Splendor – Göz Kamaştıran Kutu Oyunu

Takvim 1400’leri aşmaya başladığı zamanlar, İtalya’nın kuzey kıyıları Akdeniz ticaretinin vermiş olduğu  güçle, dünya üzerinde büyük değişimlerin başlangıcına ön ayak oluyordu. Doğudan batıya zenginliği taşıyan gemiler, tüccarları zenginleştirirken soyluların önemini azaltıyordu. Tüccar aileler zenginliklerini, destekledikleri sanatçıların eserleriyle gösteriyor ve bir yandan dünyayı değiştiren Rönesans sürecini finanse ediyorlardı.

Bu yıllarda Akdeniz ticaretinde kurdukları hakimiyet sayesinde tüccar sınıfı deniz taşımacılığında büyük kazanç elde etmeye başladı. Kazançlarını bilimden endüstriye, sanata, hatta bankacılığa kadar farklı yatırımlar yaparak katladı. Bu durum Orta çağ’da hakim güç olan soylu sınıfın gücünün, tüccar ailelere kayması anlamına geliyordu. O güne kadar soyluların patronajında bulunan sanat çevrelerine sponsor olan Medici gibi zengin aileler, bugün medeniyetin yeniden doğuşu olarak görülen Rönesans’a kapı açtılar.

Böyle saya saya biriktirmişler paraları

Böyle saya saya biriktirmişler paraları.

Splendor’da da oyuncular bu Rönesans döneminin zengin tüccarları olarak doğru yatırımlarla prestij kazanmaya çalışıyor. Bunun için madenlere, taşımacılığa ya da zanaatkarlara yatırım yapıyor, bir yandan da bir takım soyluların ilgisini çekmeye çalışıyor. Splendor’un tasarımcısı Marc André bu zenginleşme temasını oldukça basit ama eğlenceli bir oyuna dönüştürmeyi başarmış. Oyunda hamleleriyle 15 prestij puanına gelen oyuncu kazanıyor. Yani en çok zenginleşen de diyebiliriz. Bu kadar basit bir amacının olması, hem oyunun anlaşılmasını kolaylaştırıyor, hem de kısa sureli ve dinamik olmasını sağlıyor.

Prestij puanlarını kazanmak için iki yol var; her hamlede topladığınız değerli taşlarla prestij puanı veren yatırım kartlarını almak ve yaptığınız yatırımlarla soyluların ilgisini çekip size ziyaret etmelerini sağlamak.

Oyunda değerli taşları temsil eden jetonlar var. Beyaz jetonlar pırlantayı, yeşiller zümrüdü, maviler safiri, kırmızılar yakutu, siyahlar oniksi ve bir nevi joker sayılabilecek sarı jetonlar da altını temsil ediyor. Splendor’un en sevdiğim yanlarından biri kesinlikle ekipmanların kalitesi. Poker çiplerinin kalitesinde olan bu jetonlar, oyuna hava katıyor ve oyuncuların oyundaki zenginlik temasını hissetmelerini sağlıyor.

Untitled-1

Oyunun masada dizilimi işte bu şekilde.

Oyuncular hamlelerinde bu jetonlardan topluyor ve topladıkları jetonlarla, desteden açılan yatırım kartlarınını alıp inşa etmeye çalışıyor. Her yatırım kartının sağ üst kısmında bir değerli taş ibaresi alt kısmında da inşa etmek için ihtiyaç duyduğu kaynak miktarı var. Bazı kartların sol üst kısmında da 15 puanı toplamak için kullandığımız rakamlar bulunmakta. Altta belirtilen  kaynağı ödeyerek oyuncu kartı inşa edebiliyor ve kartın üzerindeki belirtilen değerli taş madenine ya da prestij puanına sahip oluyor. İnşa edilen her maden, bundan sonra alınacak kartların istediği kaynak miktarını bir azaltıyor.

Spendor’da üç seviyede kart var. İlk seviye kartlar genellikle puan kazandırmıyorlar ama az kaynak gerektirdikleri için ekstra maden görevi görüyor ve ileriki seviye binaların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılabiliyorlar. Kart seviyesi arttıkça o kartı almak için ihtiyaç duyulan kaynak miktarı ve kazandırdıkları puan da artıyor.

Yukarıda da bahsettiğim gibi prestij kazanmanın bir diğer yolu da soyluların sizi ziyaret etmesini sağlamak. Soylular sizi ziyaret ettiklerinde 3 puan kazandırıyorlar ve hepsi elinize gelmek için farklı kombinasyonlarda değerli taşlara sahip olmanızı bekliyorlar. Oyuncular yaptıkları yatırımlar sonucunda soylunun istediği miktarda madene sahip olurlarsa otomatik olarak oyuncuyu ziyarete geliyor ve puanını oyuncuya kazandırıyor.

Gerçekten bu jetonlar oyunu daha eğlenceli kılıyor

Bu jetonlar oyunu daha eğlenceli kılıyor.

Oyunun temel mekaniği de oldukça basit. Oyuncu kendi turunda dört tip hamle yapabiliyor: İstediği herhangi 3 renkten birer adet jeton alabiliyor, eğer henüz o renkten hiç alınmamışsa istediği bir renkten 2 adet jetonu aynı anda alabiliyor, elindeki jetonlarla yerdeki yatırım kartlarından birini alıp inşa edebiliyor ya da sarı altın jetonu alıp, üzerine de seçtiği bir kartı rezerve edebiliyor.  Rezerve ettiği kart daha sonra inşaa etmek için söz verdiği kart. Üç karta kadar rezerve etme hakkı var ve bu kartları, yerde dizili olan yatırım kartlarından ya da kapalı olarak dizili destelerin en üstünden alabiliyor. Oyuncuların elinde sadece 10 jeton bulunabilmesi zaman zaman elinizdeki çok sevdiğiniz o pırıl pırıl taşları bırakmanıza yol açabiliyor.

Masada bulunan jetonların sayısı oyuncu sayısıyla orantılı olarak değişiyor. 4 oyunculu bir oyunda mücevher jetonlarından 7’şer adet bulunurken, 3 oyunculu oyunda 5, 2 oyunculu bir oyunda 4 adete kadar düşüyor. Bu basit ayarlama oyunda jeton enflasyonu yaşanmasının önüne geçiyor. Aynı şekilde asil sayısı da, kişi sayısı arttıkça arttığı için, oyuncu sayısı değişse de rekabet ve oyun kalitesi dengeli kalıyor.

Oyunun kuralları bu kadar basit. Bundan sonrası oyucunun geliştireceği taktiklere kalmış durumda. Splendor’un ana unsuru yerdeki kartları doğru kombinasyon ile toplayabilmek. İleri seviyelerdeki yüksek puan getirecek kartlar için yatırım yaparken  biraz matematik ve desteden açılan yeni kartlar konusunda da biraz şansa ihtiyaç duyuyorsunuz. Tabii bu sırada rakibiniz bir anda bütün planlarınızı bozacak o hamleyi yapabilir, ya kendi stratejisi için, ya da sizin stratejinizi sezerek onu bozmak için ihtiyacınız olan kartlara el koyabilir.

Bizi ziyaret etsin diye beklediğimiz kontlar, markizler.

Bizi ziyaret etsin diye beklediğimiz kontlar, markizler.

Bu yüzden de oyunda sarı jetonları alarak rakiplerinizin stratejisini bozmak ya da kendi stratejinize sadık kalmak için kart rezerve etmek de önemli bir yer teşkil ediyor.  Kartların ihtiyaç duyduğu kaynak varyasyonlarındaki farklılık . Bir oyunda pırlanta ve safir üzerine kurulan kurgu, başka bir oyunda boşa çıkabiliyor. Bu sebeple oyun masaya kurulduğunda kartlara ve asillere göre bir strateji belirlemek, sonra da rakiplerin planınıza engel olmasına fırsat vermeden o stratejiyi uygulamanız gerekiyor.

Kendinizi taşların parlaklığına kaptırıp zenginleşme hırsına kapılırsanız bir anda elinizdekileri kaybedebilirsiniz. Oyunun dinamik yapısı size alaşağı edebilir ya da birden çok zenginleştirebilir. Yani dikkat edin, gözleriniz hemen kamaşmasın.

Splendor oynaması oldukça eğlenceli, öğrenmesi basit, yarım saati aşmayan süresiyle üstüste defalarca oynanabilen bir oyun. Kutu oyunlarında yeni olanlara ısınmak için iyi bir başlangıç teşkil eden oyun, kutu oyunu müdavimleri için de uzun oyunlara karşı iyi bir alternatif sunuyor. 2014’te yılın oyunu da dahil birçok önemli ödül kazanan Splendor’u artık, oyunu öğrenmeyi daha da kolaylaştıran Türkçe kural kitabıyla Biguen üzerinden temin edebilirsiniz.

Yorumlar