Tek Oyuncuya Rol Yapma Oyunu Oynatmanın Püf Noktaları
Rol yapma oyunları denince aklımıza gelen imaj bir oyun yöneticisi ve bir kaç oyuncudan oluşan bir grubun masa başında yaptığı, konuşmalı,tasvir etmeli aktivite değil mi? Gelin farklı bir şey deneyelim; ortada bir oyun yöneticisi ve sadece bir tane oyuncu olsun.
Tek Oyuncu, Tek Karakter.
Tek millet, tek devlet diye tamamlayasım geldi.
Son bir kaç aydır oynattığım oyunlar çoğunlukla bu şekilde oldu. Standartın dışında, keyifli bir deneyimdi benim için ve bu konuyu irdelemeye, sizinle paylaşmaya karar verdim. Artıları neler, eksileri neler, grup oyunundan farkları neler bunları inceleyeceğiz. Parantez açmak gerekirse, tek bir oyuncunun birden fazla karakteri canlandırdığı oyunlardan bahsetmiyorum; ortada tek bir oyuncu ve tek bir karakter var.
O Masaya Oturabilmek De Zor.
Öncelikle, bir oyun grubu oluşturup , üzerine bu grubu haftalık olarak toplamak zor bir iş, hele ki grup yoğun yaşantıları olan insanlardan oluşuyorsa. Tek bir oyuncuyu bulmak da, onunla ortak bir gün belirlemek de çok daha kolay, bunu uzun uzadıya açıklamaya gerek yok.
Oyun gruplarında yaşanacak ikinci bir sıkıntı, farklı oyuncu tiplerinin ve oyundan farklı beklentilerin birbiriyle çakışması. Diyelim ki siz GM olarak tek bir insan şehrinin içinde geçen, soylu ailelerin politik çekişmelerine dayalı bir oyun oynatmak istiyorsunuz. Ama dört oyuncudan ikisi sadece savaş odaklı oynamak isteyen power playerlar. Üçüncü oyuncu ise medeniyetle pek bir bağı olmayan, şehir yansa umurunda olmayacak bir druid’in rolünü yapmak istiyor. Hal böyleyken siz istediğiniz senaryoyu, istediğiniz oyun tarzıyla oynatamazsınız. Sizinle ortak oyun zevklerine sahip, kafa denginiz bir oyuncuya solo oyun oynattığınızda bu dertlerin hepsi çözülüyor. Kafa dengi 1 kişi bulmak da 4 kişi bulmaktan daha kolay haliyle.
Parti içi dinamikler.
RYO’larda her karakterin yeteneklerine uygun olarak öne çıkacağı anlar yaratmak gerekir bildiğiniz üzere. D&D oynuyorsak grubun savaşçısı düşmanları kesebilmeli, rogue’umuz tuzakları bulabilmeli, büyücümüz ateş topuyla kalabalık bir grubu dümdüz edebilmeli… Oyuncular, eşyanın tabiatı gereği karakterlerinin yeteneklerini kullanabilmek istiyor. Dolayısıyla oyun yöneticisinin her bir karakter için ayrı ayrı mücadeleler hazırlaması gerekebiliyor. Tek kişilik oyunda spot ışıkları doğal olarak tek bir karakterin üzerinde olduğu için bu kıstas zorlanmadan, kendiliğinden gerçekleşiyor.
Karakterlerin parlamasının yanında, her oyuncuya da eşit zaman ayrılması, tabir-i caizse rolünü yapabilmesi için bir sahne hazırlanması gerek. Bazı acemi ve\veya çekingen oyuncuların varlığında buna özellikle dikkat etmek, o kişinin rolüne bürünebilmesi için ekstra çaba harcamak gerekiyor. Diğerlerinden rol çalmaya meyilli oyuncular işin içine girdiğinde onlarla da ayrıca uğraşmak lazım.
Oyuncuların, birbirinin işlerine mani olması (Örneğin; saklanmaya çalışan bir Rogue’un yanında ses çıkaran zırhıyla gezen bir Paladin düşünün.), karakterlerin birbiri ile çatışması (paladin ve necromancer düşünelim) gibi durumlarla da karşılaşabiliyorsunuz. Bu sıkıntılar da kendiliğinden çözülmüş oluyor.
Rol Yapma Kısmı Öne Çıkıyor
Üstelik RYO’nun rol yapma kısmına hem siz hem de oyuncu çok daha fazla odaklabiliyorsunuz. Yazdığınız senaryoyu karakterin kökeni, amaçları, hayalleri ve korkuları ile çok daha iç içe yazma imkanınız oluyor. Bu hem GM olarak çok keyifli bir şey, hem de oyuncunun karakterine bürünmesine ciddi manada katkı sağlıyor. Karşınızda daha iyi rol yapan bir oyuncu olunca, sizin de o dünyanın içine giriyor, dünyayı uzaktan izleyen bir gözlemci değilde, yaşayan her olayı hisseden bir mensubu oluyorsunuz. Doğal olarak NPC’leri daha iyi odaklanarak canlandırıyorsunuz.
Oyuncu sayısı ile her bir oyuncuya ayrılan zaman arasında ters orantı olduğu da malumunuz. Bu vakit yetmezliği yüzünden genel de oyunlar görev odaklı geçer. Solo oyuncunun görev dışında, ana hikayeye etkisi olmayacak görev dışı şeyler yapmaya vakti oluyor, NPC’lerle sohbet etmek gibi. Yukarıda anlattığım rol yapma ve karaktere bürünme kısmı perçinlenmiş oluyor.
Keza çeşitli görevleri yaparken, karakterler arası fikir ayrılığı gibi bir durum olmadığı için planlama ve eyleme geçme aşaması oldukça hızlı gelişiyor, hikayeyi istediğiniz hızda ilerletebiliyorsunuz.
Dikkat Hep Üzerinizde
Kötü yanlarına gelirsek; birincisi oyunda fazlaca mola vermeniz gerekiyor. Bir grup oyuncu tartışıp plan yaparken GM’in veya bir oyuncunun çaktırmadan tuvalete gitmesi, yemek siparişi vermesi, bir çay koyması imkanı yok. Bu gibi ihtiyaç hallerinde mecbur oyuna ara veriyorsunuz,tekrardan odaklanırken bir vakit kaybınız olabiliyor.
İkinci sıkıntı ise yorucu olması. Oyuncuların kendi arasında diyaloğu sırasında dinlenme şansı bulabiliyorsunuz. Ama solo oyun hem siz hem de oyuncunuz için her dakikası dolu geçen, oldukça yoğun bir deneyim. Haliyle normal oyunlara göre oldukça yorucu geçiyor. GM olarak zihinsel dayanıklılığınız yüksek değilse (evet, GM staminası diye bir kavram var.) 5 saatlik oyunun sonunda pilinizin bitme ihtimali var, beyniniz akarak oyunu sonlandırabilirsiniz.
Görevlerin tamamlanması ve ana senaryonun ilerlemesinde sıkıntılar çıkabilir. Siz GM olarak bir bilmecenin çözülmesini, bir entrikanın farkına varılmasını vs beklersiniz genelde. Grup kalabalık olunca birinin doğru çözümle gelme şansı artıyor. Tek kişilik oyunda yedek çözümlerin ve olasılıkların sıklığını arttırmanız gerekebilir. Bir de dövüşlerde bütün oyunun zarın tanrılarının merhametine kalması durumu var. Standart oyunlarda bir oyuncunun kötü zarlarını başka bir oyuncunun kritik gelen başarılı zarları telafi edebiliyor, burada ise böyle bir lüks yok, eğer oyuncunun yanına NPC vermediyseniz.
Kilit Noktalar
Gördüğüm kadarıyla bu tip oyunlarda en önemli nokta, oyun zevki ve oynama tarzı size benzeyen, daha önce beraber oyun oynadığınız tecrübeli bir oyuncu bulmanız. Eğer oyuncunuzla aranızda doğru bir sinerji yoksa, oyun tarzınız uymuyorsa, beyhude ve keyifsiz bir işe girişiyorsunuz demektir. Bu söylediğim çok oyunculu oyunlarda da geçerli olmakla birlikte tek kişilik oyunda sorunları daha yoğun yaşarsınız. Keza acemi oyuncular kontrolün ve odağın bütünüyle kendilerinde olmaları sebebiyle biraz afallayabilirler.
Dungeon Basma Mevzuları
D&D gibi “dungeon crawl”, yani mekan basıp adam kesmeyi içeren, çeşitli rollerin karakterler arasında paylaşıldığı oyunlard, cleric ve druid gibi şifacı sınıflara dahil bir NPC’yi dövüşlerde zorlanmaması için oyuncunun yanına vermek isteyebilirsiniz. Ama bunu söz konusu karakterin rolünü keyifle oynayacaksanız yapın, illa ki oyuncunun yanına NPC vermeniz gerekmiyor. Canınız bir yan karakterle uğraşmak istemiyorsa kesinlikle yara bandı niyetine koymayın. Ama rolünü yapmaktan keyif alacağanız bir karakter yazarsanız hem bu açığı kapatmış olursunuz, hem de PC’nin bağlanabileceği, arkadaş olabileceği, oyuncunun da kendini oyun dünyasında hissetmesine katkı sağlayayarak güzel diyaloglara, tatlı bir oyun deneyimine yelken açabilirsiniz.
Burada DMPC (Dungeon Master Player Character) olmamakta önemli, yan oyuncu değil de GM olduğunuzu aklınızdan çıkartmamanız gerek. Söz konusu karakterinizi hikayenin merkezine konumlandırmamalısınız, oyuncu karakterine göre de fazla güçlü olmamalı. Keza oyuncunuz da işlerin yapılması için bu karaktere güvenmemeli, karar alırken fazlaca ona danışmamalı. Aksi halde bir süre sonra kendiniz çalıp kendiniz oynamaya başlarsınız.
Tek bir NPC’yi sürekli olarak kullanmak zorunda değilsiniz. Bir kaç tane yaratıp, görevden göreve oyuncunun yanına verebilirsiniz. Pek çok romana baktığımızda ana karakterin yaşadığı da budur aslında. Yalnız kurdun hikayesine ara ara yardımına ihtiyaç duyduğu arkadaşları dahil olur.
Combat konusunda alternatiflerden birine baktık, sırada ise oyuncumuzun seveceği ikinci alternatifimiz var; büyülü eşyalar. Oyuncu karakteri bir savaşçı ve dövüşlerden sonra yaralarının iyileşmesine mi ihtiyacı var? Bolca şifa iksiri verin. Ya da bir hırsız (rogue) ve dövüşlerde biraz ateş gücüne mi ihtiyaç duyuyor? Ateş topu fırlatmasını sağlayacak büyülü asalar, daha iyi dövüşmesini sağlayacak kudretli silahlar verin. Bu yöntem hem sizi NPC oynatmanın yükünden kurtarır, hem de büyülü eşyalar oyuncunun hoşuna gider. Lakin suyunu çıkarmamak lazım, aksi takdirde nadir ve zor bulunur olması gereken büyülü eşyalara oyuncunuz çerez muamelesi yapmaya başlayabilir.
Yetenek Çeşitliliği Yüksek Karakterler
Biraz da sistem özelinde girelim. Dungeons and Dragons’da multiclass gibi bir seçeğimiz var, yani karaktere iki farklı sınıf vermek. Keza D&D 3.5’un Unearthed Arcana kitabında Gestalt karakter diye bir seçenek var. Bir karakter, iki farklı sınıfın özelliklerini alabiliyor. Savaşçı-Büyücü bir karakter hem savaşçının yüksek saldırı bonusuna, hem de büyücünün büyü yapma yeteneğine sahip oluyor. Tek oyuncu için ideal. Keza GURPS ve Mutants and Masterminds gibi karakter yaratımının belli bir puan üzerinden yapıldığı oyunlarda bu puanı yüksek tutmak karakterin birden fazla nişi doldurmasına imkan verir.
Sözün Özü
Artılarından, eksilerinden,nelere dikkat edilmesi gerektiğinden dilim döndüğünce bahsettim. Tek oyuncu ile oynamak, genel olarak olumlu bir deneyim oldu benim için. Yazdıklarımdan oyunun GM tarafında olduğum anlaşılmıştır sanırım.Sizin de tek oyuncu-tek GM oyunlarla ilgili deneyimlerinizi ve fikirlerinizi duymak isterim. Yorum olarak yazmaktan çekinmeyin.