Feodal Japonya’da 5 Marvel Karakteri: 5 Ronin

Yıl 1600, her ne kadar sonrasında uzunca bir barış süreci yaşanmış olsa da, Sekigahara Savaşı’ndan yeni çıkmış feodal Japonya’da işler sıradan halk için pek iyi gitmemektedir. Savaşta ölen çok sayıda soylu, arkalarında yüzlerce Ronin, yani artık hayatını hizmetine adadığı bir efendisi olmadan başıboş ve amaçsız yaşamak zorunda kalan samuray bırakmıştır.

Aralarında hala samuray onurunu her şeyin üstünde tutan bir kaçı olmasına rağmen, bir çoğu haydutluk yapmaya başlamış, dolayısıyla ülkenin yollarının eskisi kadar güvenli olmadığı bir dönem başlamıştır. İşte tüm bu karışıklığın ortasında tanıdık 5 sima ile karşılaşıyoruz: Wolverine, Hulk, Punisher, Psylocke ve Deadpool!

Pençesiz Wolverine mi olurmuş?

Wolverine ve vazgeçilmez pençeleri.

Gecikmiş Bir Randevu

2011 yılında Marvel tarafından haftalık periyodla 5 sayı olarak yayınlanan 5 Ronin, o dönemler gözüme çarpmış ancak okuma sırasına aldığım yüzlerce çizgi roman arasında unutulup gitmişti. Geçenlerde Büyülü Dükkan’da gezinirken JBC Yayınları’nın bir süre önce tek cilt halinde çıkarmış olduğu 5 Ronin’i görmemle geç kalmış bir randevum olduğunu hatırlamam bir oldu. Neyse, konuya dönecek olursak:

Karakterlerin Konumlanması ve Anlatım Dili

Karakterlerimiz Marvel karakterleri, ancak burası alternatif bir evren (Marvel çokluevreninde Earth-TRN150 adıyla geçiyor), karakterler bizim tanıdığımız karakterler değil. Dahası insanüstü güçleri yok! Ancak kendilerini tanımlayan güçlerine mantıklı açıklamalar getirilmeye çalışılmış. Hulk’ın öfke kontrol sorunu yaşayan bir keşiş olması ve Psylocke’un insanların vücut dilini ustaca okuyarak düşündükleri hakkında kesine yakın çıkarımlar yapabiliyor olması gibi…

Panik yok! Punisher'ın tüfeği de var

Panik yok! Punisher’ın tüfeği de var

Her ne kadar tüm karakterlerin ortak bir kaderi olsa da, hikayenin her bölümü bir karaktere odaklanıyor ve hiç bir zaman ikisinden fazlası bir araya gelmiyor. Hulk’ın hikayesini bir miktar zorlama bulmakla beraber, Wolverine, Psylocke ve Deadpool’un hikayelerin oldukça ilgi çekici buldum. Punisher için ise dürüst olmam gerekirse; şimdiye kadar onun için yapılmış en iyi karakter analizini bu hikayede, bir hasmının ağzından okuduğumu söyleyebilirim. Ayrıca Punisher’ın elinde, o dönemlerde icad edilmiş tek atışlık da olsa bir tüfek olması, karakteri tanımlayan bir özellik olarak anlamlı olmuş.

5 Ronin, yayınlandığı dönemde anlatım dilinin çok belirsiz olması ve türdeşlerine göre sıradan kalan hikayesiyle eleştirilmişti. Anlatım dilinin Marvel standartlarına göre oldukça belirsiz olduğu doğru, ancak hikayesi konusunda bir miktar haksızlık edildiğini düşünüyorum. Şöyle ki; bana göre bu gibi bir alternatif evrende, hikaye derinliğinden ziyade bildik karakterlerin bu farklı evrende nasıl konumlandırıldıkları önemlidir. Yani bu aslında “Marvel karakterleri feodal Japonya’da Ronin olsaydı nasıl olurdu” hikayesi. Ancak her ne kadar kişisel olarak Japon kültürü hakkında bilmediğim bir kaç şey öğrenmiş olsam da, manga türüne daha aşina olan ve bu çizgi romanda gerçek bir samuray öyküsü arayanlar bir miktar hayal kırıklığı yaşayabilir.

Wolverine ve Psylocke'nin karşılaşması (Neden çıplak oldukjlarını hiç sormayın).

Wolverine ve Psylocke’nin karşılaşması (Neden çıplak oldukjlarını hiç sormayın).

Arşivlik mi?

5 Ronin, sıkı bir Marvel takipçisi ve özellikle alternatif evrenler konusuna meraklı bir okuyucu olarak arşivime kattığım için son derece mutlu olduğum bir eser oldu. Yayınlanmasında emeği olan herkese teşekkür ederek kütüphaneme ekliyorum.

Yorumlar