Geek Terminoloji: Kitchen Sink Nedir?

Kurgusal öğeleri ve kavramları tematik bütünlüğüne çok takılmadan karman çorman birleştiren kültür ürünlerine kitchen sink denir. Bazen yazarlar ileriye dönük yenilik yapamadıkları zaman var olan eserleri karıştırıp yeniden yorumlayarak eser üretirler. Bazen dizi senaristleri kahramanlarına dövdürecek düşman ararken evrenin devamlılığını kafaya takmazlar. Sonuç olarak eserin içine hem gri uzaylı hem büyülü elf koymak esere kitchen sink (mutfak lavabosu) statüsü kazanır. (Kapak Resminde üç uzaylı ve iki tanrı var.)

Malum, alakalı alakasız demeden bir sürü şey atık su borusuna giden yolda lavaboda karışır. Bu açıdan mutfak lavabosu benzetmesi bir miktar küçümseme içerir. Eserin taşma raddesine kadar alakalı alakasız bir sürü şeyle dolduğunu, adeta yemek artığı ve bulaşıkla dolu lavaboya benzediğini ima eder.

Burada dikkat edilmesi gereken detay, öğelerin spekülatif edebiyat veya geleneksel mitolojiden gelmesidir. Jane Austen evrenine zombi koymak ortaya çıkan ürüne kitchen sink özelliği kazandırmaz. Hatta remix çağında yaşadığımız için bu tür kavram kargaşaları çok yaygınlaştı, ondan sadece en uç örneklere açık açık kitchen sink demek daha sağlıklı. Yoksa aslında her yer mutfak lavabosu.

Dungeons & Dragons & Sınırsız Hayal Gücü

D&D piyasadaki en kitchen sink ürünlerden biridir. Hatta daha mitolojist ve edebiyatcı çevrelerde kitchen sink özelliği ile aşağılanır. Lakin şunu unutmamak lazım ki; Dave Arneson, Gary Gygax ve diğer kankaları, öncelikle kitaplarda okudukları türdeki maceraları birlikte canlandırabilmek için masaüstü rol yapma oyununu icat ettiler. D&D her şeyden önce bir alet çantasıdır.

Oyun yöneticisi kural kitaplarında derlenen hazır sisteme entegre edilmiş öğeleri kullanarak kafasındaki sözlü hikayeleri oyuncu etkileşimli sayısal oyunlara dönüştürür. Aletler çantaya sığdığı müddetçe daha çok türde ve ebatta alet bulundurmak iyidir. Oyun tasarımı açısından aşırı ponçik olan bu alet çeşitliliği edebiyat eleştirisi açısından mutfak lavabosudur. Yayıncı şirket kendi çabasıyla her şeye yetişemese bile amatör yazarlar ve yan sanayi imece usulüyle dünya üzerindeki her edebiyatı kitap kitap D&D’ye entegre eder.

Expedition to Barrier Peaks macerasında feodal-barbar medeniyet seviyesindeki oyuncuların bir anda kendilerini düşmüş uzay gemisinde bulmaları bir parodi veya dalga geçme değildir. Aksine bilimkurgu ve fantezinin kaynaşık olduğu 60’lı yıllar spekülatif edebiyata hakkının verilmesidir. Mesela şu an D&D’nin standart kurgu yeri Faerun’da, elf samurayların ormanlarının az ötesine çakılmış uzay gemisinden çıkan cyborglarla dövüşmesi bizim için son derece doğaldır. Hikaye doğrultusunda elf samuraylar bu duruma şaşırabilir veya “AHA GÖKTEN İBLİS İNDİ DAVRANIN KILIÇLARA” diye saldırabilir, o da insiyatif zarının takdirine kalmış. (Bunu DM’siz yaşamak için Might & Magic serisini oynayın.)

Az yukarıda aletler çantaya sığdığı müddetçe iyidir demiştim. Şuna da değinmek lazım, 3’üncü sürüm külliyatı için çok hızlı kitap çıkarıldığı ve bu kitapların çoğunun dengesiz veya tutarsız olduğu doğrudur. İçeriğin devamlı çok hızlı genişlemesi sağlıklı değildir.

Partiye robot NPC katıldı, sonra sandıktan lazer silahı lootladık.

Buffy the Haftanın Canavarı Slayer

Buffy the Vampire Slayer filmi “Canavarlar liselileri avlamasa da; liseliler canavarları avlasa?” fikrinden yola çıkmıştır. Çok güzel bir fikirdir ama en başta tek atımlık film çekme maksadıyla düşünüldüğünden, diziye dönüştürüldüğünde hızlı bayatlamıştır. Ana konu bayatladıktan sonra senaristler televizyonun altın çağından beri hayal kırıklığına uğratmayan haftanın canavarı formatına sarılmıştır. Diziden karakter dramasını kazıyınca altından bildiğimiz ve sevdiğimiz “Haftanın Canavarı” çıkar.

Buffy “inceldiği yerden kopsun” felsefesiyle devam ettirilen dizilerdendi. Vampir, kurt adam, iblis, melek, şövalyeler, büyücüler gibi öğeleri ellerinden geldiğince İbrahimi dinlere bağladılar; ama mesela Sümer tanrısı veya Aztek tanrısı ismi geçtiği zaman bütün bu dinlerin dünyada nasıl yer tuttuğu çok etraflıca anlatılmadı. 8 sezon boyunca öğrendik ki dizi dünyasında Hristiyanlık öncesi dinlerin büyük çoğunluğu hala daha aktif durumda. Dolayısıyla o mitolojilere ait yaratıkların hepsi ortalıkta geziyor. ABD derin devleti askeriye aracılığıyla bu karanlıklar dünyasını bir şekilde denetim altına almaya çalışıyor. Öte yandan insanların kurduğu gizli örgütler harıl harıl çalışıyor.

Dikkat ederseniz olay sadece alengirlilik de değil, işin içine Amerikan derin devletinin gizli deneyleri, güçlü insanların kurduğu komplolar, şövalye tarikatları, büyücü locaları falan da var. Tıpkı D&D örneğinde olduğu gibi konu sadece fantastik kurguyla sınırlı kalmayıp bir başka komşu tür olan komplo edebiyatından da besleniyor.

Sanitarium (Adventure Oyunu Olan)

Sanitariumda hafızasını kaybeden bir adamın kimliğinin türlü korkunçlu dünyalarda gezerek kimliğini aramasını takip ediyoruz. İşbu dünyalar düz korku, fantastik korku, bilimkurgu korku, psikolojik korku gibi alt türleri kapsıyor. Hepsinin korku sosuna bulanmış olması alakasız türlerin bir araya geldiğini kapatmıyor tabii, sanatsal yönetimin güzelliğine rağmen sanitarium bir kitchen sink eserdir.

Sanitarium bu kategoride şu an aklıma gelen tek “iyi” örnek. İyi diyorum, çünkü karakterin boyuttan boyuta atlaması sadece ikinci el malzemenin geri dönüştürülmesi değildir. Karakterin ayak bastığı her boyutun teması ve hikayesi adım adım oyunun ana bulmacasını ilerleten ipuçlarıdır. Yukarıda da dediğim gibi her alt türün korku merceğinden geçirilmiş olması da tematik bir bütünlük sağlıyor. Özellikle spoiler içermeden yazdım, bilmeyenler GOG’dan alıp oynasın. Eski oyun olduğunu unutmadan merhametle oynayın sonunda kafanız açılacak.

“SPOILER BUUU” diye ağlayacakları, yazdığım bilgilerin tamamını ileten şu resmi görseli incelemeye davet ediyorum.

Bin Tanrılı Hititler

Hint-Avrupa kültürü mevzusu doğruysa, Hristiyanlık öncesi çok tanrılı dinlerin büyük çoğu aslında aynı kök dinden türeyen dallardır. Bu sebeptendir ki antik Akdeniz havzası medeniyetleri birbirlerini işgal ettikçe tanrılar ortak özelliklerine göre birleşmiştir. Roma İmparatorluğu bu konuda özellikle çok ilginçtir, 5-6 tanrının tek tanrıya kaynaşması gibi hikayeleri vardır. Ama bizi ilgilendiren bunu tam tersi olan Hitit imparatorluğudur. Hitit imparatorluğu işgal ettiği şehirleri kültürel asimile etmeye uğraşmamış aynı tanrılara farklı isim veren her topluluğun tanrılarını ayrı ayrı saymıştır.

Karşılaştırma maksatlı olarak içinde hem çürük voodoo zombisi, hem kuduz virüs zombisi, hem de zekasını koruyan mumya olan film hayal edin. Hitit mitolojisi bu anlatılan haliyle ciddiye alındığında D&D evreninden çok da farklı değildir. Her yerde birbiriyle alakasız yaratıklar kol gezer. Belli bölgeleri idare eden rakip tanrı grupları vardır. Bir yanda Sümer tipi kahraman öte yanda proto-yunan tipi kahraman ile muhatap olunur.

Sadede Gelmek

Netflix’de “The Hollow” diye bir çizgi dizi var. Delik deşik analiz etmeye değecek bir ürün değil, ama hem portal fantasy hem kitchen sink pattern’larını layığıyla icra ediyor. Gravity Falls gibi kafa açıcı bir deneyim değil, ama eğlencelik olarak öneririm.

Bu yazı, "Geek Terminoloji" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar