Dördüncü piyon görevlendirme şekli diğer üç hamleye göre yapısal bir farklılık barındırıyor. Üç hamlede de yapı tamamlandığında piyon oyuncuya geri dönerek yeni hamle imkanı tanıyor. Az risk ile garantili kazanç. Oysa emlak piyasası demek risk demek ama bilinen yatırım araçları arasında en çok toprağı da o kazandırıyor. İşte bu yüksek getiri umuduyla piyonu şehir dışarında kalan yeşillik alanlara yatırıp, onu oyunun sonunda büyük puanlar kazandıran bir emlak simsarına dönüştürüyorsunuz.

Bu piyonlar yatay olarak yerleştirilmenin de vermiş olduğu rahatlıkla oyunun sonuna kadar bulundukları yerden kıpırdamayarak, arı gibi çalışarak sürekli oyuncusuna puan kazandıran diğer piyonların yanında yattığı yerden kazanma peşinde tembellere dönüşüyor. Oyun bittiğinde ise bu arkadaşlar yattıkları tarlanın yollar ve kalelerle çevrili sınırları içerisinde bulunan tamamlanmış bütün kalelerden 4 puan alarak, yüksek riskin karşılığını oyuncuya veriyorlar.

gerçekte bir oyun masaya bu şekilde yayılıyor

Oyunun can alıcı bir kuralı var ki tüm dengeleri değiştirebiliyor. Oyunda bir yapı üzerinde bir oyuncunun piyonu var ise, o yapıya eklenen parçalara başka bir oyuncu piyon yerleştiremiyor. Bu yol da olabilir kale de… Ancak bağımsız parçalar daha sonra ister istemez birleşebiliyor, oyuncuları yapıtlarının getireceği puanı paylaşmak zorunda bırakabiliyorlar.

Tabii bu kadar kolay gerçekleşmiyor bütün bunlar. Bir defa başlayan bir yapıyı bitirebilmek epey güç oluyor. Bütün oyuncular birer müteahhit gibi emlak projelerine başlayıp içlerine piyonlarını yerleştiriyor, sonra da var güçleriyle birbirlerinin şehirleri tamamlanmasın diye ortalığın canına okuyorlar. Hiçbir oyuncu mecbur kalmadıkça rakibinin inşa ettiği yapıları güçlendirmek istemediği için garip şekillerde büyüyen yapılarda başlanılan işi bitirmek ustalık istiyor.

Tarlaya yatırılan piyonlardan puan kazanabilmek de aynı şekilde zor. Önü açık, hayatta kapanmaz en az dört beş şehri içine alır dediğiniz arsanın etrafı rakiplerinizce hunharca kapatılınca yerde yatan piyondan umutlarınız boşa çıkarıyor.

iyi çalışırsanız sizin de böyle bir şehriniz olabilir

Oyunun en temel dinamiği 7 piyonu olabildiğince efektif kullanıp, sürekli geri gelmelerini ve yeni puanlar getirmelerini sağlamak. Sürekli yeni fırsatlarda kullanılabilen ve sahibine sürekli puan kazandıran aktif piyonlar oyunu kazanmanın anahtarlarından birisi.

Carcassonne 2000 yılında çıktığından beri çok ilgi gören bir oyun. Hızlı oynanması, kolay kurallarıyla da deneyimli oyuncuların eskimeyen göz bebeği. Yapısının eklentilere çok uygun olması Carcassonne’a yıllar içerisinde onlarca eklenti paketi gelmesini sağlamış. Bu da zaten oyunun sürekli gündemde kalmasını sağlıyor.

Bu oyunun şüphesiz en heyecanlı tarafı kendin ilerlemeye çalışırken karşındaki oyuncunun yoluna da taş koymak zorunda olmak. Bazen onların ilerlemesini durdurmak için kendi kendinizin de önünü tıkamanız gerekebiliyor. Aynı anda düşünülmesi gereken bir çok dinamik barındıran her oyun gibi Carcassonne de sizi içine anında alıyor.