Alt Kültürde Savaş Sanatı – 300 Spartalı

Beceriksiz Bir Vali

İyonya M.Ö. 540 yılında Persler tarafından fethedildikten sonra Yunan şehir devletlerinin başına birer tiran geçirilmişti. Bu tiranlar, bölge yönetim merkezi olan Manisa’da bulunan ve günümüzde bölge valisine benzetebileceğimiz bir satrap tarafından atanmaktaydı. Darius’un iktidarını zayıf gören Milet tiranı Aristagoras, Manisa-Sardis satrapı Artafernes’le birleşerek yunan adası Naksos’u fethetmeye çalışır. Amacı çalkantı içindeki imparatorlukta konumunu güçlendirmektir. Ne var ki M.Ö. 499 yılında çıkılan bu sefer rezaletle sonuçlanınca görevden alınacağı korkusuna kapılan Aristagoras, tam bir “Giderim ama giderken üzerim!” mentalitesine girerek, tüm Yunan bölgesini Darius’a karşı ayaklanmaya teşvik eder ve bunda başarılı da olur.

darius-3

Perslerin İyon ayaklanmasını bastırması yıllar sürer. Bunun en büyük sebeplerinden biri İyon devletlerinin Atina ve Eretria’dan yardım almalarıdır. Aristagoras’ın gazıyla demokrasi ilan eden İyon şehir devletlerinin Atina tarafından desteklenmesi aslında büyük ölçüde Perslerin etkisini zayıflatmak içindir. İşin sonunda İyonlar başarılı bir şekilde ayaklansa, Atina’nın yardımıyla ayaklandıkları ve bölgedeki en kuvvetli şehir Atina olduğu için, Atina’ya borçlu olacaklar ve Atina’nın siyasi etkisine gireceklerdir. Ayaklanmanın başarısız olduğu bir durumdaysa en kötü ihtimalle Persler yıpranmış olacaktır. Yani Atina, stratejik açıdan kendini son derece iyi bir yerde konumlandırmıştır.

Tanrılara Ok Atmak

İyonlar başarısız olur. Ayaklanma M.Ö. 494 yılında pek çok kanlı muharebe sonunda bastırılır. Ayaklanmalar sırasında Manisa’yı ele geçiren Eretria ve Atinalılara inanılmaz derecede sinirlenen Darius, Herodot’un aktardığına göre gökyüzündeki Yunan tanrılarına ok atıp, Zeus’a Atina’yı yerle bir edeceğine dair yemin eder. Ayrıca hizmetkârlarından birini kendisine günde üç kere Atina’yı hatırlatması için görevlendirir.

Dramatik hikayeler bir yana, ayaklanmayı müteakip olaylara bakıldığında Darius’un bu olayları batı Avrupa’ya doğru genişlemek için “casus belli” (savaş sebebi) olarak kullandığını görüyoruz. M.Ö. 492’de Trakya ve Makedonya’nın tamamını fetheden ve Ege kıyısındaki pek çok İyon şehrini yerle bir eden Darius, Yunan şehir devletlerine, M.Ö 491’de “Tamam mı, devam mı arkadaşlar?” dercesine birer elçi gönderip, su ve toprak ister. Su ve toprak yemini dönemin geleneksel bağlılık yemini olup bir nevi “Ülkemizin toprağından ve suyundan kaynaklanan her şeyi efendimize aittir” anlamına gelir.

THIS IS SPARTA!!!

Darius’un yenilmez ordusuyla bir sene önce sevimsiz bir şekilde haşır neşir olmuş Yunan şehir devletleri riski göze almayıp teker teker boyun eğer. İşin sonunda Darius’a bağlılık yemini etmeyen sadece iki şehir kalır. Bunlar Atina ve Sparta’dır. Darius’un elçisi Atina’da tutuklanıp, mahkemeye çıkartılır. Mahkemede vatana karşı suçlu bulunan elçi idam cezasına çarptırılır. Sparta’da ise mahkeme falan olmaz. Elçi derin bir kuyuya atılarak öldürülür. İşte 300 filmindeki meşhur “THIS IS SPARTA!!” sahnesinin ilham kaynağı da budur. Ama fark ettiyseniz tarihinde biraz sıkıntı var. Zira bu tarihte ne delikanlı Leonidas ne de Pers İmparatoru Serhas tahttaydı. Yani gerçekte bu sahne, savaştan çok çok önce olmuştu. Olay sırasında Leonidas hayattaydı ama elçiyi kuyuya atanın Leonidas olması ihtimaline ve bu olay sırasında o meşhur lafı söylemiş olduğuna dair elimizde herhangi bir bilgi yok.

300-2

Atina ve Sparta’nın bu hareketine şaşırmamak lazım. O dönemde Sparta, filmde seyrettiğiniz gibi bir köy değil, tam tersine Atina ve Sparta, Yunan şehir devletlerinin en güçlüleridir. Burada, Atina bu kadar savaştan sonra yıpranan Perslerin saldırmaya cesaret edemeyeceğini düşünerek, siyasi karizmayı çizdirmemek için büyük bir kumar oynuyor.

Ne var ki Darius bu büyük blöfü görür ve dev bir istila gücüyle Yunan yarımadasına girişir.

M.Ö. 490 yılında başlayan Birinci Greko-Pers savaşlarında amfibik Pers ordusu önce Naksos’u ele geçirir. Çevredeki Yunan adaları sırayla düşerken Perslerin ana gücü, Eretria’yı yerle bir eder. Bir sonraki hedef Atina’dır.

Yenilmez Pers ordusuna karşı paniğe kapılan Atina, çevre şehirlerden yardım ister. Küçücük Plataea yardıma gelirken, sürpriz bir isim, savaşta Atina’ya yardım etmeyi reddeder: Sparta…

Bu yazı, "Alt Kültürde Savaş Sanatı" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar