Santorini – Ada İmara Açılıyor

Santorini isminin işaret ettiği gibi Ege Denizi’nin incilerinden Santorini adasını kendisine tematik temel alan bir kutu oyunu. Oyunu oynadıkça önünüzdeki tablanın yavaş yavaş o meşhur mavi kubbeli beyaz evlerle dolu bir adaya dönüşmesine şahit oluyorsunuz. İşin içine Yunan tanrıları ve yarı tanrıları da girince bir imar tragedyası canlı canlı gözünüzün önünde oynanıyor, pek de neşeli oluyor. Oyunun tasarımcısı Dr. Gordon Hamilton dağıtımını da Roxley Games üstlenmiş durumda. Santorini özünde iki kişi için tasarlanmış, hızlı oynanan bir soyut strateji oyunu. 4 kişiye kadar da oynanabiliyor diyorlar ama inanmayın, aslen iki kişi oynanmak için yapılmış. Santorini’nin mekanikleri özünde oldukça eski, orijinal tasarımı 2004’te çıkan az bilinen bir soyut strateji oyunu. Kickstarter sayesinde yenilendi, geliştirildi ve güzelce parlatılarak oyuncuların beğenisine tekrar sunuldu.  Çok da iyi oldu! Şu anda perakende versiyonunu rahatlıkla bulabilirsiniz.  Oynanış olarak dama ve üç taş oyunlarının karması ve janjanlısı diyebiliriz. Oyun dil bağımsız, kuralları öğrenmek açısından zorluk seviyesi aile oyunu kategorisinde ve 5-6 yaşında çocuklarla da karşılıklı keyif alarak oynayabilirsiniz.

Santorini parça yerleştirme, belirli alanda hareket etme ve farklı oyuncu özellikleri mekaniklerini kullanıyor. Tabla üzerinde ikişer tane piyonunuz var, bunlarla bir adım atıp, adım attığınız kareye bitişik bir kareye bir kat inşa ediyorsunuz. Yaptığınız hamle bir kat tırmanacak şekilde yukarı da olabiliyor. 3 katı tamamlayıp terasa piyonunu ilk çıkaran kazanıyor. Kat inşa ederken yükseklik sınırı yok, zeminde gezinirken yanınızdaki karenin en üstünü de inşa edebiliyorsunuz. Piyonlarınızdan biri inşa edip, diğeri binalara tırmanıp neşeli neşeli takım oyunu yaparken elbette rakibin piyonu gelip üzerine tırmanacağınız terasa yuvarlak mavi tavanı yapıştırıveriyor, haydi yeni baştan kovalamaca başlıyor. Hızlı hızlı hamleleri yaptıkça minik bir Santorini adası silüeti gözünüzün önünde büyüyüveriyor.

Mekanikleri gördüğünüz gibi çok sade, hamle yap, kat çık… ama tek hamleyle sınırlı olduğunuz için iş tam bir kedi fare oyununa dönüşüyor çok kısa zamanda. Bu anlamda çok keyifli bir oyun ve siz ciddiye aldıkça, daha ciddi hale gelebiliyor; satranç misali hamle hesaplaya hesaplaya oynayabilirsiniz. Buna karşılık stratejiniz rakibiniz tablanın diğer tarafında kendi küçük şantiyesini kurup binalarını yükseltmeye başladığında değişmek zorunda kalıyor. Masanın durumu ve teras konumları an be an değiştiği için hızlı taktik kararlar vermenizi de gerektiriyor oyun. Daha rahat bir kafada gezelim görelim, arada da emeklilik için sayfiye inşa edelim teheyy! kafasıyla da oynayabilirsiniz, rakibiniz de bu kafada olursa bambaşka düzlemde gider oyun. Her durumda iyi eğleneceğinizi garanti edebilirim.

Oyuna biraz baharat katmak için tanrılar ve yarı tanrılar da eklenmiş oyuna. Sade haliyle birkaç el oynadıktan sonra bunları da oyuna katmak isteyebilirsiniz. Her oyuncu oyunun başında tanrısal kartlardan bir tane rastgele çekiyor ve bu kartların bahşettiği güçleri kullanabiliyor. Yarı tanrılar özelinde güçler oyunun akışını daha az etkileyen türdeyken (rakip piyonunu iteklemek, teras olmayan kata çatı yapmak, vs.), tanrıların bazıları oyunu bir hayli değiştirebiliyor (Kat yıkmak, olduğu kareye inşaat yapmak, vs). Her ikisini de deneyimledikten sonra biz kendi hanemizde tanrıları kullanmamaya karar verdik, çünkü bazı ek güçler oyunu gerçekten dengesiz hale getirebiliyor. Buna karşılık ilk defa oynayan bir oyuncu ile oynamıyorsam mutlaka yarı tanrıları katıyorum, onların çeşnisi lezzet katıyor. En fazla 15 dakikada bir el bittiğinden, arka arkaya birkaç el oynama ihtimaliniz yüksek. Yarı tanrılar sayesinde her oyun birbirinden biraz farklı oluyor, yeniden oynanabilirlik artıyor.

Santorininin bileşen kalitesi çok üstün, yanınızdan geçen birinin dikkatini çekmemesi mümkün değil, o beyaz mavi kuleler hemen ilgi odağı oluyor. Oyun temasını güzel yaşatıyor ve soyut yapısına rağmen, Yunan tanrıları gözetiminde tıkır tıkır şehir inşa etme ile karışık Super Mario zıplamaları tadını güzel veriyor. Eğer ciddiye alıp oynarsanız daha stratejik bir oyuna dönüşmesi büyük bir artı benim gözümde. Daha düşük viteste herkesle rahatlıkla oynayabilmek de güzel. Kutusunu her açtığımda yaz geliyor bir yandan da aklıma, tam sahilde çıtır çıtır oynanacak bir oyun.

Yorumlar