Cobra Kai – On Yıllar Sonra Karate Kid Efsanesine Dönüş

Çocukluğumdan beri izlediğim her yapımda yan karakterlerin, hatta bazen figüranların başına ne geldiğini merak ederim. Mesela, Rocky IV’te (1984) Rocky’nin dövüştüğü Ivan Drago’ya sonra ne oldu? Robocop’ta (1987) sokakta kadını rehin alan ve Robocop tarafından cinsel organından vurulan adam hayatına nasıl devam etti? Liar Liar’da (1997) filmin sonunda terk edilen Jerry daha sonra ne yaptı? (Çok mu tuhaf bunları düşünmem?)

İşte benim gibi böyle detayları merak eden bir takım çılgınlar bir araya gelerek Karate Kid (1984) filminde son müsabakada yenilen sarışın çocuğun (Neydi ismi ? Hah! Johnny) hayatının nasıl devam ettiğini merak etmiş ve bunu dizi haline getirmiş.

“Sağla Cilala, Solla Parlat”

Daha önce izlememiş olanlar için 1984 yapımı The Karate Kid adlı filmden bahsedeyim: Mahalleye yeni taşınan İtalyan asıllı Daniel, Cobra Kai adlı bir dojoda (karate okulu) takılan kabadayı yaşıtları tarafından kız davasına dayak yemiştir. Daha sonra kaşınan Daniel, bir cadılar bayramı partisinde intikam almak için Cobra Kai kabadayılarından birine eşek şakası yapmaya karar verir ve yakalanır. O gece tam hayatının dayağını yiyecekken o biçim karate bilen komşusu Bay Miyagi tarafından kurtarılır. Ertesi gün kendine geldiğinde Bay Miyagi’yi kendini eğitmesi için ikna eden Daniel, filmin sonunda bir karate turnuvasına katılacak ve Cobra Kai kabadayılarıyla hesaplaşacaktır.

Dönemin popüler kültürüne mal olmuş turna tekmesi – Karate Kid (1984)

Günümüz gözüyle bakarsak son derece sıradan bir hikayesi varmış gibi görünen film, o dönemlerde kült haline gelmiş ve iki devam filmi çekilmişti. The Karate Kid Part II (1986) Japonya’da Bay Miyagi’nin sorunlu kökenlerine ışık tutarken üçüncü film olan The Karate Kid Part III (1989) ise ilk filmin sonunda kapanan Cobra Kai dojosunun yeniden kurulmasını, Daniel ve Bay Miyagi’nin de rövanş için bir kez daha turnuvaya katılmaya zorlanmalarını konu alıyordu. Devam filmleri ilk film kadar iyi olmasa da idare eder nitelikteydi. Ancak serinin başarısının gitgide düştüğü gözlerden kaçmıyordu. Nihayet 1994’te çekilen ve bu kez bir kız öğrenciyi eğiten Bay Miyagi’nin hikayesini konu alan The Next Karate Kid maalesef serinin tabutuna çakılan son çivi olmuştu.

2010 yılında ilk filmin reboot’u niteliğinde olan aynı isimli filmde Will Smith’in oğlu Jaden Smith öğrenci, Jackie Chan ise öğretmen rolündeydi. Hikaye 2 aşağı 5 yukarı aynıydı; yine kabadayılar tarafından tartaklanan bir göçmen çocuk vardı ve onu yine tuhaf bir öğretmen eğitiyordu. Ha bir de işin ilgi çekici yanı; filmin isminin The Karate Kid olmasına rağmen öğretilen sporun kung fu olmasıydı. (Sanırım on yıllar sonra 2010’lu yılları yad ederken ne kadar saçma reboot filmler çekildiğinden bahsedeceğiz.)

Kaldığı Yerden Devam

Cobra Kai, tarih olarak ilk The Karate Kid filminden tam 34 yıl sonrasını konu alıyor. Dizinin en önemli özelliği ise yazımın girişinde de belirttiğim gibi hikayenin bu kez Daniel LaRusso’ya değil, Johnny Lawrence’a odaklanıyor oluşu. İlk filmin sonunda Johnny’nin turnuvada Daniel’a yenilmesi her iki karakter için de bir kırılma noktası olmuş ve kazanan/kaybeden statülerinin üstlerine yapışmasını sağlamış. Daniel mutlu bir evlilik ve başarılı bir iş hayatına sahipken Johnny ise doğru düzgün bir mesleği bile olmayan tam bir kaybedene dönüşmüş.

Neyse, günlerden birinde Johnny, kaderin cilvesiyle bir Ekvator göçmeni olan Miguel adlı genci onu tartaklayan kabadayılardan kurtarır ve ısrarlarına dayanamayarak ona karate öğretmeyi kabul eder. Bu kararı onun hayatını yeniden şekillendirmesine ve Cobra Kai dojosunu tekrar açmasına yol açacak ve onlarla birlikte birçok kişinin de hayatının kökten değişmesine sebep olacaktır.

İlk Vur, Sert Vur, Acıma

Ancak Johnny, öğrencilerine kendi gençliğinde ne öğrendiyse aynısını öğretecektir, çünkü başka bir yöntem bilmemektedir. Bu durum ilk başlarda herhangi bir sorun teşkil etmez. Ancak ne zaman ki ilk (ve tek) öğrencisi Miguel öğrendiği teknikleri kullanarak okuldaki kabadayıları döver, işte o zaman işler değişir. Görüntüler internete düşünce okulda ne kadar kabadayı şiddetine maruz kalan çocuk varsa Cobra Kai dojosuna yazılır. Böylece Johnny, farkında olmadan yeni bir jenerasyon kabadayı yetiştirmeye başlamıştır ve bunun farkında değildir. Ne de olsa ona ergenliğinde ne öğretildiyse aynısını kendi öğrencilerine öğretmektedir:

“İlk Vur, Sert Vur, Acıma”

Şüphesiz dizinin en iyi başardığı şey, hikayede bir yandan 80’ler ruhunu korurken diğer yandan da anlattığı dünyayı siyah beyaz olarak tasvir etmeden gri bölgelere dikkat çekebilmek olmuş. Senaristlerin olayları yıllardır zihnimize kabadayı olarak kazınan Johnny’nin gözünden göstererek empati kurmamızı başarmaları takdire şayan. Hatta öyle ki, birçok sahnede Daniel’dan kelimenin tam anlamıyla tiksindiğim sahneler oldu.

Tüm bunların yanında, tüm serinin üstüne kurulmuş olduğu, ancak burada spoiler vermeden anlatmamın mümkün olmadığı türden Şekspiryen bir drama ortaya konmuş ki, kesinlikle izleyin diyorum…

Gerçek Kabadayı Kim?

Elbette 80’lerde yapılan bir yapıma günümüz entelektüel gözüyle bakacak olursanız muhtemelen birçok saçmalık görürsünüz. Mesela bunlar arasında en sevdiğim anekdotlardan biri, The Big Bang Theory’nin bir bölümünde (s07e04) Amy’nin Indiana Jones: Raiders of the Lost Ark adlı filmde Indiana Jones’un hikayeye hiçbir etkisi olmadığını kanıtladığı bölümdü. İnanmıyorsanız buraya tıklayarak videoyu seyredebilirsiniz.

The Karate Kid’in de buna benzer eleştirilerden günümüzde ağzının payını almış bir yapım. Şöyle ki; internette biraz araştırma yaparsanız birçok mecrada filmin özellikle o dillere destan finalindeki turna tekmesinin turnuva kurallarının dışında olduğunu okuyabilirsiniz. Hatta bazı eleştiriler çok daha ileri giderek filmdeki gerçek kabadayının Danny olduğunu iddia ediyor! Gerçekten de filmi o gözle izlerseniz Danny’nin Johnny ve arkadaşlarını birçok kere kışkırttığını fark edeceksiniz. Aşağıdaki videoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.

Cobra Kai senaristleri derslerine iyi çalışarak bu eleştirileri aynen filme taşımış. Johnny geçmişten bahsettiği sahnelerde yukarıda paylaştığım videoda kullanılan cümlelerin neredeyse bire bir aynısını kullanıyor.

Nasıl İzlerim?

İşte yazımın en sinir bozucu yerine geldim. Maalesef Youtube’dan ücretsiz izleyebileceğiniz ilk iki bölüm haricinde Cobra Kai’yi Türkiye’de yasal yollarla izlemeniz mümkün değil. Youtube, tıpkı Netflix gibi aylık üyelik karşılığı izleyebileceğiniz bir sistem kurmuş ve adına Youtube Red adını vermiş. Cobra Kai de Youtube Red’in ilk orijinal serilerinden biri. Youtube Red şimdilik sadece Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Güney Kore, Meksika ve Yeni Zelanda’dan üyelik kabul ediyor. Velhasıl, korsana karşı biri olarak parasıyla bile izleyemeyeceğiniz bir diziyi malum dizi sitelerinden izleyebileceğinizi yazarken hiç vicdan azabı çekmeyeceğim.

Yorumlar