Normalde vurulunca iki Stormtrooper’ı birden patlatan Bowcaster lazerinin sıyırıp geçip yaralanması da cabası. Lakin, bu Rey’in antik ve unutulmuş bir dine ait zihin numaralarını, nerden öğrendiği belli olmadan yapabilmesini açıklamıyor. (Bunu açıklayan ve benim de mantıklı bulduğum hayran teorileri var, evet fakat şuan sadece The Force Awakens’tan bahsediyorum ve “büyükbaba” sahnesi yerine bunları açıklayan sahneler koyabilirlerdi.)

Işınkılıcı sahnelerinden devam edersek, Finn’in kullanmasında ben bir sakınca görmüyorum fakat filmin seyirciye bunu Güç kullanıcısı bir kişi kadar iyi kullanamayacağını göstermeli. Her ne kadar bunun sinyallerini görmüş olsak da, gelecek filmlerde olmaması gerektiğinin kanaatindeyim. Işın kılıcı dövüşü yedi ayrı “form” olarak ayrılmış, Extended Universe’te işlenen bir konudur. Prequel filmlerindeki dövüşlerin daha “kung fu” olmasının nedeni de bu aslında. Formları kullanabilmek için Güç kullanıcı olmak şarttır, ışın kılıcının kullanımındaki en büyük sorun, kılıcın hiç bir ağırlığının olmamasıdır. Avrupa ve Uzak Doğu dövüş sanatlarını takip edenler, ağırlığın ne kadar önemli bir faktör olduğunu bilirler. Ağırlığa sahip olmayan kılıçları Güç ile hissederek, kullanan kişi kendisini kesmemektedir. Belki ileride bu Işın kılıcı formlarını tanıtan bir yazı da yazabilirim eğer ilgi olursa.

“Siz ikiniz, ben tek.”

Filmde Güç hakkında takdir ettiğim tek yer, Rey’in ışın kılıcını aldığı zaman yaşadığı hayalin içeriği ve garipten bir sesin “Bunlar senin ilk adımların” demesi. Anakin Skywalker’ın ışın kılıcına dokunduğu zaman bunları hatırlaması, bize Rey’in aile bağları hakkında bir ipucu; çünkü Güç için yalnızca eşyaların değil, kişilerin onlarla olan ilişkisi önemli. Gerçekten spekülasyonlar doğruysa bu sahneyi takdir edeceğim, fakat değilse kesinlikle yeni filmlerle yerin dibine gömeceğim.

Güç bence hala uyanmadı, uyandığına dair bir fikrim de yok. Sırf CGI bir karakter ve ergen bir Karanlık Taraf kullanıcısı, “Hissettin mi?” dedi diye benim için Güç uyanmış değil. Film yapımcıları biz hayranlar için Extended Universe’ten ve önceki filmlerden onlarca gönderme yapmış olabilir fakat bize gerçekten Güç adına bir şey göstermediler. Bu film ile beraber Star Wars’u sıkı takip etmeyen insanlar için bizim sahip olduğumuzdan başka bir Güç tanımı yaptılar. Felsefi yanı olmayan, havalı, etkileyici aksiyon filmi hareketleri yapmaya yarayan uzay büyücülüğü olarak lanse ettiler. Umarım, Bölüm VIII’de bu düzelir, IX’da da bizi tatmin edecek bir Aydınlık Taraf, Karanlık Taraf kapışması görürüz.

Güç sizinle olsun.

Star Wars VII: The Force Awakens ile ilgili diğer yazılarımız için: