Bu Sefer İşler Cidden Karıştı: Avengers vs X-Men #1
Bir çizgi roman alırken içeriğinde nelerin olmasını istersiniz? Sürükleyici hikaye? Herkesin favori kahramanları? Unutulmaz aforizmalar? Bol aksiyon? Hayranlık uyandırıcı çizimler?
Eğer cevabınız bunlardan en az birini içeriyorsa Gerekli Şeyler’den çıkan Avengers vs. X-Men sizin aradığınız kitap. Eğer bunların hepsini aynı anda arıyorsanız, yazının devamını okumanıza gerek yok, zira siz zaten Avengers vs. X-Men’i (AvX) çoktan okumuş olmalısınız!
Kardeş Kardeş Oynamak Varken
Marvel’ın yıllardan beri süregelen alışkanlıklarından bir tanesi de elde avuçta ne varsa bir araya koyup şöyle bir sallayıp ortalığı iyice darmadağın ettikten sonra teker teker toplaması. İtiraf etmem gerekir ki, ben de 1984 yılında çıkan Secret Wars’ta, Beyonder tarafından Battleworld’de toplanan kahramanlar ve kötü adamların mücadelesinden beri bu “Herkes birbirine saldırsa nasıl olur?” fikrini oldukça seviyorum.
Marvel tarihinde de yıllar geçtikçe “İyiler Kötülere Karşı” teması yerini alternatif temalara bıraktı. “İyi adamlar, iyi adamlara” ve “iyi adamlar, diğer iyi adamlara” karşı temasındaki öyküler; çizgi roman dünyasının da tıpkı bizim dünyamız gibi siyah ve beyazdan oluşmadığını, aradaki gri bölgelerin varlığını da gösterdi. Sonuçta gerçekler tartışmasız olsa da fikir ayrılıkları ve bakış açısı farklılıkları yeri geldiğinde kalp (bizim hikayelerimizde kafa, kol, bacak) kırıcı olabiliyor (Birileri oradan Civil War mu dedi?).
Avengers vs. X-Men ise, bu ekolün Türkçeye çevrilmiş kitaplarının son halkası.
Bu Kavga Ne Diye?
Görünen o ki, Marvel, AvX’in gelişini, uzun süre boyunca ilmek ilmek işlemiş. Hatırlamak isteyenler ya da bilmeyenler için kısa bir özet işimize yarayacaktır:
Avengers Dağıldı’dan (Avengers Disassembled) sonra gelen M Hanesi (House of M) ile mutantların başına büyük bir felaket gelmiş, Scarlet Witch’in güçleri yüzünden mutantlardan dünyada yalnızca 198 tane kalmıştı. Bu büyük felaket sonrasında, en karanlık dönemde ortaya çıkan bir Mutant Mesih’i ise mutantların yeni umudu olmuştu. Uzun bir aradan sonra ilk kez bir mutant dünyaya gelmişti. X Ailesi başta olmak üzere neredeyse tüm mutantlar “Hope” ismindeki bu genç kızın, başta mutantlar olmak üzere tüm dünyanın kaderini değiştireceğine inanıyordu.
Hope’un mutant dünyasına etkisini ve başından geçenlerin anlatıldığı hikaye olan Mesih Kompleksi (Messiah Complex) Marmara Çizgi’den çıktı.
Hope büyüdüğünde ise bu inancın gerçeğin ta kendisi olduğunu herkes anlamıştı: Hope kozmik yok edici, Phoenix’in dünyadaki varisiydi ve ölümün habercisi Anka dünyaya doğru tüm süratiyle geliyordu.
Avengers başta olmak üzere birçok kişi için yıkım ve ölümden başka bir manaya sahip olmayan Phoenix, X-Men için bambaşka bir anlama sahipti. Phoenix yeniden doğuşun, ateşle arınmanın ve yükselen umutların habercisiydi.
Bu bakış açısı farklılığı önce iki büyük lideri (Steve Rogers aka Captain America vs Scott Summers aka Cyclops) sonra da onların ekiplerini (Avengers vs X-Men) karşı karşıya getiriyor. Tabii bunun yanında her iki ekipte yer alanların eski düşmanlıkları ve tatsız hatıraları gün yüzüne çıkıyor. Baba-oğul, karı-koca, eski sevgili, silah arkadaşı demeden herkes tek bir amaç için savaşıyor.
Çizimler, Renklendirme ve Çeviri
Şahsi fikrimce Marvel’dan çıkanlar arasında son yılların en iyi event’inin çizimleri ve renklendirmesi de en az hikayenin kendisi kadar güzel. Kitapta yer alan AvX #1-#6 arasını John Romita Jr’ın muazzam iş çıkardığını söyleyebiliriz. Hele ki hikayenin son kısmında yer alan değişmiş karakter tasarımları beni kendine hayran bıraktı.
AvX serisinin bir diğer güzel yanı ise kapak tasarımları. Kitapta ise sadece ana serinin değil, varyant kapakları da görmek mümkün.
Açık konuşmak gerekirse, Gerekli Şeyler; Burç Üner’in çeviriyi, Egemen Görçek’in editörlüğünü üstlendiği AvX’te bütünsel olarak çok güzel bir iş çıkarmış. Orijinaline sadık kalınan çeviride göze kötü gelen bir yer yok gibi. Bunun yanı sıra, benim için bir çizgi romanın olmazsa olmazı “önsöz” de gayet güzel hazırlanılmış. AvX’in önsözünde kapsamlı bir tanıtım yazısı yazılmış. Okuyucuya elindeki kitabın öncesini, sonrasını az çok anlatma derdinde olan önsözleri fırsat buldukça övmeyi kendine dert edinmiş biri olarak, bu vesileyle Egemen Görçek’e de tebriklerimizi iletmiş olalım.
Türkçesi Gerekli Şeyler’den iki cilt halinde çıkan Avengers vs. X-Men serisinin ilk kitabı benden “Pekiyi” aldı. İkinci cildi henüz inceleme fırsatı bulamadığım için onun hakkında şimdilik konuşamıyorum; ancak AvX sırasında “dananın kuyruğunun koptuğu” hikayelerin yer aldığı kısım olan ikinci kitabın, hikaye bazında birincisinden kat kat sürükleyici olduğunu söyleybilirim.
Sen Kimin Tarafındasın?
Kitaba sahip olanlar ve incelemeyi okuyanlar için biz de burada soralım: Sizce kim haklı? Phoenix ve Hope’u bir mutant meselesi olarak görüp yeniden yükseliş umuduyla ona hazırlanan X-Men mi? Dünyaları yok ederek gezegenimize yaklaşan kozmik bir gücün tehlikesinden korkup Phoenix ve Hope’u durdurmaya çalışan Avengers mı?