“Koşun, dövüşün, hayatta kalın! Zamansız sokaklarda güvenecek kimse yok ve bu gece sandığınızdan da uzun sürecek!”

Önceki haftalarda, kariyerinin sonraki dönem filmlerinden Streets of Fire ile hatırladığımız yönetmen Walter Hill; 1979 yapımı bu filminde, yine zamansızlık mevhumu üzerinden bir gecede başlayıp biten, dur durak bilmeyen bir hayatta kalma savaşı sunuyor.

İlk sahnesinde tarih üzerinden bir girizgah yapıp Yunanlılar ve Persler arasında geçen ve MÖ 401 yılındaki Cunaxa Savaşı’na ilişkin birkaç cümlelik bir açıklama yapan film aniden 1979’e döner. Evet, daha ilk sahneden yönetmen bize bir şaka yapmıştır fakat bu şekilde aynı zamanda George Lucas’ın Star Wars’daki “Çok eskiden, çok çok uzak bir galakside…” formülünü tersten yazmıştır. İzlediğimiz hikaye her ne kadar 70’lere dair bir çete savaşı filmi olsa da bu aslında daha çok zamansız bir hikayedir. öyle ki “polis”, “metro” cümlelerini hiç geçmese yada kadraja arada bir radyo DJ’i girmese bunun gerçekten 70’lerin dünyasında çekilmiş bir İlk çağ filmi olduğundan gram şüphe etmeyeceğiz belki de.

Sahne geçişlerini çizgi roman mantığıyla sayfa çevirerek yapan filmlerin ilk örneklerinden olduğunu da gösteren The Warriors’un meselesinin ne olduğu konusunda böylece fikir edindikten sonra olayı çözmeye başlarız. Bronx’daki 100 çete birbiri ile savaş halinde ve her sokak bir diğer çetenin vaat edilmiş toprağı haline gelmiş. Sokak çeteleri arasında bir kanaat önderi gibi görülen Cyrus tüm çeteleri tarafsız bir stadyumda  toplayıp bir açıklama yapacağını söyler. 100 çete bu çağrıya uyarak 9 silahsız adamını bu toplantıya gönderir. Cyrus tüm çetelerin ateşkes yapmasını, tüm çetelerin birleşip tek bir devasa çete haline gelmesini ve şehri tek başına yönetmesini istediği bir çağrı yapar ama daha lafını bitiremeden sabahın ilk ışıklarına dek sürecek bir kaos başlar. Warriors çetesi üslerine atılan iftiranın üzerine bir de silahsız olarak şehri baştan sona geçmeli ve kendi toprakları olan Coney kıyıları ile arasındaki 12.7 millik mesafeye sağ ulaşmalıdır. Ama bu hiç de kolay olmayacaktır.

Film Sol Yurick’in 1965 tarihli aynı adlı kitabına dayanıyor, öte yandan filmin haklarını 1969’da alan American International Pictures’in çeşitli sorunlar sebebiyle filmi çekememesi üzerine filmin haklarını alan yapımcı Lawrence Gordon, senaryoyu adapte etmek üzere bir senarist bulmak üzere David Shaber’i görevlendirdi ve ilk tercihleri Walter Hill oldu. Kitabı okuyan Hill filmi çekmek konusunda çok istekliydi ama açıkçası bu filmi gerçekten çekip çekemeyecekleri yada çekilse de izlenip izlenmeyeceği konusunda kararsızdı. Bu yüzden filmi daha kolay pazarlanabilmesi için bir Western filmi olarak çekmeyi düşündüler fakat ayrılan bütçe buna izin de vermediğinden Hill hızlı karar vermeleri gerektiğinin farkına vardı: Risk alıp filmi hem dönemin revaçtaki gençlik filmlerine uyan bir kadroda bir çete savaşı filmi olarak çekeceklerdi.

Paramount pahalı bir film olmaması ve 1979 yılbaşına yetişmesi şartıyla bunu yapmalarına izin verdi ve yönetmenlik görevi ekip, filmi zamanla yarışarak 6 ayda prodüksiyonu hazırlayıp çekimleri tamamladı ve filmi söz verdikleri tarihe yetiştirmeyi başardı. Filmin özelliklerinden birisi de neredeyse tüm oyuncuların New York şehrindeki ünsüz genç oyunculardan seçilmiş olmasıdır. Hill kimi kısımlarda oyuncuları serbest bıraktı ve onların sahnelerini doğaçlama şekilde oynamalarına izin verdi. Filmin en sonuna doğru duyduğumuz “Warriors! Warriors! Come Out To Play!” repliği bunun örneklerinden en belirginidir.

Hill filmin başarısının büyük ölçüde bu ünsüz gençlere ait olduğunu söylemiştir. “Hollywood’da çete savaşlarını merkezine alan ve kahramanları çete üyeleri olan, onları sosyal bir sorun olarak görüp kötülemeyen bir film ilk kez çekiliyordu. Yaptığımız çete yaşamına pozitif ve nötr şekilde bakan, onları sadece hayatta kalmaya çabalayan insanlar olarak gösteren bir filmin de çekilebileceğini göstermekti ama aynı zamanda filmi izleyen gençler koleje girdiklerinde nasıl bir hayattan uzaklaştıklarını da görmüş olacaklardı. İzleyiciler filmden çıktıklarında yaşadıkları hayatın doğru mu yanlış mı olduğuna kendileri karar verecekti.”

4 milyon dolar gibi son derece sade bir bütçeye mal olan film daha açılış haftasında bile bu rakamı aşağı yukarı amorti etmeyi başardı. Fakat filmin gösteriminden hemen sonraki hafta, Güney California ve Boston’da gerçekleşen yağma ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan sokak şiddeti olayları, okların filmi toplu şekilde izlemeye giden çetelerden dolayı The Warriors’a yönelmesine sebep oldu. Bu yüzden 670 sinemada birden gösterime giren ve halihazırda 200 sinemada birden gösterimde olan film için özel güvenlik görevlilerinin asayiş görevi yapması, filmin radyo reklamlarının ve afişlerinin değiştirilmesi yada kaldırılması talep edildi, eğer bu yerine getirilmezse Paramount şirketi filmin üzerine kalan sokak şiddetine teşvik suçlarından tazminat ödemek zorunda kalacaktı.