Ghostbusters – Pazar Kahvaltısında Açacağım Film

CGI kullanımı ne fazla, ne az. Slimer ve ektoplazmik kalıntı ögelerinin bu filmde de yer alması güzel ayrıntılardı. Mr. Marshmallow geçtiğimiz yıllar boyunca sinema sektörünün karakter tasarımlarını “Şirinler” düzeyinden “Freddy Krueger kabusu” moduna geçirmelerinin kanıtı niteliğinde. Gitgide karanlıklaşan atmosfer kullanımı da sinematografik açıdan günümüz Hollywood filmlerini tekdüze bir hale getirdi. En azından biraz daha renkli filtreler kullansalar, hem seyir hem de görsellik olarak oldukça güzel olacakmış.

Espri düzeyi olarak gayet kaliteli: yer yer gülümsediğiniz, yer yer de kahkaha attıran bir skala mevcut bana göre. Akıllıca yapılmış ırkçılık-cinsiyetçilik göndermelerini, Amerikan eğitim sistemi eleştirilerini çok yerinde buldum. Adamlarda bilim yapmazsan akademik kariyerinin sona erme tehlikesi her an hissediliyor. Bir akademisyen adayı olarak ülkemizdeki dinozorların kadroları doldurup koltuklarını bırakmamasını kınıyor ve filmdeki çabayı örnek almaları gerektiğini düşünüyorum. Yani demem o ki, filmde espri bakımından ne abartılı, ne de sığ bir hava yakalanmış. Her şey kararındaydı.

Geberin pislikler! Pardon siz zaten gebermiştiniz!

“Geberin pislikler! Pardon, siz zaten gebermiştiniz!”

After credits sahnesinde ise Zuul’a yapılan göndermenin aslında filmin bir prequel olarak planlandığına göz kırptığını söylemeliyim. 1984 yapımı filmin oyuncularını “cameo” olarak yeni seriye dahil etmek ise inanılmaz olumlu bir karar. Star Trek’in yaptığı zamanda yolculuk kafa karışıklığı ve Star Wars’un “ortaya karışık remake” mantığını gördükten sonra büyük “franchise”lar açısından en mantıklı kararın, önceki oyuncuları “farklı karakterde küçük roller” şeklinde  filme dahil etmeleri güzel bir fikir olarak göründü gözüme.

Lafın özü, benim çocukluğum mahvolmadı ve DVD’ye çıkar çıkmaz alıp rafıma koyacağım. Eğer siz de samimi ve kendini bilen bir film izlemek istiyorsanız benim yaptığımı yapın. Yorum kısmına yardırın.

Yorumlar