Geek Terminoloji – Vigilante Nedir?

Vigilantism’in Karanlık Yüzü

Adaleti sağlamak, Amerikan vatandaşları için kültürlerinin bir parçası falan filan… Kulağa hoş geliyor da, bunun bir de perde arkası var. Örneğin zamanın Vahşi Batısı, aslında sanıldığı kadar vahşi değildi (O vahşi batı filmlerle oluşturulmuş bir imaj). Bundan uzun uzadıya bahsetmek gerek aslında fakat mit veya abartı, suçluların cezası yine de idam oluyordu. İnsanlar suçluları linç ediyorlardı. Sadece batıda değil, ülkenin güneyinde de yapılıyordu. Amerikan İç Savaşı ardından ırkçı “vigilante” örgütleri ortaya çıkmıştı. Tanımın içerisine uyuyorlar çünkü istenen adalet kimin, nasıl bir adalet, göreceli bir kavram. Oy hakkı kazanan siyahileri engellemek için sandıklara pusu kuran adamlara göre savundukları yüzyıllık gelenek, oysa insanlık dışı bir şeyi savunuyorlar.

Vigilatismin soğuk ve kanlı yüzünü düşününce kahramanlar arasından aklıma Punisher geliyor (zaten kendisi bir anti-kahraman). Adaleti silahlarla, suçluların üzerine kurşun boşaltarak getiriyor. Şöyle bir bakarsanız o da suç işleyen bir psikopat. Velakin, günümüzün vigilante imajının aksine Kick-Ass’de de gördüğümüz bu acımasız ve soğuk tip, asıl “vigilante” olarak tanımladığımız kişi.

Amerika'ya ters böyle şeyler. Bir de benim için vur.

Amerika’ya ters böyle şeyler. Bir de benim için vur.

Amerika’da vatandaşların silahlanması önemli bir tartışma konusu. Bir taraf diyor “Silahlar azalırsa suç da azalır!” bir taraf da “Suç her zaman var, insan kendini koruyabilmelidir.” Örneğin okullarda manyağın biri silahını alıp etrafa ateş ettiğinde, silahlı güvenlik görevlileri veya başka bir öğrenci olsa, saldırganı etkisiz hale getirebileceğini savunuyorlar. Vatandaşın adaleti sağlamasını anayasal bir hak olarak görüyorlar da denilebilir. Film olanı değil de çizgi roman olan Civil War bu alt metni veriyor örneğin. Vigilante’lik yapan birinin bilgilerinin devletin elinde olması ne kadar doğru? Bahsettiğim gibi olay Amerikan kültüründe bulunan “hükümete güvenmeme” olayı. Bu yüzden Kaptan Amerika’nın çizgi romanlarda yasa karşıtı olması çok normal.

Vigilantism’e insanları iten etkiler var. Üstte saydığım tüm kahramanların mevcut sistem içerisinde yaşadığı acı dolu bir tecrübe var. Bunlara eklemek istediğim bir de Red Hood nam-ı diğer Jason Todd var. Todd iyi niyetle başlayıp sonradan savaştığı şeye dönüşmesiyle önemli bir noktaya ışık tutuyor. Şiddete şiddetle karşılık verirsek ne olur? Vigilantism sorunu ne kadar çözüyor? (Jason Todd’u sembolik düşünmek lazım, yoksa karanlık tarafa düşüşünün nedenleri çok da konuyla alakalı değil.)

Sonuç Olarak İkilem

Gördüğünüz üzere vigilantism üzerinde bir ikilem var. Yasalarla paralel gittiğinde, Pheonix Jones gibi, mümkün mertebede sorun çıkmıyor. Adam kendini riske atıyor, polisler bunu durduramıyor en fazla caydırmak için “Biber spreyi sıktın, bak seni hapse atarız!” falan diye korkutmaya çalışıyor, davası hemen düşüyor. Fakat bir yandan da yasalara hiç inanmayan, güvenmeyen bir kesim var. Bunların yaptıkları korkunç, doğru bildikleri bile o kadar yanlış olabiliyor ki olan hedef aldıkları masum insanlara oluyor. Ülkemizde de örnekleri var, söylememe gerek yok.

İlk önce düşünüyorum, yapılması yanlış bir olay gibi geliyor. Sonra düşünüyorum gecenin bir saatinde gaspa uğrasam, biri gelse kurtarsa, çok minnettar olurum. Doğru olanı yapmak, yardıma ihtiyacı olana doğru şekilde yardım etmek lazım, fakat vigilante ikileminin temeli de burada yatıyor zaten; kimin doğrusu? Hangi doğru? Vigilante’lik gerçek dünyada mümkün olan bir olgu gibi gelmiyor bana, en iyisi çizgi roman sayfalarında, beyaz perdede kalması sanırım.

Bu yazı, "Geek Terminoloji" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar