Galaktik Çömlek Tamircisi: İşinin Ehli Bir Arkadaş Kendisi

Şimdiye kadar kaç tane kitap okuyup rafa kaldırdığımı hatırlamıyorum. Öyle ahım şahım rakamlar olmasa da bulduğum her fırsatta okuduğumu biliyorum. Bunların çoğunluğunun bilimkurgu ve alt türlerine ait olduğunu söyleyebilirim. Bilimi koluna takmış edebi tür diyerek en basit tanımını yapabileceğimiz bir alan ve nelere kadir olduğunu gördükçe daha da çok içine girmek istiyorsunuz. Teknolojik gelişmelerden sosyolojik çıkarım ve öngörülere insan hayatının her anına temas edebilen bir yazın.

Bu tür içerisinde bazı yazarların yeri elbette ayrıdır. Misal Frank Herbert yarattığı evren ve o evrenin her bir sacayağı için yaptığı yıllarca süren araştırmalar ile ayrı bir yerde değerlendirilmesi gereken bir isim. Keza Isaac Asimov’un yapay zeka ve robot tasavvuru konusunda kural ve ilke olmuş metinleri ile türün en iyi isimlerinden birisi kuşkusuz. Strugatski kardeşler gibi sosyalist coğrafyadan çıkmış, çok iyi sosyal gözlemler kaleme almış yazarlar ilk aklıma gelenler. Bu isimler gibi Philip K. Dick’te insan ve toplum, insan ve iç dünyasındaki karmaşa ve insan gerçekten insan mı gibi konuları ele aldığı kitapları ile özellikle okumaktan keyif aldığım bir yazar. Bu yazıda da Galaktik Çömlek Tamircisi kitabı hakkında birkaç şey söylemek için buradayım.

Bir çömlek tamircisi nasıl olur da gezegenler arası seyahate çıkar ve nelere etki edebilir? Bakalım.

Batsın Bu Dünya

Kimileri için batıyor hakikaten. Her anlamda işler öyle ters gidiyor ki bazen hakikaten dibi görüyorsunuz. Misal Joe Fernwright için dünya tam manası ile ‘sular altında’ kalmış durumda. Baba mesleği, geçim kaynağı olan çömlek tamirciliği zanaati unutulan meslekler arasındaki yerini aldığı için ekonomik açıdan hiç mutlu değil. Sosyal çevresi yok denecek kadar az ve uzaktan tanıdığı bir kaç kişi ile Oyun adını verdikleri eğlenme yöntemi haricinde hiçbir aktivitesi yok. Üstüne bir de nafakasını ödemekte güçlük çektiği eski karısı ve başarısız aile hayatını da sayarsak iyide batık olduğunu anlamış oluyoruz.

Yine böyle dükkanı diyebileceğimiz tavuk kümesi kadar odasında otururken hayatını tamamen değiştirecek türde bir şey olur. Genelde fatura ve ödenecek borçlara ait evrakların geldiği posta mekanizması adamımıza isimsiz bir zarf ulaştırır. Üzerinde yazan birkaç sözcük çok önemli bir iş için Joe Fernwright’a ihtiyaç duyulduğunu belirtir. Kim bunu gönderen, mesele ne derken zarflar ve yardım istekleri esrarengiz yöntemlerle eline geçmeye devam eder. Ve işin içine hayatı boyunca görüp duymadığı kadar bol sıfırlı bir ücret girince zaten en kötüsünü yaşadığı hayatı bir kenara bırakıp teklifi kabul eder.

Ancak kimse ona devasa bir uzaylı için, bambaşka bir gezegendeki, bir “tamirat” işinde çalışacağını ve bu sırada her şeyin kaderini belirleyecek insan olduğunu söylemez. Glimmung adındaki garipten de öte işvereni ve bir çeşit çalışma arkadaş grubu ile Faustvri bir karmaşada bulur kendisini. Üstelik olacağını ise önceden bilmenin ağırlığı da cabası…

Gelecekte Haberler Kötü

Kitap içerisinde tasvir edilen gelecek hiç de iç açıcı değil. Bir distopya tanımlarken neye ihtiyaç duyuyorsanız hemen hemen hepsi var. Gelişen teknoloji sayesinde iletişim ve ulaşım koşulları iyileşmiş lakin bireyin hayat kalitesi aynı oranda tepetaklak olmuş durumda. Orta ve alt sınıf her zamankinden çok daha beter durumda. Ortada bir devlet ve organları var ancak burada şimdiki bakanlıklar, sekreterlikler gibi bir kurumlardan bahsetmiyoruz. Yapay zeka yönetimi altında olduğunu düşündüren Bay İş mesela mesleki anlamda tavsiyeler alabileceğiniz bir birim. Ama klasik bir iş bulma kurumu gibi değil. Artan teknoloji çözüm değil daha fazla dert, iç sıkıntısı haline gelmiş. Bunun yanında barınma koşulları kısıtlı ve özel yaşam kavramına dair kişinin özel alan sıkıntısı çektiğini görüyoruz.

Bunun dışında gelecek denen meret gelişmeyi beraberinde getirirken insan yaşamını bir hayli sarsıyor. Joe Fernwritght’ın hayatı için konuşalım; onun en büyük düşmanı değişen dünyada seramiklere yer olmayışı. Plastik hem daha uzun ömürlü hemde masrafsız. Ekonomik dar boğaz beraberinde tatminsiz özel hayatı getiriyor, tıpkı şimdi olduğu gibi. Onca kaybolan meslek, kaybolan istihdam alanı varken biz çömlek tamircisi okuyoruz. Ve meteliğe kurşun atıyor. Roman karakteri olarak seçilen bireyler arasında gördüğüm en garip meslek erbabı oluyor kendisi. Bunun dışında Joe kelimenin tam anlamıyla standart bir insan. Senin benim gibi dediğimiz türde, hiçbir özelliği olmayan, halkın içinden. Zanaati hariç sessizce ölüp gitmeye mahkum.

Uzay İki Adımlık Yer

Eğer uzaylının biri kullandığınız yerel posta ağı aracılığı ile sizden hayati bir konuda yardım isteyebiliyorsa uzay şuncacık yer oluyor. Öyle olunca da insan o karanlıktaki yalnızlığını geride bırakıp galaktik diplomasi vaziyetlerine bulaşıyor. Kitapta bir kaç farklı yaşam formu görüyoruz. Ancak çok fazla detaya girilmeden, üstünkörü tasvirlerle anlatılıyor. Farklı yıldız sistemlerinden bahsediliyor, iletişim kurabiliyoruz. Kitapta eski bir dünya dili diyerek Almancadan bahsediliyor mesela. Ortak bir dil ve iletişim geleneği oluşturulmuş durumda.

Bu uzaylı yaşamı konusunda tabi en dikkat çekici olan Glimmung adlı varlık. Kitabın asıl ana karakteri olduğunu düşündüğüm bu arkadaş bir Faust modeli esasen. Başarısız olması muhtemel bir amaç için tüm hayatını ortaya koyuyor. Ne kazanacağına gelince tüm evrenin kaderi deniyor. Bir tek insan ya da canlı özelinde bilinen tüm yaşamı etkileyecek bir mesele. Hemde din merkezli.

Şimdi, insanlık evrende yalnız olmadığını biliyor. İletişim kurabildiğiniz uzaylı yaşamları söz konusu ve etrafında kenetlendiğiniz mesele dini inanç. Bunu yaparken de kaderinizden daima haberdarsınız ancak yapılacak tek bir şey bunu denemek ve üstelemek. İyilik ve kötülük kavramlarının ötesinde, hayatın amacı nedir sorusunu geride bırakmış ve yaşam nasıl yaşanmalı sorusuna gözlerini dikmiş bir metinden bahsediyoruz. Bunu da yaptığı göndermeler, kara mizah ile süslenmiş anlatım ve felsefi açmazlar ile okura sunuyor. Philip K. Dick romanlarında sıkça karşımıza çıkan ‘ben aslında kimim ve ne yapıyorum’ teması burada da yer buluyor. Kişinin kim olduğundan dahi tam emin olmadığı, evrenin sırları arasında karışıp gittiği bir kitap Galaktik Çömlek Tamircisi.

Philip K. Dick

Sona Gelmişken

Philip K. Dick kitabı yayınladığı zaman yıl 1969 imiş. Şimdi 2019. Kitapta sözü edilen birçok şeye sahibimiz ama yarısının yanına dahi yaklaşamadık. Geleceği konu edinen eserlerindeki öngörüleri itibariyle başarılı bir yazar kendisi ve bu kitabı yine bu noktalardan mahrum kalmamış.

Kitap yaklaşık iki yüz kelime, başladıktan sonra üç günde bitmesi muhtemel. Ancak redaksiyon konusunda biraz daha özen gösterilmiş olmasını isterdim. Alfa Yayınları’ndan çıkan kitapta zaman zaman kelime hataları dikkat çekiyor. Kadı kızındaki kusurlar olarak kenara koyabilir miyiz? Muhakkak. Onun dışında bu yazarın yayınladıkları diğer kitap kapakları gibi yine metin ile uyumlu, şık bir kapak tasarımına sahip.

Bir çömlek tamircisi başını bu kadar çok belaya sokmayı nasıl başarır merak eden varsa buyursun gelsin. Bilimkurgu adına iyi bir metin karşılaşacaksınız.

Yorumlar