Vikings 5. Sezon: İlk Yarı

Vikings dizisinin 5. Sezonu ilk 10 bölümü ile yayınlandı. Önceki sezonlarda alışık olduğumuz savaş, taht mücadelesi ve mistisizm temaları dozundan hiçbir şey kaybetmeden bu bölümlerde de devam ediyor. Temel hikaye Ragnar’ın oğullarının birbirlerine girmesi ekseninde şekillenirken Byörn’ün Akdeniz maceraları, Britanya’daki Viking-Sakson çatışmaları, Floki’nin yolculuğu gibi yan hikayeler bize Vikingler’in hikayelerini ve kültürlerini anlatmakta çok iyi bir iş çıkarıyor. Haliyle yazı bir miktar SPOILER içerecek, bu sezonu henüz izlememiş olanları ve sürprizler bozulmadan izlemek isteyenleri şimdiden uyarayım. Dizinin daha önceki sezonlarını toplu olarak incelediğim yazıyı merak ediyorsanız da şu taraftan buyurun:

Vikingler: Dizi, Mitler ve Tarih

Biraz temalar üzerinden gideceğim ve her temayı ayrı ele alıp önce bunlar dizide nasıl işlendi, olaylar nasıl şekillendi bundan bahsedeceğim. Ardından bu temaların arkasındaki tarihsel olayları ve benim kişisel olarak ilginç bulduğum bazı notları paylaşacağım. Ben bir “sinema eleştirmeni” değilim ve dizi-film eleştirisi işini de çok iyi beceremiyorum. O nedenle bu yazı bir eleştiri yazısından çok inceleme yazısı olacak. Bu yüzden “Kurgu şöyle olsa daha iyi olurdu, oyunculuklar şu yöndeydi” gibi yorumlar yapamayacağım, ondan ziyade dizide neler gördük ve bunlarla ilgili tarihsel notlar nelerdir bunları anlatacağım.

Üşüyoruz reis…

Yazının sonunda bir de sürpriz şarkımız olacak. Şarkıyı şimdiden tahmin eden okurlarımızı Valhalla’da Odin’in konağında müthiş bir ziyafet bekliyor!

Büyük(?) Viking Ordusu

Dizinin 5. Sezonunun ilk yarısı, Büyük Viking Ordusu’nun Britanya’daki çatışmalarına uzunca yer veriyor. Bir önceki sezon Viking ordusunun Doğu Anglia Prensi Aethelwulf komutasındaki Sakson ordusunu bozguna uğratmasını ve Vikingler’in Kral Ecbert’ı infaz etmelerini görmüştük. Bu sezonun başında, Byörn babasının intikamını aldığına ve Britanya’da işinin bittiğine inanarak ordudan ayrılıyor ve Akdeniz’e yelken açıyor. Kral Harald da Kattegat’ta Lagertha’nın tahttan indirilmiş olacağını umarak İskandinavya’ya dönüyor. Böylece Ivar, Ubbe ve Hvitserk Britanya’daki Viking ordusunun liderleri olarak kalıyorlar. Karşılarında ise, Aethelwulf’un tertiplediği, birçok feodal lordun Vikingleri defetmek üzere bir araya gelerek oluşturduğu yeni bir Sakson ordusu var. Savaşçı-rahip Heahmund, bu ordunun kahramanları arasında. Uzun mücadelelerin ardından Vikingler Saksonlar’a bir kez daha üstünlük sağlayıp ve Britanya’daki kalelerini koruyorlar. Sonrasında Ivar bu kaleleri korumak üzere bir birlik bırakarak ordunun geri kalanı ile İskandinavya’ya dönüyor.

Tarihte gerçekten de Büyük Viking Ordusu olarak anılan bir ordu Britanya’ya gelmiş ve on yılı aşkın süre boyunca adanın farklı bölgelerini yağmalamıştır. Nors “saga”larında bu orduya Ragnar Lodbrok’un oğullarının komuta ettiği söylenir. Yalnız burada ilginç olan kısım, bu ordunun muhtemelen pek de büyük olmadığıdır. “Longship” olarak bilinen Viking teknelerinin kısıtlı sayıda savaşçı taşıyabildiği ve dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda tarihçiler Büyük Viking Ordusu’nun Britanya’ya vardığında 1000 kişi civarında olabileceği sonucunu çıkarıyor. Bu pek de etkileyici bir rakam değil, ancak bu orduyu ilk birkaç yılında zafere taşıyan şey de muhtemelen büyüklüğü değildi.

Ragnar’ın yokluğunda ortalık bu piskopata kaldı.

Dönemin Britanya’sı birçok krallıktan oluşuyordu ve bunlar da güçlü ordulara sahip değillerdi. Bir kralın lordlarına haber salması, toplanacak ordu için asker istemesi, bu birliklerin bir bölgede toparlanıp birleştirilmesi ve sonuçta bir ordunun toplanması hem uzun zaman alan hem de pahalı bir işti. Vikingler muhtemelen bu sıkıntılardan yararlanmış, birçok lordun bölgesini haraç karşılığı rahat bırakmış ve onlara haraç vermeyi reddeden lordların bölgelerini ayrı ayrı yağmalayarak büyük ganimetler elde etmişlerdi. Bu zaferler zaman içinde İskandinavya’dan daha da fazla savaşçının Britanya’ya gelip bu orduya katılmasını ve güçlenmesini sağlamıştı. Seferin ilk yıllarında Vikingler York ve Nottingham şehirlerini ele geçirip yağmalayarak ciddi kazançlar sağladılar. Böylece artık Britanya’yı sadece yağmalamayı değil, oraya yerleşmeyi de amaçlıyorlardı. Bu andan itibaren Vikingler ve kuzeyliler, Britanya’nın bir gerçeği olacak ve dönem dönem adaya gelen yeni ordular Britanya’daki Viking istilası tehdidini Orta Çağ sonlarına dek canlı tutacaktı.

Vikingler Akdeniz’de

Ragnar’ın büyük oğlu Björn, sezonun başlarında Akdeniz’e yelken açıyor. Yanında Kral Harald’ın kardeşi Halfdan var. Daha önceki yolculuklarının aksine İspanya’dan da ileri giderek Akdeniz’in içlerine geçiyor ve Sicilya’ya ulaşıyorlar. Burada eski bir Bizans komutanı olan Euphemius’un hizmetine koruma olarak giriyorlar. Euphemius’un, Tunus’ta hüküm süren Arap emiri Ziyadet Allah’ın bir vasalı olduğu anlaşılıyor ve bir süre sonra komutan ve Vikingler emirin yanına gitmek üzere yola çıkıyor. Vikingler olan biteni anlamaya çalışırken emirin, komutanın yanındaki bir rahibe olan Kassia’nın da kışkırtmasıyla Euphemius’u öldürttüğü fark ediliyor. Ertesi gün Björn ve Halfdan emirin kampından kaçarak Kattegat’a dönmek üzere yola çıkıyorlar.

800’lü yıllarda Kuzey Afrika kıyıları Arap ve Berberi emirlerinin kontrolündeydi. Dizide bahsi geçen Ziyadet Allah, Tunus ve Trablusgarp’ta hüküm sürmüş Aglebiler hanedanından bir emirdir. Bu hanedan zaman içinde Sicilya’ya akınlar düzenleyecek ve Bizans’ı adadan kovarak burada Sicilya Emirliği’nin kurulmasına neden olacaktır. Ziyadet Allah, Björn’ü ve Vikingleri Akdeniz’de gördüğüne şaşırmaz ve Rus Vikingleri’nin imparatorun hizmetinde çalıştığını bildiğini belirtir. Bahsedilen Bizans İmparatoru’dur ve Rus Vikingleri gerçekten de Bizans’ta imparator muhafızı olarak görev yapmıştır. Zaman içinde bu muhafızlar bir askeri birliğe dönüşmüş ve Varanj Muhafızları adını alarak savaşlarda da imparatorluğun seçkin birlikleri olarak çarpışmışlardır.

Afrika’ya gelmiş iki gözümün çiçeği…

Dizide anlatılmasa da Björn adındaki bir Viking şefinin İtalya’daki bazı şehirleri yağmaladığı tarihi kayıtlarda geçiyor. Luni ve Pisa şehirleri Viking yağmacılardan nasibini almıştır. Hatta hikayelere göre Björn, Luni şehrini ele geçirmek için ölü taklidi yapmış ve bir Hristiyan olarak gömülmek istemiştir. Şehirdeki kiliseye bir tabut içinde ve Viking muhafızları eşliğinde gelen Björn, baskın yaparak tabuttan çıkmış ve muhafızlarıyla beraber şehir kapısını açarak Viking birliğinin geri kalanının şehre girmesini sağlamıştır. Dizide bu taktik önceki sezonlarda Ragnar tarafından Paris’i ele geçirmek için kullanıldı.

İzlanda’nın Keşfi

Floki, artık sona geldiğini inanarak hayatını tanrıların eline bırakıp denize açıldıktan sonra İzlanda olduğunu tahmin ettiğimiz bir adaya varıyor. Bu deneyim sonrasında adanın, İskandinav mitlerinde tanrıların yurdu olan Asgard diyarı olduğuna inanıyor. Bir süre sonra Kattegat’a dönüp kendine yoldaşlar topluyor ve tekrar adaya yelken açıyor. Ancak yeni gelenler buranın Floki’nin anlattığı gibi muhteşem bir diyar değil, çorak topraklar olduğunu gördüklerinde işler ters gitmeye başlıyor. Adada yaşanan bir cinayetin ardından Floki, kendisini kurban olarak tanrılara sunması gerektiğini düşünüyor.

Nors sagalarında Floki’nin İzlanda’ya yerleşen ilk Vikinglerden biri olduğu anlatılır. Zaman içinde adaya daha fazla insan yerleşmiş ve İzlanda, Vikingler’in daha batıya, Grönland’a ve oradan da Kuzey Amerika’ya gitmek için kullandıkları bir üs haline gelmiştir. Dizide Floki adanın tanrılar tarafından kutsanmış olduğunu düşünüyor ve burada kurulacak bir koloninin kutsal bir harmoni içinde varlığını devam ettireceğini sanıyor. Ancak Floki’nin ütopyası, insanlar arasındaki güç ilişkilerinin, nefretin ve anlaşmazlıkların hiç de kolay aşılamayacağı gerçeğiyle çökmüş oluyor. Floki’nin ve İzlanda’nın kaderi dizide nasıl olur bilinmez ama ben şahsen Vikingler’in önce İzlanda’ya ardından da Grönland’a yerleşmesini izlemeyi umuyor ve ilerki sezonlarda dört gözle bekliyorum.

Floki’nin bu sezon hepten kafayı sıyırmasını izliyoruz.

Sami Halkı

Lagertha, Kral Harald’ın saldırısını beklerken yeni ittifak arayışlarına girişiyor ve Sami halkından Kral Svase ile bir anlaşma yapıyor. Björn’ün de kralın kızına gönlünü kaptırması ile her şey yerli yerine oturuyor ancak maalesef zorlu çatışmalar, Vikingler gibi çetin savaşçılar olmayan Samiler için pek de iyi sonuç vermiyor. Hem kral hem de kızı muharebede can veriyorlar, kalan Samiler de muhtemelen kaçıp Lagertha’nın ordusunu terk ediyor.

Sami halkını dizide görmek keyifliydi ancak ne yalan söyleyeyim, “arada kaynadılar” gibi oldu. Kültürleriyle veya yaşantılarıyla alakalı, Sami’lere özel neredeyse pek bir şey görmedik. Ormanlarda ve zorlu arazilerde iyi çarpışan, gerilla taktikleri kullanan savaşçıları olduklarını gösterdi dizi ama bunun tarihsel gerçekliği çok net değil. Samiler, anayurtları İskandinavya’nın en kuzey bölgeleri olan bir halk. Vikingler, Ruslar ve Finliler’in arasında yaşamış ve hayatta kalma mücadelesi vermişler. Bu haliyle Samiler diziye pek birşey katmamış ve “olmasa da olur” dedirtti bana. İlla konacaklarsa, müziklerine ve kültürlerine daha fazla yer verilseymiş güzel olurmuş, zira Sami halkı, İskandinav coğrafyasının ortasında kızılderilivari kıyafetleri ve dingin, insana huzur veren müzikleri ile bölgenin en ilginç unsurlarından biri.

Viking İç Savaşı

Kral Harald zaten tüm Norveç’in kralı olmak ve Kattegat’ı da topraklarına katmak istiyor. Ivar, annesinin intikamını almak ve Lagertha’nın cesedini çiğnemek istiyor. Hal böyleyken savaş da kaçınılmaz oluyor. Bir tarafta Harald ve Ivar’ın Norveç’in birçok bölgesinden topladıkları kuvvetler, diğer tarafta Lagertha’nın ona bağlı daha küçük bir bölgeden topladığı ordusu ve Sami halkından müttefikleri. Savaşın ilk muharebesinde Ivar, Björn’ün ne yapacağını kestiremeyip işi sağlama almak adına gemileri korumak içinin ordunun üçte birini geride tutuyor. Björn ve Lagertha ise bunu tahmin edip gemilere saldırmak üzere bir birlik göndermiyor ve kuvvetlerinin tümüyle Harald’ın ordusunu mağlup ediyorlar.

Tarihte Norveç Kralı “Güzelsaçlı” Harald, Norveç’in büyük çoğunluğuna hükmeden ilk kral olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar Harald’dan sonra krallık birkaç kez dağılsa da sonunda 11. Yüzyılda Norveç tekrar birleşik bir krallık halini aldı. Dizide geçen iç savaş özellikle tarihten belli bir olayı ya da savaşı anlatmıyor fakat Viking döneminde bu tarz taht kavgaları ve iç savaşlar sık sık yaşanmıştı. Vikingler her ne kadar Avrupa’nın çeşitli bölgelerini yağmalasalar da iş dönüp dolaşıp “iki cambaz aynı ipte oynamaz” durumuna geliyordu ve sık sık birbirlerine karşı da savaşa girişiyorlardı. Dizinin bu iç savaş mevzusunu nereye bağlayacağını kestiremesek de Alfred ve Heahmund gibi karakterlerin varlığı eninde sonunda dananın kuyruğunun Britanya’da kopacağını gösteriyor. Zira bu arkadaşlar Vikingler’e karşı Britanya’da ilk Sakson zaferlerini kazanmış gerçek tarihi figürler.

5 aylık fizyoterapi sonrası Ivar’ı ayağa kaldırdık!

Rollo’nun Dönüşü

Son bölümlerde Hvitserk, artık Frankia Krallığı’nda güçlü bir dük olan Rollo’dan kendilerine yardım etmesini istiyor ve Fransız birlikleri, Harald ve Ivar’ın ordusuna destek olmak üzere savaşa katılıyor. Bu durum güç dengesini değiştiriyor ve ikinci muharebede Ivar ile Harald, Lagertha’ya üstünlük sağlıyorlar. Son sahnelerde ise Rollo’nun İskandinavya’ya dönüşünü görüyoruz. Neden birliklerini gönderdi? Neden başta kendisi gelmedi? Neden sonradan çıkıp gelmeye karar verdi? Bu soruların yanıtlarını ve Rollo’nun motivasyonunu henüz bilemiyoruz.

Vikingler aynı Bizans’ın hizmetine girdikleri gibi Fransa’da da kralların hizmetine girmişlerdi. Rollo, tarihte Frankia Krallığı’nda düklük verilen ilk Viking şefi. Fransa’nın kuzeyindeki bu dükalığın sakinleri olan Vikingler zaman içinde hristiyanlaştı ve Norman adıyla anılmaya başlandı. Normanlar sonraları Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde paralı asker olarak savaşacak ve Haçlı Seferleri’ne de savaşçılar göndererek katkıda bulunacaktı. Norman paralı askerlerin ve şövalyelerin bir kısmı zaman içinde İtalya’nın güneyinde de güçlenecek ve Normanlar 11. yüzyılda Araplar’ın Sicilya’daki hakimiyetine son verip burada kendi kontluklarını kuracaktı.

Heahmund maalesef yataktaki başarısını sahaya yansıtamadı…

Rollo’nun İskandinavya’ya dönme kısmı nereye bağlanır belli değil ama tahminimce Lagertha ve Björn Kattegat’ı Harald’a bırakmak zorunda kalacak, Rollo’nun yanında Fransa’ya gidecek ve burada Norman kültürünün öncüleri olacaklar. Bu, gerçekten izlemeye değer bir şey olurdu.

Benim Vikings 5. sezon ile alakalı söyleyeceklerim bu kadar. Sizin de dizide ilginç bulduğumuz kısımlar varsa yorumlarda bahsetmekten çekinmeyin. Kapatırken sizleri sürpriz şarkımızla baş başa bırakıyorum…

Yorumlar