Gotham’da Bir Başlangıç – Batman: Birinci Yıl

Ben açıkçası Batman’i tam olarak Frank Miller’ın gördüğü biçimde görüyorum. Batman bir yetişkin hikayesidir, Gotham ise psikolojik sorunları olan karakterlerin donattığı bir evrendir. Daha da önemlisi Batman, bu hikaye örgüsüyle beraber insani bir tarafa sahip olur. Yanlış bilmiyorsam bu toplamadan sonra 300 küsur sayı olarak basılan “Legends of the Dark Knight” serisinde Batman’in uyuşturucu bağımlısı olduğunu bile görürüz. Mevzu Batman’in küçük bir kızı, kaldırmayı başaramadığı bir kaya yüzünden kurtaramamasıyla başlar. Vicdan azabıyla tutuşan Batman, şehirdeki bir kimyagerin ürettiği haplara bağımlı olur. Bu hapların etkisi insanüstü güç vermesidir. Daha sonra bu kimyager ve şürekası Batman’i kendi işleri için kullanmaya çalışırlar. İlk verdikleri iş de hep ayaklarına dolanan Gordon’u öldürmesidir. Batman olayın nereye gideceğini görür ve korkar. Hap etkisindeki davranışları yüzünden istifa eden Alfred’i çağırır ve “kendimi bir ay mağaraya hapsediyorum, ne olursa olsun beni serbest bırakmayacaksın” der ve detoksa sokar kendisini. Şahsen – bazı indie yayınlar haricinde- ana akım çizgi roman piyasasında böyle zaafiyetlere sahip olan bir karakter bilmiyorum ben.

batman-year-one-3

Genelde en büyük eleştiri Batman’in öldürmeme konusundaki tutuculuğuna yapılır. Öyle ya, sözgelimi fırsatı varken Joker’i öldürse bir çok sorun çok net biçimde çözülecektir. Ancak burada Batman’in kendisini konumlandırdığı noktayı iyi algılamak gerekir. Batman bir adalet bekçisidir. Ve adalet içinde öldürme eylemi bireylere değil kurumlara verilir, bunun alternatifi de anarşidir, Jean Jack Rousseau’nun ortaya attığı toplum sözleşmesinin bozulmasıdır. Ve belki de burada Kantçı bir söylemle insanın dışarıdan konulan kurallara değil de kendisine koyduğu kurallara, ki bunlara ödev der Kant, uymasının özgürlük olduğunu hatırlayarak Batman’in Gotham’daki tek özgür adam olduğunu söyleyebiliriz. Joker için de benzer bir söylem yapılabilir ancak burada Joker’in şizofren kişilik bozukluğuna sahip tutarsız bir karakter olduğunu hatırlamalıyız. Batman de çift yaşam sürer, ancak tutarlıdır. Ve üstünden çokça geçildiği üzere Batman maske değildir, Bruce Wayne maskedir. Bir açıdan BW, ailesinin öldürüldüğü gün vicdan azabından kendisini öldürmüştür. O yüzden hayatında doğru düzgün insan bulamazsınız, bulduklarınız da Bruce’un değil, Batman’in arkadaşlarıdır.

batman-year-one-4

Bu bağlamda Punisher’a da değinmek istiyorum. Punisher bildiğiniz üzere öldürmekten, ve hatta bunu yaratıcı biçimde yapmaktan, çekinmeyen bir karakterdir. Ancak Batman’in aksine Punisher’da vicdan yoktur. Punisher adalet sistemine olan tüm inancını kaybetmiş ve kendisini ailesinin öldürüldüğü çatışmada ölmüş varsayarak bunu kendisine maske olarak kullanır. Zaten o yüzden simgesi kurukafadır. Punisher giderayak öldürebildiği herkesi öldürmeye çalışır ancak beyaz yaka suçlarına çok ilişmez. Onun derdi mafyayladır, mafyayı fonlayan devletle değildir. Kabul; bu naif vahşeti ile benim de gençken ilgimi ve beğenimi kazanan bir karakter olsa da az biraz üstünde düşününce bu kurgunun çok da beğenilesi bir yanının olmadığını gördüm açıkçası.

Konunun biraz dışına çıktığımın farkındayım, ama umarım Batman: Birinci Yıl ile ilgili bir fikir verebilmişimdir. Sevgiler.

Yorumlar