayla anlatılmış ve okuyucunun sorabileceği soruların bir kısmı önden önden cevaplanmış.

2010 sonrası çıkanlara kıyasla oldukça karanlık bir tablo çizen Mesih serisi yukarıda da söylediğimiz gibi, klasik X-Men’le modern X-Men arasında bir köprü vaziyeti görüyor.  Cyclops, Xavier, Hope başta olmak üzere önemli isimlerin kaderinin (ve mutantların geleceğinin) çizilmeye başlandığı Mesih KompleXi, X-Men seven herkesin okuması gereken bir kitap.