Yalnız Drowun Ulvi Mücadelesi – Drizzt Efsanesi: Sürgün

Unutulmuş Diyarlar’ın yalnız drowu Drizzt Do’Urden’in duygusal karmaşalarla dolu serüveni ikinci kitap Sürgün ile devam ediyor. Eğer ilk kitabı okumadıysanız ya da okuyup benim neler düşündüğümü merak ediyorsanız sizi ilk kitabın tanıtım yazısına buyur edelim:

Karanlıklar İçerisinde Bir Garip Drow – Drizzt Efsanesi: Anayurt

İlk kitabın sonunda bir bilinmezlik içinde Menzoberranzan’ı terk etmeye karar veren Drizzt, onu anlayan tek dostu Guenhywar ile birlikte karanlığın içinde tek başına yaşamaya başlar. Aslında bu yaşamaktan ziyade bir hayatta kalma sürecidir. Çünkü Drizzt sözlü iletişime geçebileceği kimsenin olmadığı bu sürgünde kendi içerisinde mevcut olan “Avcı” benliğiyle de savaşmak zorundadır. Hayatta kalabilmek için Karanlıkaltı’ndaki birçok dehşetle karşı karşıya gelip iyice vahşi bir kimliğe bürünen Drizzt’in asıl özlemini çektiği ise yanında huzur bulabileceği birileridir.

Kendi ırkına yabancı, kendi içindeki çelişkileri dahi henüz çözememiş olan Drizzt bir de Karanlıkaltı’nın dehlizlerindeki tehlikelerle kendi kimliğini ezerek yüzleşmek zorunda kalır. En dibe doğru çekildiğini hissettiği dönemde ise karşısında hiç ummadığı bir dostu bulur. Drizzt ilk defa kendisini bir yere gerçekten ait hissetmektedir. Ancak peşindeki hiç ummadığı “yaratılmış” düşmanın ortaya çıkmasıyla bu aidiyet hissi yerini yeniden bir kaçış sürecine bırakır.

silent_blade

Sanırım ikinci kitabın en çok sevdiğim yanı Drizzt’in kendi içindeki çatışmalarının yaşandığı ilk kısımlardı. Bir bireyin katıksız yalnızlığını, hüznünü, aidiyete duyduğu özlemi o kadar güzel yansıtan cümleler vardı ki, okuduğum kitabın macera kısmına olan ilgimi geri planda bıraktı diyebilirim. Hatta Drizzt’in kendi iç düşüncelerini aktardığı sayfalar kitaptan en çok zevk aldığım kısımlardı diyebilirim.

İlk kitapta Drizzt kendini keşfetmeyle birlikte kendi türüne karşı bir mücadeleyi sürdürürken ikinci kitapta dengeler biraz daha değişiyor ve Drizzt kendi içine karşı bir savaş veriyor. Kitabın başından sonuna kadar süren kovalamaca ise okurun sonucunu çok merak ettiği bir yüzleşmeye doğru ilerliyor. Dolayısıyla kitap için duygusal yönünün ağırlığı ve güzelliğinin yanı sıra macera anlamında da okura pek çok şey vaad ettiğini ve ve vaatlerini de yerine hakkıyla yerine getirdiğini söyleyebiliriz.

maxresdefault

İlk kitapta yer alan Menzoberranzan’daki aileler ve aralarındaki bitmek bilmez savaş ikinci kitapta da aynı şekilde hatta daha da karmaşık bir biçimde devam ediyor. Entrikalar, kurbanlar, güvensizlik ve acımasızlık çemberinde devam eden aileler arası ilişkilerin akıbetini merak eden okurları Sürgün’de daha değişik gelişmeler bekliyor.

Drizzt’in önce kendi ırkına daha sonra da kendisine karşı verdiği mücadele üçlemenin son kitabında da hız kesmeden devam edecek gibi bir his var içimde. Karanlıkaltı’ndaki yalnız drowun sürükleyici ve bana göre hüzünlü öyküsünü siz de merak ediyorsanız İthaki Yayınları’ndan çıkan Sürgün’ü derhal edinmenizi öneririm.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar