Noir Tadında Bir Karakalem Batman Macerası – Batman: Ölümcül Tasarım

Özellikle belli bir yaşın üstündeki okuyucularımız Batman’in animasyon serisini biliyor ve şu an bile  zaman zaman hasretini çekiyordur. Bir iki gün önce okuduğum ve bu yazıya başlamadan tekrar okduğum bu grafik roman beni, o animasyon serisini izlediğim zamana götürdü. Batman: Ölümcül Tasarım, sinemada kara film/film noir olarak bildiğimiz tarzı, hikayesi ve özellikle çizimleriyle bize hissettiriyor (Okurken arka planda trompet ağırlıklı caz eserlerini rahatlıkla dinleyebilirsiniz).

batman-death-by-design-2

Hikaye, Gotham’ın ikonu haline gelen Wayne Merkez İstasyonu Binasının yıkımı kararı üzerine gelişen olayları konu alıyor. Wayne Merkez İstasyon Binası dışında diğer mimari yapıların da tartışmalarıyla ilerliyor. Öne çıkan karakterlere göz atalım;

  • Bruce Wayne (gayet tabi); şirket yöneticisi olarak perişan haldeki yapıyı yıkarak yeni bir binanın yapımına karar veren karakterimiz Bruce Wayne kimliğiyle kendisini olayların içinde buluyor. Batman olarak olayları araştırsa bile Bruce kimliği ile de bir o kadar aktif.
  • Richard Frank; mimari eleştirmen olarak Gotham Gazetesinde yazar. Hikayenin başında binanın yıkımına yapılan sabotaj sonrası gazetenin idealist yazı işleri müdürü tarafından araştırmacı yazarlığa biraz zorla da olsa yönlendiriliyor ve komplo hakkında yazı yazıp bilgi toplamaya başlıyor.
  • Cyndia Syl; Gotham’ın tarihini ve özellikle değerli yapılarını korumak isteyen çekici ve güzel bir aktivist. İstasyonun akıbeti için Bruce Wayne ile iletişime geçiyor.
  • Joker; Batman’in azılı düşmanı sosyeteye yaptığı soygun sırasında olayların akışına istemeden katılıyor.
  • Exacto, kendisine bu adı veren maskeli karakter, mimari hakkındaki olaylar silsilesinde daima karşımıza çıkıyor ve Batman’in çözmesi gereken gizemli yeteneklere sahip.
Bu göndermeyi anlayanlar?

Bu göndermeyi anlayanlar?

Eser, kurgusu itibarı ile kültleşmiş diğer Batman hikayeleriyle yarışacak gibi değil. Zaten yazar Chip Kidd’in de böyle bir gayesi olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir amaçla yazılmadığını rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Kidd, 1930’ların havasını ve polisiye kurgusunu Batman ile birleştiren bir hikaye oluşturmuş. Kurgunun ilerleyişi bile bu şekilde; devasa olmayan ve gerçekliğe yakın bir komplo, peşine gizemli karakterlerin ortaya çıkışı ve şüpheliler, ilerleyen kısımda araştırmacılarımızdan bağımsız olarak gizemlerin bazılarının ortaya çıkması ve baş karakterin bu gizemi ortaya çıkarma sürecine geri dönüş şeklinde aşina olduğumuz tipik polisiye. Özellikle yan karakterlerin başlarda azar azar, sonra gizemlerin okuyucuya tanıtılmasında birer baş karakter gibi yer edinmesi de güzel verilmiş. Batman’in atletik ama kaslı olmayan eski çizimlerine göre çizilmesi de bu temayı güçlendiriyor. Son zamanlarda, karanlık ve şiddet içeriğinin arttığı çizgi roman dünyasına alışan bünyeler için epey yumuşak kalıyor. Yazının başında animasyon serini çağrıştırdığını yazmamın sebebi biraz bundan kaynaklanıyor (Ebeveynler, çocuğunuza gönül rahatlığı ile hediye edebilirsiniz).

batman-death-by-design-3

Çizim kısmına kesinlikle daha fazla değinmek istiyorum. Hikaye çizgi roman severler için yukarıda bahsettiğim gibi, alışıldık değil. Şövalyenin Düşüşü(Knightfall), Kara Şövalye Dönüyor (The Dark Knight Returns) gibi hikayelere aşina bünyelere çok farklı gelecektir. Hikaye açısından DC Comics riskli bir işe imza atmış ama bu işi başarıyla sonuçlandırmış gözüküyor. Çizime yapacağım övgü “Çok gerçekçi çok özenli çizmiş”ten biraz öte. Çizimlerle hikayenin uyumu gerçekten güzel yakalanmış ve DC Comics’in aldığı riski başarıya dönüştüren unsur kesinlikle bu uyum. Karakalem tarzı çizim hikaye ile bütünleşerek kendine hayran bırakıyor. Zaman zaman kullanılan renkler ise görsel açıdan etkileyici. Çizimin kalitesi ise muhteşem. Hikayede önemi olmasa da ara sıra gösterilen Batman’in meşhur bazı aletlerinin retro fütüristik versiyonları yüzümü güldürdü.

İyi kötü incelemesini yapmaya çalıştığım bu grafik roman, DC Comics tarafından Mayıs 2012’de Batman: Death by Desing adı ile yayımlandı ve JBC Yayıncılık sayesinde şu an Türkçesine erişebiliyoruz.

Yorumlar