Flashpoint Batman: İntikam Şövalyesi – Burası Sizin Gotham’ınız Değil!

Batman ve Joker mental sorunları olan, alt metinleri dolu dolu karakterlerdir. Batman’in hiç bir çocuk kendisi gibi olmasın diye düşmanlarını ne olursa olsun öldürmemesi kararı, empati kurması kolay ama uygulaması zor bir eylem bana kalırsa. Çoğunluk Joker gibi birini her seferinde Arkham’a kapatmak yerine “etkisiz hale getirmeyi” tercih ederdi sanırım. Yanlış anlaşılmasın, doğru olan bu olduğu için değil, temel ve ilkel insani dürtülerimiz bizi buna iteceği için muhtemelen çoğunluk bunu seçer. Toplum olmak Joker’i Arkham’a kapatmamızı gerektirse de, birey olmak bazı durumlarda toplumsal kuralların ve etiğin önüne geçebiliyor. Gündelik hayatta da bunun pek çok örneği mevcut zaten. Sonuç itibari ile sebebi ne olursa olsun suç adalet karşısında her zaman suçtur fakat adaletin gücü her zaman herkese yetmez. Bu çizgi roman bana aslında biraz bunu anlatıyor gibi. Eğer daha önce okumadıysanız Batman’in psikolojik sorunları hakkında şu iki güzide yazıya göz atmanızı tavsiye ederim:

Batman’in Taşıdığı Kişilik Bozuklukları Freud’un Psikodinamik Yaklaşımıyla Batman

JBC Yayıncılık tarafından Türkçe raflara sunulan çizgi roman, Brian Azzarello tarafından yazılıp Eduardo Risso tarafından çizilmiş. Türkçe çevirisini Hasan Süpürgeci’nin editörlüğünü ise Aslı Dağlı’nın yaptığı çizgi romanın Türkçe olarak raflarda yerini almasında emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim. Çizgi romanın incelemesine geçmeden önce yazının geri kalanında SPOILER olma ihtimaline karşı sizi uyarmam gerek.

Burası Sizin Gotham’ınız Değil!

Flashpoint Batman: İntikam Şövalyesi aslında New 52 öncesi DC evreninde geçen son büyük olayın ufak bir yan hikayesi. Ana olay Flashpoint Paradox çizgi romanında işlenmiştir ve gerek devamlılık gerekse hikayede bütünlüğü sağlamak açısından onu da okumanızı tavsiye ederim. Flashpoint hikayesinde, Barry Allen yani Flash, annesini kurtarmak için zamanda geriye gitmiş ve yeni bir gerçeklik yaratmıştı. Bu yeni gerçeklikte DC evreninin kadim kahramanları hiçte tanıdığımız kişilermiş gibi hareket etmiyordu. Üstelik ana evrenin şekillenmesini etkileyen bir çok mihenk taşı diyebileceğimiz olay olması gerektiği gibi gerçekleşmemişti. Örneğin Suç Sokağındaki saldırıda normalin aksine Bruce Wayne ölmüştür ve Thomas Wayne bu evrenin Batman’i olarak suçla savaşıyordur, hemde son derece zalim ve acımasız bir şekilde.

Çizgi roman da zaten bu acımasız Batman portresini ve Bruce Wayne’in trajik ölümünün günümüze kadar gelen etkilerini ele alıyor. Burada Thomas Wayne Batman ve kendisi suç oranını azaltmak için düşmanlarını teker teker öldürüyor. Harvey Dent hiç Two Face olmamış ve 2 çocuk babası bir yargıç, Oswald Cobblepot Thomas Wayne için çalışıyor ve Jim Gordon Thomas Wayne’in en yakın dostu. Alışıla gelmişin dışında çizilen bu ikili ilişkiler elbette okuyucuyu hikayenin içine çekiyor direkt. Zaten hikaye daha ilk panellerde normalden daha sert ve cesur hareket edeceğini gösteriyor okuyucusuna.

Batman ve Joker arasındaki ilişki dinamiği her zaman ilgimi çekmiştir. Fakat daha anlaşılabilir bir düzlemde bir bağ kurdukları önemli hikayelerden birisi sanırım İntikam Şövalyesi. Joker’in neden Joker’e dönüştüğü, ikonik gülüşünün arkasındaki gerçek, Batman ile olan mücadelesinin temeli gibi kısımlar okur için daha anlaşılır daha gerçekçi sebeplere dayanıyor bu hikayede. Ayrıca tanıdığımız bazı karakterleri, onları öne çıkaran özelliklerinden mahrum bir şekilde görmek gerçekten ilgi çekici. Zaten yazar Brian Azzarello kısa olan hikayeyi oldukça güzel şekilde işliyor ve sürekli yeni sürprizler çıkartarak okuru şaşırtmayı başarıyor. Özellikle çizgi romanın finalindeki Joker-Batman konuşması, hem duygu olarak çok güzel işlenmiş hem de okura Batman’in aslında ne denli sorunlu bir kişiliğe ve yaşam tarzına sahip olduğunu göstermiş.

Sonuç

Yani karakterlerin bu yeni evrende yerleştirildikleri konum ve birbirleri ile olan ilişkileri çizgi romanın en güzel yanlarından birisiydi bana kalırsa. Hatta sırf bu alternatif gerçekliği okumak bile yetti bir okur olarak bana. Onun dışında kısa bir hikaye olmasına rağmen olay örgüsü oldukça güzel işlenmiş ve okura yerinde mesajlar verilmiş. Çizimler ve sahne tasarımları hikayeyi ve karakterlerin anlık ruh hallerini oldukça güzel yansıtıyordu. Karşımızda daha sert ve acımasız bir Batman var diyoruz mesela. Çizimlerle ve yaratılan atmosferle bu çok güzel bir şekilde görsel dile dökülüyor. Bu yönüyle de okuduğum en güzel Batman hikayelerinden birisi oldu Flashpoint Batman: İntikam Şövalyesi.  Eğer okumadıysanız şans verilmesi gereken bir hikaye fakat ana hikaye olan Flashpoint Paradox’u da okumamazlık yapmayın derim. Asıl curcuna orada çünkü.

Yorumlar