Suicide Squad: Bir Türün İntihar Filmi

Karakterizasyon hatalarına da biraz değinmek istiyorum. İlk olarak çokça konuşulan Jared Leto ve Joker performansıyla başlayacağım. Dediğim gibi; Jared karakteri gayet iyi oynamış, ama ben bu Joker yorumunu hiç beğenmedim. “Çizgi romanlarda olan bir Joker bu” tarzı yorumlar görüyorum, ama hangi Joker bütün filmini psikopatlık tripleri yapıp, adam akıllı gülmeden, şakalar yapmadan geçirir ki? İsmi Joker olan bir karakterin bu kadar ciddi oluşu beni çok rahatsız etti doğrusu. Elbette bu da yetmezmiş gibi Joker’i aşık yapmak kimin fikriydi biri bana açıklasın. Bu adam Harley’i saniyede harcayacak bir adamken bu filmde onu kurtarmak için her şeyi feda eden “smooth criminal”‘a dönüşüyor. Yani gerçekten daha Heath’in anısı tazeyken yeni bir Joker yaratıp, gerçekten iyi bir oyuncuyla anlaşıp ortaya çıkardığınız şey bu mu? Sorarım size.

Filmin ana kahramanı tadındaki Deadshot ise süper kötü falan değil. Hatta yerine göre anti kahraman olarak yorumlamak bile mümkün. O öldürdüğü adamların suçsuz günahsız olmadıklarını bilmiyoruz. Pekala karakterin her şeyi kızı için yapan bir adam olduğunun farkındayız, ama mizaç olarak da bu kadar sempatik bir suçlu olmasını ben kaldıramadım. Çizgi romanlarda resmen umarsızca insan öldürebilen, ağzı bozuk, köküne kadar kötü olduğunu hissettiren bir adamken böyle bir karaktere evrilmesini ancak Will Smith personası olarak yorumluyorum.

will-smith-margot-robbie-deadshot-harley-quinn

Harley Quinn çok başarılı olmuş. Bruce Timm imzalı orijinal kostümünü giyip Joker ile dans ettiği kısa an çok güzeldi. Aksanı ve tavırları çizgi romandaki ve çizgi dizideki halinin kopyası tadındaydı. Margot Robbie’nin beni çok şaşırttığını dile getirmem gerekiyor. El Diablo’ya daha ağır bir Meksika aksanı verilebilir ve dövmelerinin gizemi kullanılabilirdi ama bu hali de fena olmamış sanki. Captain Boomerang ise filmin bana kalırsa en iyi karakteriydi. Hani onu filmden çıkarsanız gülünecek sahneler bir hayli azalıyordu. Flash ile kapışmalarını daha uzun izlemek isterdik. Katana iyiydi ama o da süre dağılımının kurbanı olanlardan. Killer Croc ise çizgi romanlardaki King Shark’ın rolünü üstlensin diye ekibe dahil edilen, ancak çizgi romandaki o şaşalı halinden uzak olduğu için etkisiz eleman tadında bir karakter olmuş. Normalde Incubus ile güreşecek boyutlarda bir karakter olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

Sonuç olarak Suicide Squad izlendikçe eleştirecek malzeme sunan, sinemayı izleyici nezdinde ucuzlaştıran, çok klişe bir iş olmuş. Doğrusu bu filmin beğeniliyor olmasını DCEU’ya bağlı olmasına falan bağlayabiliyorum. Çünkü filmin başarısız Green Lantern uyarlamasında pek bir fark yok. Hani o film DCEU içinde olsa yine benzer şekilde savunulacaktı diye düşünüyorum. Düşüncelerimi sert bulmuş olabilirsiniz ama süper kahraman janrını seven ve ona inanan biri olarak böylesi filmlerin bu janrın sonunu getirecek olma ihtimalinden ürktüğüm için bütün bunları dile getiriyorum. Umarım anlaşılır ve rehber olabilecek bir yazı olmuştur, sizlerin de film hakkındaki iyi-kötü düşüncelerini bekliyorum, yazın tartışalım.

Yorumlar