Kara Bilim – Bilimin Sınırları Olmalı mı?

“Ya bu süper kahramanlar iyi hoş da biraz baydı, hem bir tek onlar mı hayırlı olmaya çalışıyor insanlık için arkadaş?!” diyerek bayanlardan mısınız? Arkabahçe Yayıncılık imdadınıza Image Comics’in Kasım 2013 yılında üretmeye başladığı Kara Bilim serisiyle yetişiyor efendim. Bu yazımızda Kara Bilim’în ilk 6 fasikülünden bir cilt haline gelmiş “Sonsuza Kadar Düşmenin Yolları” isimli sayıyı, yani birinci sayıyı inceleyeceğiz.

Çok Zorlamayacaksın Bazı Şeyleri..

Kara Bilim, adından da az çok belli olduğu üzere pek de hayırlara vesile olmayacak bir bilim çalışmasını konu alıyor. Eskiden okuduğum bir kitaptan aklımda kalan “insanın bilmesi gerekenlerin bir sınırı var… Bilgi arayışı, Tanrı karşısında kibrin başladığı yerde bitmelidir.” sözü tam da bu çizgi romanda vuku bulan mevzular için söylenmiş sanki.

01

Esas oğlanımız Grant McKay adında dahi bir adam (kadın olsaydı şaşardım zaten). Uzun süredir bir makine üzerinde çalışmaktadır. Adı Sütun. Yapacakları imkansız olarak nitelendiriliyordu, ancak McKay imkansızı başarır ve Sütun’la gerçeklik bariyerini (o neyse artık) aşar. Zamanda, evrende, boyutlararası (evet farklı boyutlar olduğu da kanıtlamış oluyor Sütun’la birlikte) yolculuklar artık mümkündür. Ancak tabii ki bir şeyler ters gider. Sütun kendince harekete geçer ve Grant ve ekibini belli aralıklarla rastgele farklı boyutlara ışınlar. Grant’le birlikte iki çocuğu Pia ve Nate, mühendisleri Shawn, Chandra ve Rebecca, güvenlik elemanı Ward, proje sorumlusu Kadir (evet bildiğimiz Kadir) bulunmaktadır. Grant çocuklarını karısı Sara’ya geri götürmek için, diğer herkes sağ salim geri dönebilmek için hiç bilmedikleri diyarlarda, hiç bilmedikleri koşullarda hayatta kalmaya çalışacaklardır.

Mükemmel Ortam

Çizgi romanı okumaya başladığımda ilk gözüme çarpan unsur, çizimlerin güzelliği oldu. Surat ifadeleri, farklı boyutlardaki yaratıkların tipleri, şekilleri, yüksek teknoloji kullanan kızılderililer, goril bedenleri kullanan ruhani varlıklar..her şey gerçekten çok iyi tasarlanmış ve düşünülmüş. Renkler ne çok cümbüş halinde ne de solgun; nokta atışı diyebilirim.

02

Dahası hikayenin ilk sayfasından itibaren merak uyandıran bir anlatım tarzı var. Daha birinci sayfadan bir şeylerden kaçan bilim insanları bizi meraklara gark ediyor. Sütun’un bozulma nedenindeki gizemin kalkış anı da ufak bir sürpriz içeriyor diyebilirim. Hikaye boyunca maziye dönüşlerle nasıl işlerin sarpa sardığını anlıyoruz ki bu da okudukça daha da merak uyandırıyor.

Deli Sorular

Herşeyden öte bu çizgi roman çok doğru bir noktaya değiniyor. Her zaman merak edilen “Uzayda yaşam var mı? Paralel evrenler gerçek mi? Işık hızı mümkün mü” gibi yüksek teknolojili merakların cevapları ya bize sadece bela getirirse? Boyut kapılarını tek taraftan kilitlemek ya mümkün değilse? Neden farklı boyutlardaki varlıklar dost canlısı olsun? Bulunduğumuz gezegeni güzelleştirip sakin sakin yaşamak mı, yoksa daha yaşanabilir dünyalar keşfetmek adına evrenin limitlerini zorlamak mı? Aklımızda hep var olan bu soruların cevaplanmasına, Kara Bilim “pollyannacılık” yapmadan hatta biraz da olumsuz yorumlayarak yaklaşmış.

Arşivlik

Bir arkadaşımın lafını etmesiyle aklıma takılan Kara Bilim’in ilk fasikülünü İngilizce olarak okumuş ve devamını merak etmiştim. İlk fırsat bulduğumda tüm seriyi okumayı düşünüyordum ki, Arkabahçe beni bilgisayar ekranından kurtardı. Her cildi, vereceğiniz her kuruşa değen bir pulp bilimkurgu. Hele bir de boyutlararası yolculuklara biraz ilginiz varsa tadından yenmez..

– Peki neden onu o kadar çok seviyorlar?
– İnsanlar yalancılara bayılır
– Öyleyse neden bizden nefret ediyorlar

Yorumlar