Derdi Dram Olan Animeler #13 – Just Because!

Her geçen gün yeni bir slice of life (yaşamdan kesit) draması çıkıyor lakin sayı artsa da kaliteli bulması zor. Hele ki bugünlerde. İşin bir diğer zorlu tarafı ise konudan veya puanlardan durumu anlayamıyoruz da. En iyi yapılabilecek şey myanimelist’te 7 puan ve üzerine bakmak. Evet 7 puan üzeri dedim zira 8 puana ulaşamamış çok güzel dramlar var. Verebileceğim en iyi örnek bu yazı dizimizde daha önceden incelediğim Orange olur. İşte bu arayışım sırasında daha yeni de çıkmış olmasıyla Just Because ilgimi fazlasıyla çekti. Bazen körlemesine hakkında hiç bir şey duymadan bazı yapımlara atlarsınız ya. Ben de aynı şeyi yaparak başladım. Ama aradığım güzel dramı bulabildim mi? Bu soruyu yanıtlamadan önce biraz animeden bahsedeyim.

Konu

Eita Izumi… Yaklaşık dört yıl kadar önce babasının işleri yüzünden şehrinden ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalmıştı. Lakin babasının işleri değişir ve bu sefer de tam lise yıllarının bitmesine yakın (2. sömestr dönemi, ama Japonya’da üç sömestr dönemi vardır) yine eski şehrine döner. Dönüşüyle beraber arkadaşlarıyla kavuşan Izumi eskide kalmış bazı hislerini bulma yolculuğuna gidecektir. Ve tabi ki de arkadaşları da. Ama bu yolun sonucu ne olacak? İşte animede yanıtını aradığımız soru bu.

Karakterler

Eita Izumi

Her lise animesindeki o olayları değiştiren transfer öğrenci. Biraz içine kapanık ve bu halinden kurtulmamaya yeminli birisi. Hele ki ayrılışından sonra bu içine kapanıklık artmış ve ders çalışmak harici pek bir şey yapmaz olmuş. Tutkulu olduğu beysbolu bile bırakacak kadar. Ama geri dönüş ile artık zorunlu bir değişim sürecine girer. Peki bu değişim ona ne getirecek?

Mio Natsume

Animemizin öğrenci konseyi başkanı karakteriyle tanışın. Ya da eski konsey başkanı mı demeliydim. Zira giriş sınavları yaklaştığı için her şeyi bırakıp çalışmaya yönlenmiş birisi. Ama lise yıllarının bitişe yaklaşması onda bazı kararları alma zorunluluğuna götürecek. Peki o kararlar neler?

Haruto Soma

Izumi’nin en yakın arkadaşı. Daha doğrusu eski yakın arkadaşı demek daha doğru olur. Zira Izumi’nin gidişiyle aralarındaki bağ kopmuştu. Lakin Izumi’nin geri dönüşü bu ikilinin eski bağlarını yeniden kurmalarını sağlayacaktır. Ama Haruto her ne kadar Izumi ile eski günlere dönmüş olsa da yaşadığı ana dair atması gereken bazı adımlar vardır. Peki bu adımlar başarılı olacak mı?

Hazuki Morikawa

Just Because’un sessiz sakin bayan karakteri ile tanışın. Herhalde bu içe kapanmış duygularını dışarıya vurmak için müziği seçtiğini tahmin ediyorum. Izumi gibi içine kapanık olsa da ondan daha realist birisi. Bu realizmi ile duyguları çatıştığında ne karar verecek?

Ena Komiya

Şimdi de rengarenk bir karakter ile tanışın. Diğerlerinden bir yaş daha küçük olan karakterimiz tutkusu olan fotoğraf için her şeyi yapabilecek birisi. Enerjisi her karede içinizi ısıtmaya fazlasıyla yetecek. Bazen biraz deli olduğunu düşünsem de ona yakışan tatlı bir delilik olmuş. Animeyi izlenmeye kılan tek karakter gözümde. Daha çok yazardım ama izleme tadınızı çıkarmayın. Lakin bu enerjik yapısı altında yeni tanıştığı bir duygu ile mücadelesi var. Peki bu mücadelede galip olabilecek mi?

Puta

Bu kediden bahsetmemek olmaz. Zira şişman ve aksi yapısıyla az göründüğü sahnelerde ilgimi çekmeyi başarmıştır. Belki de animenin karakterlerini yeterince ilgi çekici bulmadığımdandır. Ya da sahibi Komiya’yın animedeki insan karakterler arasında tek sevdiğim karakter olmasından ötürü olabilir. Sadece o telefon müdahale sahnesi bile kendisinden bahsetmeme yeter. Animeyi izlerken ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Hakkındaki Diğer Yapımlar

Bu yapımın asıl temeli anime, yani animenin çıktığı bir manga, görsel roman ya da roman (light novel’ı tam çeviremedim) yok ama animeden sonra bu tarz yapımları çıkmış. Bunlar roman ve yan hikaye (spin-off) tadında bir web mangası. Belki animenin eksik kısımlarını gidermek için okunabilir lakin ben bulaşmamayı seçtim. Zira hikayeye bir şey katacağına pek inanmadım ama okumak isterseniz böyle seçenekleriniz olduğunu bilin.

Son Yorum

Öncelikle nedensiz bir şekilde çizimlerini çok beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. O kadar ki Makoto Shinkai’nin filmleriyle kıyaslıyorum. Tamam o kadar da iyi değiller ama beklentimin çok üstünde çıktı. Müziklerine değinecek olursam anime kadar sade müzikler. Tatlı bir melankolinin müzikleşmiş hali gibi ki anime de aynen böyle işliyor. Yani animeye yakışmış. Ama animenin tatlı bir melankolide ilerleme çabası yüzünden biraz fazla sade kaldığı gerçeğini değiştirmiyor bu. Şahsen dram animelerinde rahatlıkla ağlayan ben bu yapımda ağlamayı geçtim ona yaklaşamadım bile. Bir de animedeki konu ilerleme karşılaşmaları çok zorlama olmuş. Akıcılığında ki doğallığı bozacak kadar hem de. Utanmasalar Deus Ex Machina olaylarına kadar gidecekmiş bu iş şükürler olsun ki o kadar abartı değil. Bir de animedeki bütün yetişkin karakterlerin pasiflora içmiş sakinlikte olması kısmı var ki ona hiç değinmek bile istemiyorum. Çok güzel olabilirmiş lakin kötü işlendiğinden beklentimi tam alamadım.

Peki bu anime bunlara rağmen izlenmeye değer mi? Açıkçası beklentiyi düşük tutarsanız izlerken keyif alabilirsiniz. Tam 7 puanlık anime kalitesinde. Ne azı, ne de fazlası. Güzel zaman geçirtir lakin akılda kalıcı olamaz. En azından benim için durum bu. Şimdiden iyi izlemeler. Bu sefer yanınıza gözyaşlarınız için peçete almanıza gerek yok

Bu yazı, "Derdi Dram Olan Animeler" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar